Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Murakami’yle fani dünya, Takashi Murakami, Elif KEY, röportaj, Superflat, Gagosian Gallery

        Elif KEY / HT PAZAR

        elifkey@cyh.com.tr

        Bu Murakami bildiğiniz Murakami değil. Sanatçı olan, Takashi Murakami.

        Dünyanın en zengin sanatçılarından biri" diyorlar onun için. 100 milyon dolarlık serveti varmış. Bu devirde ölçek mühim şey elbette, servetin ne kadarsa yazın gezdiğin yatın uzunluğu da ona paraleldir, koluna taktığın saat, sırtına giydiğin ceket, lakin burada söz konusu servet sahibi kişinin, Takashi Murakami'nin gönlü de zengin. New York'taki Gagosian Gallery'deki sergisi Murakami'nin ne kadar parlak, renkli, heybetli bir dünyası olduğunun kanıtı!" Hemen diyeyim de hani şu kitaplarını alıp alıp okumadığınız Murakami'yle karıştırmayasınız.

        Bu Murakami, Takashi Murakami, uluslararası alanda eserler veren Japon sanatçı. 1962 doğumlu. Resim, heykel gibi geleneksel sanat alanlarında eserler verse de, bunun yanında reklam, moda gibi ticari sanat diyebileceğimiz alanlarda da ismine sıkça rastlamak mümkün.

        Sergi salonu bir Budist tapınağı gibi düzenlenmiş. Tapınağın yanında devasa Murakami figürleri korkutmak için değil korumak için duruyor gibi! Murakami'nin dünyasında papatyaların içinden kuru kafalar, kuru kafaların içinden pembeler, morlar fırlıyor. Altına yazmış zaten: "Ölümün illa bir rengi olmak zorunda mı?"

        HEM AYDINLIK HEM KARANLIK

        Sanatın anlamı üzerine yoğunlaşan eserlerindeki sevimli çizgi karakterlere yakından baktığınızda iskeletlere dönüyor. Hem karanlığı hem aydınlığı, optimizm ve pesimizmi bir arada sunuyor. Murakami, hemen hemen her kültürde aynı anlamı taşıyan bu popüler motifleri kullanarak hayata ve zamana dikkat çekiyor.

        11 Mart 2011'de Japonya'nın Tohoku bölgesinde meydana gelen ve yıkıp geçen depremi hatırlatıyor Murakami. "Dinler bana göre masallarla aynı terazide, hepsi birtakım hikâyeler peşinde, ama doğa böyle değil; doğal afetler, depremler hepsi doğanın yüzünden oluyor. Bu tarz kaoslar doğal, ama bunlardan bir anlam çıkarmalı ve böylece hikâyeler üretmeliyiz. Benim resmini yapmak istediğim tek şey bunlar" demesi bu yüzden. Serginin en önemli parçası bu Tokyo'yu vuran büyük tsunami felaketinin ardından acı çeken Japonların tasvir edildiği, özel olarak üretilen 100 metre uzunluğundaki yağlı boya tablo.

        "Superflat" ismini verdiği hareketle Japon manga kültürünü post-modern tarzda çizimlerle grafik tasarıma dönüştüren, geleneksel Japon baskılarıyla ve serigrafilerle yeniden keşfeden sanatçı, popüler kültür ve sanat arasındaki sınırları zorlayan ve markalaşma sürecinin bir parçası haline gelen eserleriyle hem beğeni topluyor hem de eleştiriliyor.

        Murakami'ye göre tüm bu semboller çaresizlik, ama New York'ta içeri girip neşeyle zıplayan kızın dediği havada asılı: "Ne tatlı pembe tablolar, keşke bunun tişörtü olsa!" Bir aşağılama cümlesi değil, çok normal, insanlar sevdikleri şeyleri hemen üzerlerine geçirmek istiyorlar artık. Murakami'nin bu işi çözen Pharell'le kanka olması, Kanye West'e albüm kapağı, Louis Vuitton'a tasarım yapması tesadüf değil. Bu kadar maddiyat içinde maneviyatı bırakmamış olması da Japonluğundandır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ