Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Almanya’nın PEGIDA ile imtihanı, Emily FELDMAN, Dresden, almanya, merkel, pegida hareketi, Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar

        Emily FELDMAN / HT PAZAR

        Her gezgin Dresden'i görmeli. "Elbe'nin Floransa'sı" dedikleri bu Alman şehri, gösterişli tiyatro ve katedralleriyle bir açık hava müzesi gibi. Taş sokaklarında gezinirken insan, dönemin kral ve kraliçelerini; kültür, sanat hayatını; mimariyi ve çağdaş teknolojiden mahrum ustaların bu güzel şehri nasıl ayaklandırdığını düşünmeden edemiyor.

        Geç de olsa Dresden uluslararası, yoğun bir ilgiye mazhar oluyor! Fakat, etkileyici mimarisiyle değil; genlerindeki muhafazakârlığın infilak ettirdiği sağcı bir hareketle...

        MERKEL UYARMIŞTI

        Kendini "PEGIDA" ya da "Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar" olarak adlandıran grup, Dresden'de geçen sonbahar ortaya çıktı ve hiç olmadığı kadar büyük bir katılım sağladı. Her pazartesi, PEGIDA'nın göçmenler, sığınmacılar, siyasetçiler ve Alman toplumunda belirginleşen İslam hakkındaki görüşlerine sempati duyan Almanlar caddelerde gösteriler düzenliyorlar.

        Dahası; geçen aydan bu yana, grup diğer şehirlere de yayıldı. Dresden gösterilerine katılanların sayısı on binleri buldu. Alman Şansölyesi Angela Merkel, yeni yıl konuşmasında vatandaşlarına PEGIDA'dan uzak durmalarını öğütlese de harekete katılım oranı artmaya devam etti.

        'İŞLER BİZİM İÇİN KÖTÜYE GİDECEK'

        Ve sonra Paris olayı meydana geldi. Ay başında, köktencilerin Fransa'nın başkentinde giriştikleri saldırıların ucu, dini ve toplumsal tansiyonun yüksek olduğu Almanya'ya da dokundu. Berlin'deki Türk mahallesi Kreuzberg'in sâkinleri en kötüsüne alışıktı. 20 yıl önce Trabzon'dan Almanya'ya gelen, sıcakkanlı, konuşkan restoran sahibi Avni K. (56), Paris saldırılarının Türklere hayatı zorlaştıracağının farkında. Düzenli müşterilerinin etrafında dolanıp bebekleri öpüp sevmekten bulduğu kısa zamanda, ''Almanya'daki İslam algısı pozitif değil. İşler bizim için kötüye gidecek'' dedi.

        Saldırıdan hemen iki gün sonra, gazeteciler Avni'nin gittiği camiye Türklerin tepki ve görüşlerini almak için geldiğinde, abartılı bir ilgiyle karşılaşmış. ''Neden Türkler hep kendilerini açıklamak zorunda? Onları (Paris saldırılarını tetikleyen hiciv karikatürleri) Türkler çizmedi, saldırıyı düzenleyenler de Türk değildi...''

        PEGIDA 25 BİN KİŞİ TOPLADI

        Sığınmacılara tahsis edilen bir apartmanda kalan Suriyeliler, şehirde yaşananlardan yakınmak konusunda kararsızlar. Zira, Alman Hükümeti’nin onlara yeni bir hayat, yeni mobilyalar, ilaç ve aylık bağlamasının üzerinden pek geçmedi. Ne diyebilirlerdi ki? Yine de, terörün Avrupalılardan çok Müslümanları vurduğunu ve eğer PEGIDA, İslam’a değil terörizme karşı yürüseydi, onlara seve seve katılacaklarını belirttiler.

        PEGIDA organizatörlerine göre problem İslam ya da sığınmacılar değil. Alenen ırkçı, yabancı düşmanı sözler sarf etmekten sakınarak, “entegre olmaya istekli” yabancıları memnuniyetle karşıladıklarını, kaygılarının İslam’ın kendisi değil “terör” olduğunu vurguluyorlar.

        Ancak bu “çabalarına” rağmen, her pazartesi etkileyici Dresden manzarası karşısında onları dinlemeye gelen kalabalık bu “nüans”lara artık takılmıyor. Geçen pazartesi, yani Paris saldırıları sonrası yapılan ilk gösteride, çoğu Alman bayrağı taşıyan 25 binden fazla PEGIDA destekçisi vardı. Korkutucu bir manzaraydı. Organizatörler, hakaret içeren sembolleri uzak tutma gayreti içindeydi (Nazi bayrağı ve ırkçı materyaller yasaktı) ama kalabalık homurdanıyordu ve buna karşı yapacak bir şeyleri yoktu.

        Bazı pankartlarda, ‘’Dolu” (Occupied) yazıyordu; bu, ülkelerinde yeni gelenlere artık yer kalmadığı anlamındaydı. Diğerleriyse, dev haçlar ve kötü bir fotoşopla türban takılmış Merkel imajları taşıyorlardı. Yol boyu dizilen gönüllü güvenlik görevlileriyse Nazileri hatırlatan kol bantları ve üniformalarıyla oradaydılar. Herkes beyazdı.

        NEDEN DRESDEN?

        Yollarını; genç, PEGIDA karşıtı protestocular kesti. Almanya’nın kapılarının sığınmacılara her zaman açık olduğunu ve PEGIDA’lıların sokağa çıkmadan önce kendilerini eğitmesi gerektiğini haykırıyorlardı. Bu karşı gösteriler, tüm ülkede vardı. Ve Dresden hariç her yerde PEGIDA’nın sesini bastırabildiler. Zira, böyle bir kalabalık ancak Dresden’de toplanabilirdi. Analistler; göçmenlerin, Müslümanların ve değişimin neden bu şehirde bu kadar sorun olduğunun sebeplerine eğiliyor: Doğu Almanya’nın bir parçası olarak, Berlin Duvarı’nın yıkılmasına dek Dresden, yabancıların ilgi gösterdiği bir kent değildi. Ama durum hızla değişiyor. Dördüncü yılına giren Suriye’deki savaş, Müslüman sığınmacıları Almanya’ya göndermeye devam ediyor. Ve neyle karşılaşacaklarını bilmeyen sığınmacıların yolu, sakinlerinin sadece Alman komşular görmeye alışkın olduğu Dresden’e de düşüyor.

        PEGIDA GİBİ DÜŞÜNENLER

        Ekonomik bakımdan Doğu, Batı Almanya’yı geriden takip ediyor. Almanlar, daha fazla sığınmacının tabaklarındaki yemeğe ortak olacağından endişeli. Zira, pek çok PEGIDA eylemcisi kişisel finansal kaygılarını dile getirirken, bazıları devlet yardımına muhtaç olduğunu söylüyordu. Kimileri, asgari ücretle zar zor geçindiklerini anlattı. Yabancıları tehdit olarak görüyorlardı.

        Bahis Müslümanlardan açıldığında laf dönüyor dolaşıyor suça geliyor. Terör saldırılarının arkasında Müslümanların olduğunu savunuyorlar. “Hapishaneleri doldurdular. Hırsızlar.”

        PEGIDA hareketi engellenip diğer Alman şehirlerine yayılması önlense de bu grubun Müslüman ve azınlık topluluklar hakkındaki görüş ve hisleri Dresden dışında da paylaşılıyor. İşte bu “görüş ve hisler”, yabancıların uğrak yeri Berlin’in liberal bir semtinde restoran sahibi olan Avni K.’yı yıllar sonra Türkiye’ye kesin dönüş yapma konusunda derin derin düşündürüyor; Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İslamofobi karşıtı bir konuşma yapmak üzere Berlin’e uçmasına sebep oluyor; Merkel’i PEGIDA mitinginden bir gün sonra Almanya Müslümanlarıyla birlikte yürümeye itiyor. Bu hassasiyet ve kaygı, aslında PEGIDA’nın ortaya çıkışından çok önce de Almanya’da vardı. Ve en sonunda liderler de bu tehlikeli gerilimden haberdar oldu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ