Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar 2014 kadınların yılıydı, Serpil YILMAZ, Toplumsal cinsiyet, toplumda kadın, kadının kamuda yeri, çocuk gelin, çalışan kadın

        Serpil YILMAZ / HT PAZAR

        Artık kadınlar daha çok karar veriyor; daha çok kadın yöneticimiz, siyasetçimiz var...

        2014 için çok şey söylenebilir ama kesin olan şu ki kadınların yılıydı. Bu karamsar bir yazı değil ama acı gerçeklerle başlıyor. Çünkü kadın cinayetleri açısından en kara seneyi geride bırakıyoruz. Ama sabredin, ardından çarpıcı hikâyeler geliyor.

        Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre 2013’te erkek terörüne kurban giden kadın sayısı 237’ydi. Bu yıl, ilk 11 ayda 294 kadın öldürüldü. Sayılar tartışmalı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun emniyet verileri ve haberleri takip ederek ulaştığı kadın cinayeti sayısı bu rakamın üzerinde mesela... Kaldı ki, aile içinde sır olarak kalan öldürme vakalarının bir kısmına “intihar” ya da “kaza” süsü verildiği biliniyor. Yine de her bir istatistik Türkiye’ye dair kulağımıza bir şeyler fısıldıyor: “Toplumsal cinsiyet eşitliği” alanındaki küresel sıralamada Türkiye dipte.

        Toplumsal cinsiyetten kasıt, toplum ve kültürü tarafından kadına ve erkeğe atfedilen kişilik özellikleri, rolleri, değerleri ve beklentileri ile ilgili kalıp yargılar... Dünya Ekonomik Forumu’nun 2014 Küresel Cinsiyet Uçurumu raporuna göre, cinsiyet eşitsizliğinin en az olduğu ülke İzlanda. Türkiye ise 142 ülkenin değerlendirildiği raporda 125’inci sırada yer aldı.

        ACİL DURUMDA 360 LİRA

        Eşitsizlik, iş dünyasında kendini iyice belli ediyor. UNESCO’nun toplumsal cinsiyet araştırmalarını raporlayan ilk ve tek akademisyen, İngiliz sosyolog Sylvia Wallby, Mart 2014’te AB Kadına Yönelik Şiddet Konferansı’nda şöyle diyordu: “Acil durumlarda 100 pound (360 TL) gibi bir paraya erişim imkânı olmayan kadınlar, diğerlerine oranla yaklaşık 3 misli daha fazla erkek şiddetine maruz kalıyor...” Yani kadınların para kazanması gerekiyor; devletin, toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme yapması önem arz ediyor... Ancak, TÜİK verilerine göre Türkiye’de istihdam edilen 26 milyon 313 bin kişinin yalnızca 7.7 milyonu kadın. Bunun da 2.4 milyonu tarımda... Bu oran, Batı Avrupa’da yüzde 60, Kuzey Avrupa’da yüzde 80. Egon Zehnder International Türkiye Ofisi’nin “Bağımsız Kadın Direktörler 2014 Raporu”na göreyse, BİST’e kayıtlı 422 şirketin yönetim kurulu üyelerinin sadece yüzde 11.7’si kadın... Bu şirketlerin hemen hemen yarısının (%44.1) yönetim kurulundaysa hiç kadın üye yok. Kısacası vaziyet vahim.

        KADINLAR ABD, ÇİN VE HİNDİSTAN’IN TOPLAMINDAN BÜYÜK

        Ama gelecek kadınların... Coca-Cola Başkanı Muhtar Kent, Huffingtonpost’taki bir yazısında, 21. yüzyılı “Kadınların Yüzyılı” ilan ediyor. Kent’in dayanağı basit: Kadınlar kazanıyorsa, kadınlar yönetir! Zira, kadınlar dünyada 20 trilyon dolarlık bir harcama gücünü elinde tutuyor. Bu, ABD, Çin ve Hindistan’ın toplamından daha büyük bir ekonomi demek.

        Yıldız Holding Başkanı Murat Ülker de Kent’in sözlerini destekliyor: “Satın alma kararlarını kadınlar veriyor, o zaman daha çok kadın yönetici olmalı.” Öyle de oluyor... Mesela, Serpil Timüray’ın Vodafone’un İngitere’deki merkezine atanmasından sonra Türkiye’de kadın yöneticiler, küresel oyuncular olarak ligin üst sıralarına geçiyor. Bir başka örnek, Erkunt Traktör’ün sahibi Zeynep Erkunt Armağan, dünyada şirketini en hızlı büyüten 50 kadın yöneticiden biri seçildi. Elçin Ergün, Merck Seron’un Almanya’daki merkezine atanarak 150 ülkenin sorumlusu oldu.

        Kamuda 2014’ün en parlak gelişmesi Aydın, Gaziantep ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na üç farklı partinin kadın başkan çıkarmasıydı. Cumhuriyet tarihinin Ayfer Yıldız ve Esengül Civelek’ten sonra üçüncü kadın müsteşarı Nesrin Çelik, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na atandı. Ve devamı kesinlikle gelecek...

        Nasıl mı? Türkiye yüksek öğrenimde kadın temsili açısından AB’de lider. Şöyle diyelim; Türkiye, bir alanda İsveç’in önüne gururla geçiyor. İsveç’te kadın profesör oranı yüzde 20, Türkiye’de yüzde 29... Ayrıca 2014, Türkiye’de kadınların yüksek öğrenimine imkân veren ilk kurum olan İnas Darülfununu’nun kuruluşunun 100’üncü yılı. Bugün, Türkiye’de üniversite öğrencilerinin yüzde 45.8’i kadın... Bu, altına kadınların imza attığı tartışmasız bir başarı hikâyesi. Ve her şeyin başlangıcı...

        Nitelikli mesleklerde kadınlar

        Son 4 yıldır iş dünyasında kadınların etkin olması yalnızca Türkiye’ye mahsus değil. Dünyada önde gelen General Motors, Reynolds, IBM gibi şirketlerin üst yönetimlerine kadınların geçmesi de aynı döneme denk geliyor. Kadınların yoksullukla mücadelede öne çıktığının işaretlerini alıyoruz. TİSVA ve MAYA mikro kredileri yaygınlaşıyor. Her yıl binlerce kadın, girişimcilik yarışmalarına katılıyor. Bu yarışmalara katılanların iş kollarındaki nitelikli, inovatif payı artıyor...

        2010’da ivme kazanıldı

        Kadının güçlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması mücadelesinde 2010 önemli bir yıldı. Birleşmiş Milletler en az 500 milyon dolar bütçeli “BM Kadın Örgütü”nü kurdu. Türkiye’de de Anayasa’nın 10’nuncu maddesinde çok önemli değişiklikler yapılarak kadın erkek eşitliği güçlendirildi. “Aile Türk toplumunun temelidir” ifadesine “ve eşler arasında eşitliğe dayanır” hükmü eklendi.

        “Milletlerarası anlaşmalarla ulusal kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda çıkabilecek ihtilaflarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır” denilerek, bu çerçevede CEDAW (Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi) ve İstanbul Sözleşmesi gibi taahhütler üstün konuma getirildi. 2012 yılında, 6284 sayılı “Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un yürürlüğe girmesiyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 14 yerde pilot olarak “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri” (ŞÖNİM) açtı.

        Kız çocukları, öğrenim hayatını erken terk ediyor. 4-4-4 eğitim sistemine geçilmesiyle örgün eğitimden 260 bin kız öğrenci ayrıldı.

        Türkiye’de 6 milyona yakın çocuk gelin var.

        Türkiye’de kadınların istihdama katkısı % 25

        Dünyada çalışan her 11 kadından biri girişimci. Çalışan kadınların, Tayland’da yüzde 20’si, Hindistan’da yüzde 14’ü, Arjantin’de yüzde 12’si, Brezilya’da 11’i, Meksika ve Şili’de yüzde 10’u girişimci... KAGİDER’in verilerine göre, Türkiye’de bu oran %6.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ