"Cenin pozisyonuna gelip yuvarlandım"

NAZENİN TOKUŞOĞLU / HT PAZAR

Türkiye’nin en başarılı ve yakışıklı oyuncularından, aynı zamanda motosiklet tutkusuyla da bilinen Tamer Karadağlı birkaç gün önce İznik yakınlarında “Allah korumuş” dedirten cinsten bir kaza yaptı. İki bileği kırılan Karadağlı’yı ziyarete gittim, soru yağmuruna tuttum.

Tutkunları bilir, onların ayrı bir dünyası vardır. Giyinmeleri dakikalar sürer, giyinmek yola çıkmanın yarısıdır. O kaskı bir taktın mı gideceğin yere kafanda varırsın bile... En güzel yerleri onlar bilir. Ülke gündemine her zaman hâkimdirler. Ama iki tekerle keşfettikleri ve senin asla giremeyeceğin cennet köşelerindeki çöpü asla onlar bırakmamıştır. Çok motorcu arkadaşım var, aklıma bunlar geldi yazayım dedim... Tamer Karadağlı da bu yazdıklarımın hepsi, hatta daha fazlası. Korkunç bir kaza geçirdi Karadağlı... Gözümle görmesem inanmazdım ama gerçekten şu an çok iyi... İki bileği alçıda. Taş fırın erkeğini böyle görünce gülmemek için zor tuttum kendimi o ayrı, kodu mu oturtamayacak bir süre ama o da gayet keyifliydi merak etmeyin... Neden mi keyifli?

■■ Çok geçmiş olsun önce... Ağrı sızı var mı bileklerinizde?

Teşekkürler... Biraz... İki bileğimde de platin var şu an. İyi olmaya çalışıyorum.

■■ İlk büyük kazanız mı?

Evet, çok ciddi bir kazayı çok hafif atlattım. Aldığım eğitim ve kıyafetler sayesinde...

■■ ‘Buraya kadarmış’ dediniz mi?

Hayatım film şeridi gibi geçmedi, onu soruyorsan. Soğukkanlı bir şekilde uçağı indirmeye çalıştım. Kaydığım anda motorla boğuştum birkaç saniye. Ön kayınca arkada dalgalanma başladı. Ayaklarımı yere koymamak için mücadele verdim, koysam anında kırılırdı. Hatta bileklerden kopardı. Toparlayamayacağımı anlayınca motordan attım kendimi. Cenin pozisyonuna gelip yuvarlanmaya başladım.

■■ Özellikle neyi ihmal etmiş olsaydınız şu an karşımda olamazdınız?

Kask en önemli malzeme... Takmamayı geçtim, yarım ya da açık kask kullanmış olsaydım yüzüm yoktu şu an. Kaskım çizik içince. Korumalı montum olmasaydı dirseklerim, omzum kırılabilirdi. Bellik takmasaydım belim kırılabilirdi. Korumalı pantolon giymeseydim yerde sürüklenirken paramparça olmuştu ve bütün derimi asfaltta bırakmıştım. Tüm bu malzemeler karşında keyifle Türk kahvesi içip sorularını cevaplamama sebep...

■■ Duygusal anlamda ne bıraktı bu olay size?

Tabii ki ucuz atlattığım için çok mutluyum. Onun ötesinde o kadar çok arayıp sordular ki kendimi çok şanslı hissediyorum. Telefonlarım kitlendi ve bu olay olmasaydı bu kadarını hiç bilemeyecektim.

‘KILÇIK ÇIKTI DİYE BALIK YEMİYOR MUSUN?’

■■ Ne zaman iyileşeceksiniz?

İki, iki buçuk ay sonra iyileşmiş olurum sanırım. Tabii o zaman motosiklet sezonu kapanmış olacak, seneye bahara artık.

■■ Hemen kullanmayı mı düşünüyorsunuz?

Evet, kullanmayayım mı?

■■E korkmadınız mı biraz?

Kılçık çıktı diye balık yemiyor musun?

■■ Balık yiyorum da, yıllar önce kafama jet-ski düşmüştü mesela, bir süre sadece bakıştık...

Ben de daha dikkatli olacağım ama 30 yıldır motora biniyorum ben. Bu bir tutku. Allah korudu beni ama çok keyif alıyorum

"ASLA SUÇLU ARAMIYORUM"

■■ Eğitimi nerede aldınız?

Burada, GİS Motor Akademisi...Uğur Ertekin ve Halil Kılıç eğitmenler... ABD’ye gidecektim yeni bir eğitim için, maalesef kaldı. Motosiklet bir bütün... Temel eğitim, kıyafetleri doğru seçme, yolu doğru okuma, disiplin, dikkat... Bunların hepsi bir arada olmalı.

■■ 2-3 günde bir motor kuryelerin karıştığı bir kaza görürüm ben. Bu anlattıklarınızdan sonra yaşamaları mucize...

İşverenleri öyle bir eğitim aldırma zahmetinde bulunmuyor. Onlar da ekmek parası derdinde, yapacak bir şey yok. Sadece kuryeler değil normal kullananlar da çok tehlikede çünkü trafikteki otomobil sürücülerinin motosikletli algısı yok. Dikkatli motosiklet sürücülerinin çoğunun hiç suçları olmadığı halde kaza yapmalarının nedeni bu.

■■ Yolda zeytinyağı mı vardı gerçekten?

Evet... Tabii biri marketten alıp yola dökmemiştir. O bölgede zeytin üretimi var, zamanla yağı asfalta bulaşmıştır. Her işte bir hayır var, ben ünlü biri olduğum için bu olay bu kadar dikkat çekti. Herkes şimdi daha dikkatli davranacak. Eminim bölge halkı da çok üzülmüştür.

■■ Davalık bir durum var mı?

Ben suçlu aramıyorum, tam tersi pozitif bir çıkarım yapıyorum. Asla “Burası Türkiye ben de gider Yunanistan’da kullanırım” demem. Burası benim her köşesi cennet ülkem ve motorlu taşıtlar vergisi ödeyen biri olarak bunu güzel yollarda yapmak istiyorum. Yoksa aman aman büyütülecek bir hata yok, yürürken insanların kafasına keçi düşüyor.

"KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ MHP'LİYİM"

■■ “Tamer Karadağlı AKP’li, anti-gezici hatta Müjdat Gezen’e ‘darbekatör Bayram’ dedi” şeklinde haberler çıktı. Twitter yıkıldı, ekşi sözlük coştu, facebook daha ılımlı takıldı. Ve bildiğim kadarıyla sosyal medyayla aranız yok.

Ben değilim, Müjdat Gezen de gerçek değil. 15 facebook hesabım var hiçbirini tanımam, twitter ne bilmem. Ben hiçbir zaman AKP’liyim demedim. Ayrıca AKP’liysem kime ne, suç mu? “Çok ayıp bununla konuşmayalım” mı diyecekler? Kimin haddine? Ekşi sözlük ne ayrıca? Delikanlı gibi adıyla yazsın görelim bok atanları.

■■ Bence bu röportajdan sonra korkup yazmazlar artık.

Yooo yazsınlar, kâle almıyorum ki...

■■ E siyasi görüşünüz ne? Sakıncası yoksa...

Küçüklüğümden beri MHP’liyim. Hayatımda hiç AKP’ye oy vermedim ama sonunda vereceğim. “Sayın Kılıçdaroğlu ‘Recep Bey’ dememeli çünkü makamdır önemli olan, kişi değil” dedim. Sanki CHP’ye küfretmişim gibi saldırdılar. “Barak efendi” mi diyorsun Obama’ya? Mr. President diyorsun! Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Oh be rahatladım...

■■ Ben biraz korktum...

Benden mi? Yok artık...

"NE GÜZEL GÜNLERMİŞ"

■■Neler yapıyorsunuz?

Bu sene çalışmayı düşünmüyordum zaten, dinleniyordum. Bir süre Ankara’ya gideceğim, kızımı göreceğim. Bilkent piyano bölümünü kazandı, absolut yani özel kulak çıktı. Apar topar taşındılar. Ben de Bilkentliyim.

■■ Aynı zamanda Ankara Koleji mezunusunuz. Aynı okuldanız...

Öyle mi... ‘TED state prison’ yazıyordu bir gün çantamda, disipline gitmiştim, şimdi geldi aklıma. Ne güzel günlermiş, yaşarken insan anlamıyor. Motor grubumda da var TED’den arkadaşım.

■■ O anılar hiç gitmiyor insanın aklından. Logo meselesi yaşandı...

Yılların logosu değiştiriliyor diye bütün mezunlar ayaklandı. Ben de onlardan biriydim ve geri adım atıldı. Güzel bir gelişme. Ankara Koleji’nin logosu asla değişemez, taklitleri aslını yaşatır.

■■ “Aile daha genişlesin, evleneyim” diyor musunuz yoksa motorum ve ben şeklinde devam mı?

O işler belli olmaz ama benim bir sürü evli arkadaşım var birlikte motora bindiğimiz, hiç engel değil. Hayat ne getirirse artık...

"TAMER'İNKİ GİBİ BİR KAZADA KOMAYA GİRDİM"

Tamer Karadağlı’nın geçirdiği kazayla birlikte motora kullanırken kask takmanın ve koruyucu malzeme kullanımının önemini bir kez daha ortaya çıktı. Karadağlı anlattı hayatını hangi malzemelerin kurtardığını bir de bu hayat kurtaran malzemelerin distribütörü Ali Çakırkaya’ya soralım istedik.

■■Kaç yıldır bu sektördesiniz ?

10 sene önce motosiklet sahibi olarak başladığım Harley Davidson maceram, 2010’da Turkiye’nin en büyük bayiini açarak ilerledi.

■■Motosiklet kullanmak risk mi demek? Alana ilk uyarınız ne oluyor?

Doğru eğitim alınmadan kullanılan her araç risklidir. Motosiklet koruma unsuru açısından arabalar kadar güçlü değil fakat kaza oranlarına baktığımızda arabadan fazla risk taşımaz. Öncelikle aldığı motosikletin hakkını vermesini isterim. Doğru eğitim ve ekipmanla başlanması en az satın alma kadar önemli. Motor üzerinde kat edilecek her kilometre kullanıcıya tecrübe kazandırır. Motora olan sevgi ve ilgisini de artırır.

■■Tamer Bey özellikle kaliteli kaskı sayesinde kazayı ucuz atlattı. Malzeme ne kadar önemli?

Tamer Bey’in başına gelen kazanın benzerini yanlış ekipman ile ben yaparak komaya girdim. Böyle bir kaza her ne kadar kötü olsa da diğer sürücülere örnek olmuştur. Tamer Bey’i dikkatli ve başarılı bir motosiklet sürücüsü olduğu için tebrik ederim. Kaza durumunda başımıza gelebilecek kötü yaralanmalar hatta ölümler, ekipmanlar sayesinde önlenebilir.

■■Türkiye’deki yolları ve motorsiklet kullananlar için şartları nasıl değerlendiriyorsunuz?

En büyük sorun az bilgi ve eğitimsizlik. Tesellim eğitim ve bilinçlendirme toplantılarıyla katkı sağlayabilmek. Yollarımızsa hâlâ gelişmiş ülke standartlarının altında.