105 tekne yelken açtı

Kissebükü’nün mavi sularında, The Bodrum Cup’ın ikinci etabı için HT Dokun’dan Emre Namoğlu’yla beklemeye koyulduk. HT Pazar'dan Arda Aşık'ın haberi...

Üzerinde bulunduğumuz STS Bodrum Okul Gemisi, sınıfında favori. 30 kişilik ekibin kendine güveni tam. Start botu ve berrak suların damalı bayrağı niteliğindeki şamandıra arasında, hat için plan yapıldıktan sonra başlangıç noktasına yanaşıyoruz. Yarışın başlamasına 15 dakika kaldığının telsiz aracılığıyla gemilere anons edilmesiyle heyecan başlıyor. Motorların durdurulmasıyla kulağımızda kalan ses, rüzgâr ve dalgalarınkinden ibaret. Ancak uzun sürmüyor, etrafımızdaki teknelerden “Bodrum!” tezahüratları yükseliyor. İmece usulünün hâkim olduğu Akdeniz guletinde taktisyeni ve geminin tasarımcısı Yücel Köyağasıoğlu “Alesta!” dedikten sonra, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Denizcilik Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Mehmet Özgür Yenilmez’in öğrencileri “hazır ol”a geçiyor. 33 metre boy, 7x20 metre genişlik ve 3 buçuk metre derinliğe sahip yelkenlide, kıçtan itibaren Marconi ana yelken fora... Ancak yarış başlamadan önce rüzgâr yelkenliyi yarışa erken sokabilir, bu da puan kırılması demek. Adeta görsel bir şölen oluşturan diğer teknelere temas etme ihtimaline karşın, usturmaçalar hazır durumda. Son bir manevrayla start için en uygun noktaya varılıyor. Rüzgâr arkaya alındı alınmasına ama yeter mi? Sürati artırmak adına yelkenler ayarlanıyor. Tüm bu koşturmanın arasında ayağa takılmasınlar diye halatlar sekiz ya da roda haline getiriliyor. Çorbada bizim de tuzumuz olsun, yelkenleri iyice şişirmek için ekibin peşine takılıp bir sağa bir sola sıralanıyoruz. Her şeyin manuel kullanıldığı teknede navigatör ve taktisyen, rüzgârın durumuna göre çeşitli talimatlar veriyor. Aksiyonun azaldığı anlar yılların denizcisi Cengiz Ağabey’in anlattığı anılarla güzelleşiyor. Finish’e yaklaşırken yükselen “Alesta!” sesiyle irkiliyoruz. Biz misafirler çok heyecanlıyız ama tayfada çıt yok. Denizcilikte racon buymuş, Türkiye’nin kıdemli kaptanı Mehmet Köyağasıoğlu’nun “Ne olursa olsun tezahürat, alkış yapılmaz!” diyerek gençleri uyarmasından anlıyoruz. Şamandıraya çok az kalmışken hakem heyetine telsizden haber veriliyor. Düdük sesiyle finish’e sınıfında ilk giren STS Bodrum marinaya doğru yol alıyor.