Twitter
17 Mart 2018 Cumartesi

Çocuk istismarıyla mücadelede ağırlaştırılmış müebbet hapis ve kimyasal hadım seçenekleri masada... Açıklama, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'den geldi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, CNN Türk'e Hakan Çelik ile Hafta Sonu programının konuğu oldu. Programda, Bakan Gül'e, insanların kapılarının çalınarak veya belge imzalatılarak yapılan dolandırıcılıkla ilgili mağduriyetlerin giderilmesi için adli süreçlerin hızlandırılmasına yönelik çalışma olup olmadığını soruldu. Abdulhamit Gül, bu konuda yargı mensuplarının çok yoğun bir çaba içinde olduğunu vurguladı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, vatandaşların boş bir kağıda imza atmamaları gerektiğine dikkati çekerek, "İmza kişinin her türlü hukuki kimliğidir, aidiyetidir. İmzayı attığınızda üzerinin nasıl doldurulacağını, ne şekilde tanzim edileceğini bilemezsiniz. Hukuken o imzayı atıyorsanız bu konuda da ispatını farklı yönlerle ancak ortadan kaldırırsanız bu konudaki mükellefiyetten kurtulursunuz" dedi.

42 BİNE YAKIN KİŞİ HIRSIZLIKTAN TUTUKLU

Akademisyenleri, yargı mensuplarını, kolluk kuvvetlerini farklı yöntemlerle dolandırmaya çalışanları ve buna kananları gördüklerini dile getiren Gül, "Şu anda Türkiye'de dolandırıcılıktan tutuklu, hükümlü sayısı 5 bin 469 kişi, hırsızlıktan cezaevinde olan kişi sayısı da 41 bin 434 kişi" ifadelerini kullandı. Bakan Gül, hırsızlıktan yakalananların tekrar bırakıldıklarına yönelik iddiaların sorulması üzerine, bu konuda 2016 öncesinde işlenen suçlarla ilgili infaz kanunundaki değişiklik nedeniyle öyle bir durumun söz konusu olabildiğini söyledi. O tarihten sonra hırsızlık yapan kişilerle ilgili çok sıkı bir denetim yapıldığını ve bu kişilerin cezaevlerine girdiklerini belirten Gül, hırsızlık yaptığı tespit edilenlerin serbest bırakılmadığını dile getirdi.

Bakan Gül, cezaevlerinde uyuşturucu suçlarından 51 bin 359 kişinin bulunduğu bilgisini vererek, "Cezaevlerinin neredeyse 4'te biri uyuşturucudan, hırsızlık ve yağmayı koyduğunuzda 4'te ikisi yani yarısı da bu suçlarla ilgili. Vatandaşımızın malına, mal varlığına yönelik suçlar ve uyuşturucu suçları neredeyse cezaevlerinin yarısını dolduruyor ve bu konuda asla taviz yok, asla bir zafiyete tahammülümüz yok." diye konuştu.

"İSTİSMAR VE KADINA ŞİDDETTE EN UFAK BİR TOLERANS GÖSTERMEYECEĞİZ"

Bakan Gül, çocuğun cinsel istismarı ve kadına yönelik şiddetle ilgili çalışmalar hakkında da bilgi vererek, takdiri indirimin yanlış uygulandığını belirtti ve bu konuda tolerans göstermeyeceklerini vurguladı. Gül, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Cumhurbaşkanımızın da talimatlarıyla Bakanlar Kurulu'nda bir komisyon oluşturuldu. Adana'daki fiilin sonrasında da nasıl caydırıcı olunur şeklinde bir çalışma yapıyoruz. Adana'daki menfur fiili işleyen sanığa da 51 yıl hapis verildi. Yargı mensuplarımıza da teşekkür ediyorum, geç gelen adalet adalet değildir. Ve mahkeme takdiri indirim de kullanmadı.

Takdiri indirim: Yaklaşımımız istismar, kadına şiddet konusunda en ufak bir tolerans göstermemek

Bu da önemli. 62. maddedeki bu indirimler, uygulamada da istisnai yanlış uygulamalar var. Dünyanın her yanında bu tip uygulamalar var. Biz bu konularda istismar, kadına şiddetle ilgili en ufak bir tolerans gösterilmemesini istiyoruz. Türkiye'de yüzlerce yıllık hukuk tarihinde olan maddeler. Bunları değiştirmek Yargıtay'daki yüzlerce dosyada sıkıntılara yol açabilir. Kanunlarımızda değil de uygulamada bazı sıkıntılar olabiliyor. Bizim yaklaşımımız istismar, kadına şiddet konusunda en ufak bir tolerans göstermemek ve bu konularda takdiri indirim hususunun şu sebeple, bu sebeple indirimlerin yapılması kamuoyunda vicdanı yaralayabiliyor.

Ama bazen, kamuoyunda, medyada 'bu fiil işlenmiştir, niye serbest kaldı?' denebiliyor. Savcılık, mahkeme ona bakıyor, inceliyor, rapor alıyor. Belki iddialar doğru değildir, konu tam subuta ermemiştir, deliller tam ispat edilmemiştir... Biz yargılama makamı değiliz, yargıya güvenelim. Yanlış karar verilirse de bir üst mahkemesi bunu düzeltebilir. Takipçisi olalım, toleransa izin vermeyelim.

Düzenlemelerde çocuğa istismarla ilgili hem cezaların daha artırılması hem infazın daha da artırılması hem çocukları istismar edenlerin aynı ortamlarda bulunmasını engelleyecek düzenlemeler yapılması, aynı zamanda bu kişilerin sabıka kaydında bu kişilerin bu fiillerinin görülmesine dair düzenlemeler... Eğitime yönelik, Sağlık Bakanlığı'na yönelik çalışmalar. Sadece ceza kanunlarını artırmak değil, aslolan bilinçli birey, bilinçli toplum. Bu bilinç oluştuktan sonra bu meselede biraz daha oluşacaktır. Kamuoyunda o duyarlılıklar var, bu sorunları hep birlikte aşacağımıza inancım tam. Tedbirleri de ihmale düşmeksizin gözden geçiriyoruz."

"KİMYASAL HADIM KONUSU DEĞERLENDİRİLİYOR"

Kimyasal hadım konusu da değinen Bakan Gül, "Elbette hepimizin en önem verdiği konuların başında geliyor. Çocuğun istismarını önleyecek tüm bakanlıklar olarak çalışma içindeyiz. Mağdur olanların adliyeye getirilmeden Çocuk İzleme Merkezi'nde her türlü sorunun çözümünü içeren tedbirleri düşünüyoruz. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbete varan cezaları artırmayı da değerlendiriyoruz. Önleyici tedbirleri görüşüyoruz. Kadına yönelik şiddeti önleyici tedbirlerle ilgili de Aile Bakanlığı ile irtibat halindeyiz, onların getirdiği öneriler de masamızda, gündemimizde. Kimyasal kastrasyon konusu da gündemimizde. Kimyasal kastrasyon geldi, istismar sona erer diye bir şey elbette yok. Ama bir kişinin bile istismarını önleyecekse, bu konu mahkeme ve sağlık yetkilileri tarafından beraber değerlendirilerek, o sanık tarafından bu tedbir uygulanırsa, fiili ortadan kaldırırsa, ihtiyaç olursa diye de bu tedbir olsun şeklinde değerlendiriyoruz" ifadelerini kullandı.

"GÜNDEMİMİZDE AF BULUNMAMAKTADIR"

Cezaevlerinin doluluğuyla ilgili değerlendirmesi sorulan Gül, AK Parti hükümetleri öncesi aflar ve infaz kanunundaki birtakım değişiklikler nedeniyle cezaevlerinde farklı uygulamaların olduğunu söyledi. Cezaların yatış sürecine değinen Gül, "Diyelim ki daha önce yüzde 40'ını yatınca çıkabiliyordu şimdi yüzde 66'ya çıkartıldı birincisi bu. İkincisi cezalar çok artırıldı. Hırsızlık, uyuşturucu, suç örgütüyle ilgili daha önceki hükümler olsaydı belki daha önce tutuklu ve hükümlüler çıkacaktı. Bu konularda vatandaşımızın canına, malına, yaşam tarzına, hayat hakkına kim müdahale ediyorsa bu suçlara ilişkin cezaların artırılması, bundan kaynaklı da uyuşturucu, hırsızlık gibi mahallede vatandaşımızı hangi konu rahatsız ediyorsa bu konuda bir duyarlılık var" ifadelerini kullandı.

Bakan Abdülhamit Gül, bugün ya da yakın zamanda bir af çalışması olup olmadığına yönelik soruya, "Hükümetimizin gündeminde herhangi bir şekilde af bulunmamaktadır. Şu an itibariyle onu söyleyebilirim" dedi. (AA)