Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli dermatoloji uzmanları arasında gösterilen Prof. Dr. Agop Kotoğyan, bir süredir İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedavi görüyordu. Durumunun ağırlaşması üzerine yoğun bakım ünitesine alınan Prof. Dr. Kotoğyan, tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Kotoğyan için 16 Şubat'ta mezun olduğu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tören düzenleneceği öğrenildi. Peki kimdir Agop Katoğyan, neden "Kolsuz Agop" olarak anılıyordu? Habertürk.tv editörü Taşkın Su "Kolsuz Agop'u anlattı...
ASDVADS HOKİN LUSAVORE* KOLSUZ AGOP
1952 yılının yazı, Samatya...
Ermeni bir gümüş ustasının çalıştırdığı atölyeden çığlık sesleri yükseldi.
Babası Kirkor'un 'sanat öğrensin' diye çırak verdiği Agop, önce önlüğünü sonra da sağ kolunu pres makinesine kaptırmıştı.
Henüz 13 yaşında 'çolak' kalan bu fakir Ermeni çocuğu, yıllar sonra 'Kolsuz Agop' olarak Türk tıp tarihine geçecek saygın bir cildiyeci olacaktı.
Sakat koluna rağmen yaz aylarında çalışmaya devam etti; işportacılık yaptı, tek koluyla ilik makinelerinde çalıştı. Çalışmak zorundaydı, çünkü okuyacaktı. Okumak için para kazanması gerekiyordu.
Önce Sahakyan Nunyan İlkokulu'nu sonra Galata Getronogan Lisesi'ni bitirdi. İstisnasız her yıl okul birincisi oldu, 1957 yılında İstanbul Tıp Fakültesi'ni kazandı.
Basketbola merakı vardı ama bir kolu yoktu. "Ben de parkede değil sahada top koştururum" dedi, Samatya Gençler Kulübü'nde futbol oynadı.
TEK ELLE ŞIRINGAYA İLAÇ ÇEKMEYİ ÖĞRENDİ
Fakülteye devam ederken lise öğrencilerine ders vererek hem harçlığını çıkarıyor, hem de kız kardeşleri Hripsime ile Maryam'ın da ihtiyaçlarını karşılıyordu.
Dikiş atmayı, şırıngaya ilaç çekmeyi tek elle öğrendi.
1963 yılında fakülteyi bitirdi, 'doktor' çıktı... Yine şaşırtmadı, birincilikle mezun olup diplomasını aldı.
1964'e kadar Çapa'da deri ve frengi kliniğinde çalışıyor sonra dermatolojide asistanlık yapıyor.
Uçuklar üzerine yaptığı çalışmayla önce uzman sonra Cerrahpaşa'da başasistan oluyor.
Fakülte tarafından 1969 yılında Almanya'ya gönderiliyor. Saar Üniversitesi'nde iki Dünya Savaşı görmüş ünlü dermatolog Prof. Dr. Firzt Nödl’ün yanında pişiyor.
1972’de Cerrahpaşa'ya dönüyor, bir yıl sonra doçent oluyor. 1975'te Suzan hanımla evleniyor.
1979 yılı... 27 yıl önce bir gümüş atölyesinde sağ kolunu kaybeden Yozgatlı Agop artık üç dilen bilen (Almanca, Fransızca, İngilizce) bir profesördür...
"O ÜLKEDE NE İŞİN VAR?"
ABD'den, Fransa'dan teklifler geliyor, "Ermeni olduğun için dedeni, fukara olduğun için kolunu kaybettiğin o ülkede ne işin var" diyorlardı. Ama umrunda bile değildi... "Dedemi, çocukluğumu, kolumu kaybettim ama yolumu kaybetmedim! Bu ülkede yaşayan milyonlarca insandan hiçbir zaman farklı biri olmadığımı düşündüm" diyordu.
500'e yakın makaleye ve 6 kitaba imza attı. On binlerce hastanın derdine derman oldu. 2004'te İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı başkanı iken emekli oldu. Artık sadece muayenesinde hasta bakacaktı.
EŞİNİ DARP EDİP EVİNİ SOYDULAR
2016'da evine giren üç soyguncu karısı Suzan'ı darp edip kasayı açtırdı. Kolsuz Agop evde yoktu. Kasasındaki 1.5 milyon lira değerindeki ziyneti çalıp gittiler.
Temmuz 2017'de artık hasta bakmayacağını açıkladı, çünkü artık kendisi de hastaydı.
Ölümünü eski Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Yervant Özuzun'un kızı CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan duyurdu: Ülkemizin yetiştirdiği en kıymetli dermatologlardan biri olan Prof. Dr. Agop Kotoğyan’ı nam-ı diğer 'Kolsuz Agop’u' kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Asdvads hokin lusavore. Toprağı bol olsun.
*Tanrı ruhunu aydınlatsın.
