Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar The Interview filmi, serdar turgut The Interview, The Interview kuzey kore, sony pictures The Interview

        Serdar TURGUT / HT PAZAR

        Amerika’da tüm ana haberlerde birinci madde olarak Sony film şirketinin “The Interview” adlı filmi yayından çekmesi konuşuluyor. Bu çekme kararının, Amerika’da fikir özgürlüğünün ve bunu düzenleyen anayasanın birinci maddesinin ölümü anlamına geldiğini, kararla Amerika’nın büyük yenilgiye uğradığını düşünenlerin sayısı çok.

        Aslında film, bir komedi filmiydi. Kuzey Kore’ye bir dokümanter film çekmek için gidecek iki adama CIA, Kuzey Kore liderini öldürme görevini de veriyor. Sızan görüntülerden izlediğim kadarıyla film çok da komik olmuş. Gelecek cuma günü, yani Amerika’da tatilin en heyecanlı olduğu gün gösterime gireceğinden çok da fazla para kazandırması bekleniyordu filmin.

        Peki ne oldu da Sony o kadar masraf ettiği ve para kazandıracağı da belli olan bu filmi gösterime sokmaktan vazgeçti? Filmde gerçek bir ülke adı kullanıldığından ve öldürülecek lider şimdiki Kuzey Kore liderine hem fizik hem de isim olarak benzediğinden problemler başladı.

        Tabii Kuzey Kore liderinin de gelişmiş bir espri anlayışıyla tanındığını söylemek mümkün değil. Büyük ihtimalle onun verdiği talimat üzerine internet hacker’ları devreye girerek özellikle Sony şirketinin hesaplarını didik didik etmeye, e-mail’lerini çalıp yayınlamaya başladı.

        Bu arada Sony yöneticisi bir kadının, Obama’nın film tercihleri konusunda yazdığı alaycı sözler, ırkçı suçlamalarına neden oldu ve New York’un ırk konularında fiili polisi olan Al Sharpton devreye girerek kadını zorlamaya başladı.

        Hacker’lar burada durmadılar; eğer Kuzey Kore’yi ve liderlerini aşağıladığını söyledikleri bu film gösterime girerse filmin gösterildiği sinemalara 11 Eylül türü bir saldırı düzenleyerek yüzlerce insanın ölümüne yol açacakları tehdidini yaptılar.

        Bununla birlikte Amerika’da olmayacağı sanılan şey oldu ve Sony tehdidin karşısında diz çöküp filmin gösterime sokulmasını iptal etti.

        Neden korktuklarına gelirsek... Amerika’da da filmler birçok filmin ayrı salonlarda gösterildiği Movieplex binalarda gösteriliyor. Orada oynayan tek filme bile terörist saldırı tehdidi olduğunda diğer tüm filmlerin de bundan etkilenmesi kaçınılmaz. Hollywood’un en fazla para kazanmayı beklediği bir sezonda göze alabileceği bir şey değil bu. Ayrıca Amerika’da olası terör saldırılarına karşı had safhada duyarlılık ve korku var. Aslında terörizm uzmanları böylesi tehditlerden sonra saldırının çoğunlukla gelmediğini söylüyorlar ama tek bir saldırı olması ihtimali bile Sony’yi doğal olarak korkuttu. Ancak film geri çekilince Amerika’da düşünce ve fikirleri ifade etme özgürlüğü inanılmaz bir yara aldı.

        Şu anda bu özgürlükleri garanti altına alan anayasanın birinci maddesinin fiilen ortadan kalkıp kalkmadığı konuşuluyor.

        “Şimdi ne yapacağız, yani gazetelerimizde ve dergilerimizde neyi, nasıl yazdığımızı da dış güçlere mi soracağız?” türünden sorular soruluyor.

        Bu yazıyı cuma günü kaleme alırken biraz sonra Obama’nın basın toplantısı başlayacaktı. Başkanın o toplantıda bu konuya da girmesi ve bazı önemli mesajlar vermesi bekleniyordu. CIA bu arada, saldırı emrinin gerçekten Kuzey Kore liderinden gelip gelmediğini araştırıyordu. Eğer bir bağlantı tespit edilirse Amerika’nın da bu saldırıya bir şekilde karşılık vermesi bekleniyor. Kısa süre sonra Kuzey Kore’nin sistemlerine büyük bir elektronik saldırı olursa hiç şaşırmayın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ