Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Eli kanlı katil mi, kader mahkûmu mu?

        HT PAZAR / Seçil TÜRESAY

        Engelsiz atletler”le yarışarak adını dünya spor tarihine altın harflerle yazdıran Güney Afrikalı ampute atlet Oscar Pistorius’un (27) hayatı bir gecede değişti.

        Geçen yıl, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, Pretoria’daki evinde, manken sevgilisi Reeva Steenkamp’ı (29) vurarak öldürdü. Gece yarısı saat 03.17’de evinden yükselen dört el silah sesi, bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının sinyaliydi. Hem engelli hem de engelsiz atletlerle yarıştığı pistlerde yıldızının parlamaya başladığı 2004’ten dokuz yıl sonra yıldızı söndü. Kefalet ödeyerek tutuksuz yargılanan Pistorius’un davası 3 Mart’ta başladı. Savcı Gerrie Nel onu taammüden cinayetle suçladı. O, “Hırsız girdi sandım. Reeva’nın banyoda olduğunu bilmiyordum; kapının ardından ateş açtım” diyerek kendisini savundu. Kavga sesi duyduklarını söyleyen komşuların tanıklığına atıfta bulunan ve “Reeva’ya polis çağırmasını söyledin. Peki nasıl oluyor da o sana yanıt vermeden ateş ettin” sorusunda ısrar eden savcı Nel ikna olmadı. Ancak, ülkede jüri sistemi olmadığından Pistorius’un kaderi iki dudağının arasında olan yargıç Thokozile Masipa ikna oldu. İddia makamının yeterli delil sunmdağını gerekçe göstererek 12 Eylül’deki duruşmada onun taammüden cinayet suçlamasından akladı; “taksirle adam öldürmek”ten suçlu buldu.

        KARAR TEPKİ ÇEKTİ

        233 günlük hukuk maratonu salı günü sona erdi. 5 yıl hapis cezası alan Pistorius yargılandığı Pretoria’daki Kgosi Mampuri Cezaevi’nin yolunu tuttu. Avukatı Barry Roux, 10 ay cezaevinde kaldıktan sonra cezanın geri kalan kısmını ev hapsiyle tamamlayabileceğini açıkladı. Başta cinsiyet ayrımcılığı yapıldığını iddia eden kadın hakları savunucuları olmak üzere toplumun birçok kesimi cezanın yeterli olmadığını savundu; sosyal medya karıştı.

        TRUMP’TAN ‘MORON’ BENZETMESİ

        ABD’li iş adamı Donald Trump, yargıcı Twitter’da “Moron” diye niteledi. Aylarca mahkeme önünde eylem yapan Afrika Ulusal Kongresi üyesi kadınlar, “Adalet yerini bulmadı” diye isyan etti. Güney Afrika Tıp Araştırmaları Konseyi’nin cinsiyetle ilgilenen biriminin direktörü Rachel Jewkes, “Karar utanç verici. Bu, erkeklerin hayatının ve geleceklerinin kadınlarınkinden ne kadar önde tutulduğunun yeni bir göstergesidir” dedi. Pistorius’a başından beri inananlar, onun anlık bir hata, korku yüzünden hayatı mahvolmuş bir adam olduğunu savunanlar ise bu cezayla kurtulmasına sevindi. Kimse, o gün Steenkamp ve Pistorius evde yalnız olduğu için ne olduğunu bilemeyecek. Ancak, bilinen bir gerçek var: Güney Afrikalılar ve dünyadaki sporseverler, Pistorius’un, “eli kanlı katil mi” yoksa “hırsız girdi” korkusuyla çok sevdiği sevgilisini öldüren bir kader mahkûmu mu olduğu sorusuyla baş başa! Savcı Gerrie Nel gibi Pistorius’un soğukkanlılıkla cinayet işlediğine kesin gözle bakanlar ise bu sorunun yanıtını -kendi değer yargılarıylaçoktan buldu...

        O.J SIMPSON DAVASINA BENZETİLDİ

        Bu dava süreci, hem sonuç hem de medyatiklik açısından ABD’li eski futbol yıldızı O.J. Simpson’ın, eski eşi Nicole Brown Simpson ve arkadaşı Ronald Goldman’ı öldürmekten yargılanıp, 1995’te delil yetersizliğinden beraat ettiği davaya benzetildi. Canlı yayın yapılan, ABD’nin en medyatik davasından sonra Simpson’ın “suçsuzluğu” konusunda toplumun büyük kısmı ikna olmamıştı. Pistorius’un, “kısmen canlı” yayın yapılan davası da Simpson’ınki gibi hem büyük ilgi gören hukuk savaşlarından biri olarak tarihe geçti hem de aldığı ceza birçok çevrenin vicdanını yaraladı. SİLAH TUTKUNU Dava sürecinde iddia makamı sık sık Pistorius’un silahlara olan tutkusuna vurgu yaptı. Mahkemede atış yaparken fotoğrafları gösterilen Pistorius’un, babası ve amcasının toplam 55 silahı olduğu açıklandı. Ünlü atlet bir restoranda silahını ateşlediği için de üç yıl hapis cezası aldı; bu ceza tecil edildi.

        SÜREKLİ AĞLADI; KUSTU

        “Balkona klimayı almaya gittim. Bir ses duydum. Sesin geldiği banyoya doğru yöneldim. Kapı kilitliydi. Reeva’ya ‘Polis çağır’ diye seslendim ve ateş ettim” diyen Oscar Pistorius çoğu duruşmada ağladı ve kustu. Özellikle Steenkamp’ın otopsi raporu açıklanırken fenalaştığı için oturduğu yere her duruşmada “kova” konuldu. PİSTLERE DÖNMESİ ZOR Steenkamp ölünce geçmişte yılda 2 milyon dolar kazanırken sponsorluk anlaşmaları iptal olan, hukuki masrafları karşılamak için evini satan Pistorius’un spor hayatının bittiğine kesin gözle bakılıyor. 2011’de, Dünya Atletizm Şampiyonası’nda engelsiz atletlerle yarışıp madalya alan ve İngiltere’nin başkenti Londra’daki 2012 Olimpiyatları’nda yarışan ilk ampute atlet olan Pistorius 10 ayda tahliye olsa bile yarışamayacak. Uluslararası Paralimpik Komitesi ünlü atlet için cezası bitene kadar yani beş yıl süreyle yarış yasağı koydu. Uzmanlar, bu süre tamamlandığında 32 yaşında olacak atletin yarışmasını imkânsız görüyor.

        Ülkenin ikinci kadın yargıcı yargıladı

        Davanın yargıcı Thokozile Masipa (67), Güney Afrika’nın ikinci siyah kadın yargıcı. Johannesburg’un yoksul mahallerinden birinde, 10 çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Masipa, sosyal hizmetler görevlisi olarak çalıştı ve polis-adliye muhabirliği yaptı. 1998’de yüksek mahkeme yargıcı olarak atanan Masipa 43 yaşında hukuk eğitimini tamamladı. Kadına şiddete karşı çıkışlarıyla tanınıyor.

        ‘BULLDOG’ SAVCI, SAKİN AVUKATA KARŞI

        Davanın savcısı Gerrie Nel ve Pistorius’un avukatı Barry Roux canlı yayının da katkılarıyla dünyanın en ünlü savcı ve avukatları arasında girdi. n Savcı Gerrie Nel (53), Pistorius’a, defalarca, “Sen bir yalancısın, kavga ettiniz ve soğukkanlılıkla Reeva’yı vurdun. İtiraf et” dedi. Mahkeme salonundaki ateşli, hatta saldırgan tavrı nedeniyle “Bulldog” takma adını aldı. Ülkenin önemli davalarında görev yaptı. 2008’de ülkenin en üst düzey polislerinden Jackie Selebi’nin yolsuzluk davasında görevliyken kısa süreli tutuklandı. 2 yıl sonra, Selebi’nin 15 yıl ceza almasını sağladı. 2012’de ülkesinde aldığı “Yılın Savcısı” ödülünden sonra Uluslararası Savcılar Birliği’nin özel ödülünü aldı. 30 yıllık deneyimi var; eski bir güreşçi. n Pistorius’un avukatı Barry Roux (58) duruşmalarda Nel’e kıyasla daha sakin ve dikkatli konuşan bir isim. Müvekkili kasıtlı cinayetten aklanınca hapse girmeyip kamu hizmeti yapması için büyük çaba sarf eden, onun engelinden dolayı “psikolojisi hassas, tedirgin” bir adam olduğunu vurgulayan Roux’nun en önemli taktiklerinden biri sürekli aynı terim ve cümleleri tekrarlayarak tanığı zorlayıp istediğini alması. Onu, O.J Simpson’ın avukatı Johnnie Cochran’la karşılaştıranlar var.

        Oscar Pistorius, 22 Kasım 1986’da fibula kemiklerinden yoksun bir şekilde doğdu. Bu nedenle 11 aylıkken iki bacağının da dizden aşağısı kesildi. Sheila ve Henke Pistorius çifti onu diğer çocuklardan farksız yetiştirmek için elinden geleni yaptı. Pistorius’un azmi de bu çabaya eklenince ülkesinin kahramanlarından biri oldu. 15 yaşında annesini kaybeden Pistorius, okulda ragbi ve su polosu oynadı. Kaderini 2003’te ragbi oynarken dizinden sakatlanması değiştirdi. Bu spora devam edemeyeceğini anlayınca 2004’te atletizme yöneldi ve antrenörü Ampie Louw’la tanıştı. Aynı yıl, kendisine “Blade Runner” takma adının verilmesine neden olan karbon fiber protezleri takıldı. Kısa sürede adını duyurdu. 2004’te Atina’daki Paralimpik Oyunları’na katıldı. Sonrasında çok sayıda turnuvada madalya kazandı. Kısa adı “IAAF” olan Uluslararası Dünya Atletizm Federasyonları Birliği’nin yeşil ışık yakmasıyla 2007’de Roma’daki Golden Gala yarışlarına katıldı. Bu engelsiz atletlerle ilk yarışıydı. Başka turnuvalar Roma’dakini izledi. Ancak, IAAF, Ocak 2008’de Pistorius’un protezlerinin kendisine hız kazandırdığını, başka deyişle dezavantaj değil avantaj sağladığını savunarak engelsiz atletlerle yarışmasına yasak getirdi. Spor Tahkim Mahkemesi CAS, ünlü atlet için alınan kararı Mayıs 2008’de olumlu yönde değişti.

        ‘İnanmıyoruz ama affettik’

        11 aylıkken dizden aşağısı kesildi Reeva Steenkamp’ın anne-babası June ve Barry Steenkamp, Pistorius’un anlattıklarına inanmadıklarını ancak hapis cezası almasına, davanın bitmesine sevindiklerini ve onu affettiklerini açıkladı. Dava sürecinin başından beri mahkemedeki yerini alan June Steenkamp, “Kızımı geri getirecek bir sihir olmadığını biliyorum. O akşam tam olarak ne olduğunu yalnız Oscar biliyor. Biz öç alacak insanlar değiliz. Pistorius’a kötülük dilemeyiz. Onu affettik” dedi.

        Ne dediler?

        n “Pistorius’a verilen gülünç ceza, ırka dayalı öncelik ve erkek önceliğinin kadının güvenliğinden üstün tutulduğunun göstergesi.” n “5 yıl ceza ve 10 ayının hapiste geçecek olması kadına yönelik şiddetin küçümsenmesidir.” n “İnsanlar gergedan öldürünce 77 yıl ceza alıyor; sen sevgilini öldürüp 5 yıl alıyorsun.” n “Pistorius’un hayatı mahvoldu. Ceza almamalıydı.” n “Pistorius’a verilen 5 yıllık ceza Yargıç Masipa’nın hukuki anlamda tarafsızlık bilgeliğinin göstergesidir.” n “Olanlara çok üzülüyorum. Zavallı adam; iyi ve güvende ol.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ