Twitter
13 Şubat 2018 Salı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bu Kemal'in takımı bir yana, geri kalanı herkesi Afrin'e götüreceğiz" sözlerine tepki gösterdi. "Sevgili Recep Bey, Kemal'in takımı zaten Afrin'de" dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kendilerine yönelik ahlaksız eleştiriler yapıldığını ve o eleştirilerin tamamına cevap vereceklerini belirtti. Olağanüstü Hal'in (OHAL) bütün ağırlığı ile devam ettiğini, 1 milyonu aşkın mağdur aile yaratıldığını, hapishanelerde, daha iddianamesi hazırlanmayan gencecik öğrenciler bulunduğunu öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, "Hiç kimse endişe etmesin. Nerede bir mağdur varsa orada CHP vardır." diye konuştu.

21. yüzyılda tutuklu gazetecilerin bulunmasının bir demokrasi ayıbı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Görüşü ne olursa olsun bütün yürekler o gazetecilerle beraber." ifadesini kullandı.

Man Adası belgeleri

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 17 Aralık 2017 tarihli Grup Toplantısı'nda Man Adası belgelerini açıkladığını anımsatarak, hemen "sahtedir" denildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Senin oğlunun, dünürünün, kardeşinin, eniştenin, eski özel kalem müdürünün, Man Adasındaki 1 sterline kurulan şirketle bağlantısı nedir?" sorusunu yönelttiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Önce kaçtı, cevap vermedi. Tekrar tekrar sordum, sonra 'Bunların tamamı sahte' dedi. 29 Kasım 2017'de 'Bugüne kadar o kürsüden salladığın her kağıt ya yalan ya yanlış çıktı. Bu defa kendisini, nasıl sahte belgelerle aldatıp o kürsüye kim çıkardı bilmiyorum' diyor. Benim adım Recep Bey değil, benim adım Kemal Kılıçdaroğlu. Seni önüne gelen herkes kandırır ama bu gariban kardeşinizi kimse kandıramaz. Sen herkesin oyuncağı ve maşası olursun, biz hiç kimsenin oyuncağı ve maşası olmayız. Biz ancak bu millete hesap veririz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu belgelere defalarca sahte dediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, bunun üzerine belgeleri savcılığa teslim ettiklerini hatırlattı. Savcının konuyla ilgili hazırladığı iddianameden bir bölüm okuyan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Yani diyor ki savcı; 'ilgili genel başkan yardımcısının verdiği belgeler ile Halk Bankası'nın ve Masak'ın, Mali Suçları Araştırma Kurulu'nun verdiği belgeler aynı belgelerdir' diyor. Şimdi ben Recep Bey'e soruyorum: İstifa edecek misin? Namusun, şerefin ve haysiyetin varsa bir dakika o koltukta oturmamalısın. Sahte diyordun, avukatın da sahte diyordu. Seni destekleyen herkes sahte diyordu. Verdik savcıya, hiç birisinin sahte olmadığı çıktı ortaya. Sormuştum kendisine, 'bu bir ticari ilişki. Şirket sattılar' demişti. Basit bir soru sordum, 'hangi şirketi sattı?' Man Adasında kurulan 1 sterlinlik şirkete 15 milyon dolarlık hangi şirketi sattı. Şerefin varsa bu soruya cevap verirsin. Bana sorduğun her sorunun cevabını verdim. Şimdi ben sana soruyorum, niye kaçak güreşiyorsun..."

"Dünyanın en pahalı mazotu..."

"Rahmetli Ecevit'in önüne yazar kasa atıldı diye kıyamet kopmuştu. İnsanlar işsizlikten kendini yakıyor, bu Ankara'daki beylerin ar damarı var mı, ahlakı var mı? Hiçbir şeyleri yok bunların." diyen Kılıçdaroğlu, Şubat 2018 başı itibarıyla kredi kartı ve tüketici kredisi dolayısıyla vatandaşın borç yükünün 509 milyar lira olduğunu kaydetti. 2014'te vatandaşın bankalara 37 milyar lira faiz ödediğini, bu miktarın 2017'de 56 milyar liraya çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, 1 milyon 293 bin kişinin ise bankalar tarafından kara listeye alındığını bildirdi.

Taksicinin, tır şoförünün, çiftçinin dünyanın en pahalı mazotunu kullandığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Sana dünyanın en pahalı mazotunu dayatıyorlar. Emin ol, o pahalı mazotu onlara yedireceğim..." ifadesini kullandı.

 Faiz eleştirisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 15 yıldır "Faize kesinlikle taviz verilmeyecek." dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "15 yıldır bu memleketi senin yönettiğinin sen hala farkında değil misin? Sen hala bu ülkede tefecilere çalışan bir adam değil misin? Milletin kanını emdin sen, gelirini emdin." diye konuştu. Erdoğan'ın şimdi bu durumdan şikayet ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şu açıklamaları yaptı:

"Sen bir KHK ile Hocaları atıyorsun, bir KHK ile adamların mal varlığına el koyuyorsun, ailelerini dağıtıyorsun. Bir de faiz lobisiyle mücadele et. Çıkar bir KHK, de ki 'faiz sıfır olmuştur.' Vallahi de billahi de gelip saraya seni kutlayacağım. Yapabilir mi? Yapamaz. Niye yapamaz? Yakasını tefecilere kaptırmış zaten. Hem içeride hem dışarıda. Tefeci 'faiz oranı şu olacak' diyor, bunlar da aynen ona uyuyor. Ne için? Borç para lazım. Yoksa ekonomi dönmüyor."

"Vatani görevi, parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz"

Ülkenin bekasının, güvencesinin o ülkenin ordusu olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, orduyu, "peygamber ocağı, Mehmetçik'in yuvası, Mustafa Kemal'in ordusu" olarak tanımladıklarını anımsattı. Kılıçdaroğlu, ordunun Afrin'de yaptığı harekatı ilk günden itibaren desteklediklerinin, bu konuyla ilgili ilk cümlesinin, "Allah ordumuzun yolunu açsın." olduğunun altını çizdi. Afrin'de zor şartlarda mücadele edildiğini ve şehitlerin geldiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, hiçbir askerin burnunun kanamasını istemediklerini, her annenin, oğlunun sağ salim eve dönmesini beklediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, ordunun yaptığı mücadelenin, Türk halkının, milletinin mücadelesi olduğunu belirterek, "Bu Erdoğan'ın mücadelesi değildir, onu siyasallaştırmak doğru değildir. Ordu hepinizin ordusudur, hepimizin çocukları, hangi görüşten olursak olalım askere gider, vatani görevini yaparlar. Siz vatani görevi, parti görevine dönüştürmek istiyorsunuz. Bunun adı orduya da vatana da ihanettir. Buna izin vermem, kusura bakma." dedi.

"Devletin operasyonu, siyasetin değil"

Kemal Kılıçdaroğlu, son 15 yılda iki kurumda, Türkiye'nin DNA'sıyla oynadığını, bunların, ordu ve milli eğitim olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:

"Kalkmış bana şeref ve namustan bahsediyor. Ordunun içinde yuvalattılar, her türlü siyasi desteği verdiler, cumhuriyet tarihinde ilk kez dört komutan istifa etmek zorunda kaldı, terörle mücadele edecek olan ordunun elini kolunu bağladılar, Kuzey Irak'ta ordumuzun, askerlerin başına çuval geçirildi bir nota dahi veremediler. Şimdi kalkmışlar bana kahramanlıktan söz ediyor. Neymiş, Recep Bey kahramanmış; ne kahramanı. Kendi toprağından IŞİD'in desteğiyle kaçan, Süleyman Şah Türbesi'ni kaçıran adamdan kahraman mı oluyor? Dünyanın en korkak adamı. Kahraman diye geçiniyor. Sen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gelmiş geçmiş en korkak adamısın. Hiç kimse unutmasın, Afrin operasyonu, devletin bir operasyonudur, siyasetin değil. Afrin operasyonu başlamadan önce muhataplarıyla gidip devlet adına görüşen iki önemli devlet bürokratı vardır; Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'dır. Siyaset devreye girmemiş ve siyaset ciddiye alınmamıştır. Bu ikisi Moskova, Avrupa, ABD'ye gitti, Türkiye Cumhuriyeti'nin bekası için bu operasyonun gerekliliğini anlattılar, hava desteği de bunların sayesinde alındı. Kalkmış afra, tafra geziyor ortalıkta kahramanım diye. Dünyanın en korkak adamı kahraman olacak."

"Kemal'in takımı zaten Afrin'de"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:"Esnaf ziyaretinden sonra 'Bu Kemal'in takımı bir yana, geri kalanı herkesi Afrin'e götüreceğiz.' diyor. Sevgili Recep Bey, Kemal'in takımı zaten Afrin'de. O takımın adı Mustafa Kemal'in ordusu. Onu kendi ordusu gibi görüyor, o ordu senin ordun değil bu milletin ordusudur. Neymiş, 'Kemal'in takımı hariç'. Benim oğlum asker, benim oğlum askerlikten kaçmadı, oğlum çürük raporu almadı, bedelli ödemedi. Benim oğlum fakirin, fukaranın, garibanın çocuğu nasıl askere gittiyse öyle askere gitti? Sen benim yanımda ayar tutturamazsın Recep Bey. Senin çocukların ne oldu? Takımının, hanedanın çocukları ne oldu? Garibin, gurebanın, şehidin ölüsünden edebiyat yaparsın, köşeyi dönünce de aile boyu kaçarsın. Sen benim ayarım değilsin. Arkamdan laf söyleme, söyleyeceksen adam gibi gel karşımda söyle. Çocuklarını askerden kaçıran adam milliymiş. Gayri milli adam millilik edebiyatı yapıyor. Vallahi de billahi de gayri millisin. Çocuğunu askere göndermeyeceksin, kendi topraklarından kaçacaksın, Yunanistan Ege adalarını işgal etmiş ses çıkarmayacaksın, oturacaksın sadece Kılıçdaroğlu ile uğraşacaksın. Senin boyun yetmez Recep Bey. Devletin kozmik odasını FETÖ'ye açan, milli eğitimi FETÖ'ye teslim eden şerefsizler kimlerdi?"

"Alınacak her kararı destekleyeceğiz"

Kılıçdaroğlu, Ortadoğu'nun kaynadığını dile getirerek, ABD, Rusya, İran ve Türkiye'nin orada olduğuna işaret etti. ABD'nin, PYD terör örgütüne silah vermesinin, bir terör örgütünü, meşru hükümetin, devletin desteklemesinin asla ve asla kabul edilemeyeceğini bildiren Kılıçdaroğlu, "Bizimle müttefiklik ilişkilerimizi sürdürecekseniz hiç kimsenin terör örgütlerine şu veya bu şekilde destek vermesini kabul etmiyoruz. Bu konuda alınacak her kararı sonuna kadar destekleyeceğiz." diye konuştu. (AA)