Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Erkek Kadınlar neden ona bayılıyor? Sırrı ne? Bambaşka bir Nejat İşler.... Ecevit Kılıç yazdı

        ECEVİT KILIÇ / HABERTURK.COM

        Nejat İşler... Sadece 1 yıl öncesine kadar hem sinemanın hem dizilerin hem de reklam dünyasının en popüler ismiydi. Sonra o malum hastalık geldi. Aylarca hastanede yattı. Hastalığı bile efsaneye dönüştü. Ardından da "Parmakları kesildi mi?" tartışması... Peki, "İşler" neden bu kadar karıştı? Aslında bunun yanıtı onun geçmişinde gizli. Bazıhikayeleri sadece onu anlatabilecek olanlar yaşar. Onunkisi de tam böyle bir şey. Kader çizgisi daha başında sıradışı bir hikaye olarak çizildi.

        Fabrikaların, göçün altüst ettiği Eyüp'te 12 Mart darbesini izleyen, İstanbul'un sokak sokak arandığı günlerde işçi bir ailenin oğlu olarak dünyaya geldi. Okumayı çok erken yaşlarda öğrendi. Daha beş yaşında gazete sayfalarını çeviriyordu. Ablalardan, teyzelerden oluşan bir kadın kalabalığının içinde, el üstünde tutularak büyüdü. Belki önünden gelip geçtiği Kasımpaşa'daki deniz üssünün, beyaz kıyafetli çakı gibi bahriyelilerin etkisiyle deniz subayı olmayı hayal ediyordu. Askeri okulu da kazanması, geçim sıkıntısı çeken ailenin biraz rahatlamasına yol açtı. Ancak Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nin hocaları bu yetenekli çocuğun sadece parasızlık yüzünden askeri okula gitmesini istemediler, "Masraflarını biz karşılayalım" dediler ve askeri okul faslı kapandı.

        Lisenin son yıllarında herkes üniversiteye hazırlanırken o sadece futbol oynadı. Aslında üniversite onun için çok önemliydi, siyasal bilgiler okumak istiyordu ama hem sınav sistemine hem de sistemin kendisine muhalifti. Ailesiyle arası bu yüzden açıldı ve Nejat İşler evden, İstanbul sokaklarındaki belirsiz bir geleceğe doğru ayrıldı. Henüz 20 yaşında bile değildi. Çeşitli işlere girip çıktı, işportacılık yaptı, Mahmutpaşa'dan aldığı tişörtleri Nişantaşı'nda sattı. Sonra aşina olduğu şeyleri, dergileri, plakları ve ikinci el kitapları satmaya başladı. Uzun saçları ve iri halka küpeleriyle Nişantaşı'nın kadınları arasında efsaneye dönüşen bir işportacı oluverdi. Tezgahının önünde, kitap almasalar da kadınlar hiç eksik olmuyordu. Fakat onun derdi kadınlardan çok, kitaplarla hayal edebildiği bir dünyaydı. Tezgahındaki kitapların büyük bölümünü okuyordu. Tezgahta olmadığı zaman Taksim gecelerinde geziniyordu.

        O sahipsiz mayın gibi dolaştığı günlerin birinde bedava gösterilen"Danton'un Ölümü" adlı tiyatro oyunu, hayatının yeni döneminin başlangıcı oldu. Oyun bitip, perde indiğinde kesin kararını vermişti. Oyuncu olacaktı, hem de hayatının sonuna kadar... Hayalinin peşinden Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı'na gitti. Üniversite harçlığını kazanması için artık işportacılık yapmıyor, oyunlarda, küçük rollere çıkıyordu. Dizi furyası ufuktayken 1994'te"Gurur"dizisiyle sektöre giriş yaptı, ardından"Şehnaz Tango"geldi. Şöhretin ilk basamaklarını çıkmıştı.

        Okulu bitirince de 'arkadaş çetesi'yle birlikte, hayallerini gerçekleştirmek için Kahramanlar ve Soytarılar Tiyatrosu'nu kurdu. Fakat para sıkıntısı yüzünden yeniden dizi sektörüne döndü;Aşk ve Gurur, Gülbeyaz, Aliye.Ama dizilerle arası hiç iyi olmadı, hiçbir zaman başrol istemedi: "Parayı toplayınca diziden çıkıyorum. Başrollerde olunca, bırakıp gidemezsin. Seninle beraber 100 kişi ekmek yiyor o diziden." O nedenle dizilerde oynamayı 'konsomasyona çıkmak' diye nitelendirdiği de oldu.

        Çünkü gerçek bir aktör gibi asıl yolunu sinemada, sessiz sedasız çizmeyi tercih etti. "Mustafa Hakkında Herşey"detaksi şoförü rolüyle sadece kadınların içini gıcıklayan popüler bir şöhret değil, çok iyi bir oyuncu olduğunu da kanıtladı."Barda"filminde şiddet uygulayan kötü adam olarak karşımıza çıktı. "Yumurta" halaen iyi filmlerin tepesinde... "Kaybedenler Kulübü" ile tam zirvedeydi. Oynadığı rol gerçek hayatıyla da örtüşüyordu.

        Dizi sektörüyle kurduğu acıklı ve zalimane ilişkisine ise devam etti... "Bıçak Sırtı"popüler dizi sınırlarını aşıp, gerçek bir 'Nejat İşler' klasiğine dönüştü. Devamı da geldi; Kapalıçarşı, Parmaklıkların Ardında, Keşanlı Al Destanı ve İntikam... Behzat Ç'de sıradışı bir seri katili canlandırdığı Ercüment Çözer rolüyle nasıl bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi.

        Bu dizilerden çok para kazansa da içine sindiremediği popülerlikle boğuşmanın yollarını aradı hep. Onun meselesi televizyondan öte kendi deyimiyle "sistemle" oldu hep.Çözemediği zamanlarda da alkol denizinde bir balık olmayı denedi.Nejat İşler'inki arabesk bir kadercilikle sarmalanmış, buram buram sahtekarlık kokan bir tevazu değil. Samimi bir sistem karşıtı olduğu için parayla ilgili soruları da yüksek sesle sordu ve yanıtlarını yüksek sesle verdi. Beyoğlu'nda eski arkadaşlarıyla birlikte açtığı hem sahaf hem rock bar olan mekan da böyle bir tevazunun ve hayalin ürünü.

        Peki, Nejat İşler'i istemediği halde bu kadar popüler hale getiren ne? Sadece iyi bir oyuncu olması mı? Sırrı kadınların gözdesi olması. Peki, kadınlar neden ona bayılıyor? Bu sorunun ise pek çok cevabı var ancak bütün cevapların ortak noktasında aşağı yukarı aynı şey var; samimiyet. Tişört tezgahının başında da, kameranın karşısında da samimi bir adam vardı ve bu herkesi büyüledi. Kör kütük sarhoş olduğunda, parası olduğunda, yoksul olduğunda, itiraz ettiğinde, şımardığında da değişmeyen tek şey buydu.

        Kadınların gözdesi olmasına rağmen ilişkileriyle magazin dünyasında çok yer almadı. Farklı güzelliğiyle dikkat çeken Berrak Tüzünataç'la yaşadığı aşk hariç... Ancak bu aşkın bitimi ikisinin de farklı noktalara savrulmasına neden oldu. Nejat İşler biraz daha yalnızlığı, hatta ortadan kaybolmayı tercih etti. "Evim dediği"Bodrum Gümüşlük'e yerleşti.

        Çok değil birkaç ay sonra magazin gazetelerinde “Akciğeri iflas etti, birkaç aylık ömrü kaldı" haberleri yer aldı. Ve bu yılın ilk günlerinde hastaneye kaldırıldı. Tam üç ay yoğun bakımda kaldı. Çıkar çıkmaz soluğu yine Gümüşlük'te aldı. Bu kez de "Parmakları kesildi mi, kesilmedi mi?" haberleri aylarca televizyonların ana haberlerini süsledi... Şimdilerde ise haftada bir mutlaka "Nejat İşler'in şaşırtan görüntüsü" diye içki içerken "yakalandığı" ya da kadın arkadaşlarıyla buluşmasını görüntüleri yayınlanıyor.

        Peki, Nejat İşler efsanesi bitti mi gerçekten? Asla. Tek bir dizide alacağı rol bile onu yeniden en zirveye çıkartır. Yeter ki biz onu rahat bırakalım ve o daher fırsatta ait olduğunu düşündüğü asıl dünyaya, Eyüp'ten başlayıp Nişantaşı'na uzanan sokaklara, rock'n roll'a, arkadaş çetesi geyiklerine, tiyatro hayallerine, tozlu sahaf raflarına dönsün...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ