Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Haberler Okuduklarınıza inanamayacaksınız!

        The Exorcist, kuşkusuz beyazperde’nin en önde gelen korku filmlerinden biri. Tarihte Oscar’a aday gösterilen ilk korku filmi olma özelliğini de taşıyan film hakkında bilinmeyen bazı gerçekler de var. Gelin bu gerçekleri su yüzüne çıkaralım, bakalım okuyacaklarınızdan sonra bu kült filmi ilk kez veya yeniden seyretme cesaretini kendinizde toparlayabilecek misiniz.

        Gerçek olaylardan uyarlanmış

        İster inanın, ister inanmayın, filmde geçen bazı sahneler gerçek olaylardan alınmadır. William Peter Blatty’nin aynı isimli ve gerçek bir şeytan çıkarma seansını anlattığı romanında, 1949 yılında gerçek bir şeytan çıkarma olayı yaşamış bir rahibin deneyimleri konu ediliyor. Roland Doe isimli küçük bir erkek çocuğu üzerinde gerçekleştirilen şaytan çıkarma seansından görüntü ve ses kayıtları olduğu biliniyor. Filmde kullanılan bire bir sahnelerde ise, Roland’ın vücudunda görülmüş olan evil (kötülük) yazısı, burnu bir darbe sonucunda kırılan bir rahip ve bileklerinden yatağa bağlanan Roland’ın ipleri koparması aynen kullanılmış.

        Katolik kilise, The Exorcist filminin yayınlanmasını desteklemiş

        Film Katolik rahipleri bir kahraman olarak betimlediğinden, kilise filmin mutlaka vizyona girmesi konusunda yoğun baskı uygulamış ve bunda başarılı olmuştur.

        Prodüksiyon adeta lanetlenmiş

        Filmin çekildiği ve MacNeil isimli bir aileye ait olan evde bir yangın çıkmış ve evin büyük bölümü bu yangında yok olmuştur. Ama daha da dehşet verici olan taraf ise, filmde şeytan çıkarmanın gerçekleştiği oda hiç bir şekilde yangından etkilenmemiştir.

        Film çekilirken ölümler olmuş

        Film çekimlerinin gerçekleştiği dönemde, başrolde oynayan genç Linda Blair’in büyük annesi, Max von Sydow’un kardeşi ve filmde küçük rollerde oynayan iki oyuncu aniden ölmüşler. Bir diğer başrol oyuncusu Jason Miller’ın oğlu ise bir motorsiklet kazasında neredeyse ölümden dönmüş. Ölümlerin dışında çekim sürecinde Ellen Burstyn’in omurgasını sakatladığı ve kalıcı hasarla yaşamına devam ettiği biliniyor. Tüm bu yaşananlar süresince, yönetmen William Friedkin sete bir rahip bile getirtip ekibin yaşadığı dehşeti yenmeye çalışmış.

        Linda Blair ölüm tehditleri almış

        Filmin yayınlanmasına yakın, bazı dindar kesimler tarafından Linda Blair’e şeytanı çekici bir karakter şeklinde betimlediği için ölüm tehditleri yapıldığı ve Warner Bros’un bu sebepten uzun bir süre Blair’i koruması için profesyonel korumalar kiraladığı biliniyor.

        İzleyicilerden Warner Bros’a dava

        Film vizyona girdikten kısa bir süre sonra, sinemada izleyen veya izlemeye çalışan insanlardan Warner Bros’a davalar açılmaya başlanmış. İzleyiciler, psikolojilerinin bozulduğu, bayılmalar, baş dönmeleri ve kusma yaşadıkları gerekçesiyle dev şirketi dava etmişlerdir. Warner o dönemde şikayetçi olan insanlarla konuyu mahkemeye götürmeden çözme yolunu seçmiştir.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ