66 ilde 55 bin 'dev adam'

Gizem Sevinç SELVİ/HT CUMARTESİ

Garanti Bankası 12 Dev Adam Basketbol Okulları’nı (12 DABO) duymuş olmalısınız. Zira proje, 2002’den bu yana Türkiye’nin 66 ilinde, toplam 55 bin çocuğa basketbolu sevdirdi, içlerinden bazılarını profesyonel basketbola kazandırdı, hatta NBA’e gönderdi. Geçtiğimiz günlerde okulların bulunduğu tüm illerden seçilen 132 yetenekli çocuk, Ankara’da düzenlenen ‘Yıldızlar Şöleni’ etkinliğinde bir araya geldi. Etkinliği, bankanın Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, Türkiye Basketbol Federasyonu Genel Sekreteri Celal Arısan ve Türkiye Basketbol Ligi Direktörü Samer Şenbayrak’la birlikte izledik. Nafiz Bey, amaçlarının yarının 12 dev adamlarını, perilerini yetiştirmek olduğunu söylüyor. 2001’de Avrupa ikincisi olan Erkek Milli Basketbol takımımızın ardından bu işin alt yapısı için de bir şeyler yapmak gerektiğini düşünerek federasyonla bir araya gelmişler. Ardından da bu proje ortaya çıkmış. Masada bulunan tüm isimler, çocukların hepsinin milli oyuncu olmayabileceğini söylese de spor disipliniyle çok düzgün bireyler olarak yetiştikleri konusunda hemfikir. Ligler Direktörü Samer Şenbayrak, çocuklar arasında fırsat eşitliği yaratılması konusunu çok önemsiyor. “Kırklareli ve Hakkari’den gelen çocuklar aynı odada kalıyor, birbirlerini tanıyor ve aynı amaç için mücadele ediyorlar. Mozaik budur” diyor. Nafiz Karadere, projenin göründüğünden çok daha derin olduğunu, bu sayede ilk kez şehrinden çıkan, deniz gören, uçağa binen çocuklar olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Amerika’ya gidip NBA oyuncularıyla tanıştılar, bütün bunlar hayata bakışlarını değiştiriyor.” Yani bu yalnızca basketbol değil, bir sosyal sorumluluk projesi. Görünen o ki sponsor da, federasyon da bu sorumluluğun hakkını veriyor.

Van’dan NBA’e

Proje daha çok Anadolu’da var olmayı hedefliyor. Bugüne kadar Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşanmış çok ilginç hikâyeler de var. NBA takımlarından Utah Jazz’da forma giyen milli basketbolcu Enes Kanter’in basketbolla tanışması Van 12 Dev Adam Basketbol Okulu sayesinde olmuş. Nafiz Karadere, Anadolu’da yeterli sayıda kız öğrenci olmadığında kızlar ve erkeklerin aynı takımda oynamasınıysa “Müthiş bir şey” diye anlatıyor.

‘Gelin değil öğretmen oldular’

Samer Şenbayrak’ın aktardığı bir diğer hikâyeyse Hakkari’den. Ortaokul çağına geldiklerinde babalarının maddi imkânsızlıklar nedeniyle okulu bıraktırıp evlendirmeye karar verdiği iki kız kardeş, basketbol elemelerini geçince devreye Samer Bey ve İsmet Badem girmiş, kızlara burs olanağı sağlanmış. Okula da basketbola da devam etmişler. Şimdi ikisi de BESYO öğrencisi. Evlenmemişler, beden eğitimi öğretmeni olacaklar.