Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Bana bir masal anlat abla!, Ekin Türkantos haberleri, Pelin Turgut kimdir?, Pelin Turgut Bu Yolculuk Senin

        Ekin TÜRKANTOS/HT CUMARTESİ

        eturkantos@htgazete.com.tr

        Hayatınızdan bir hikâye yaratabilir misiniz? Mistik masallardan ya da kadim hikâyelerden yola çıkarak kendinizi daha yakından tanımaya ne dersiniz? Pelin Turgut, ilginç bir hikâyesi olan ve bunu keşfettikten sonra da insanların kendi hikâyelerine yaklaşmasına aracılık eden bir hikâye anlatıcı. İstanbul Bilgi Üniversitesi santralistanbul’da açılan The School of Life Istanbul’da düzenlediği “Bu Yolculuk Senin” adını taşıyan eğitimi de bu anlamda süprizlerle dolu.

        Uzun süre muhabirlik yaptınız. Daha sonra yollara çıktınız, Peru’da şamanlarla, meditasyon inzivalarında zaman geçirdiniz ve hikâye anlatıcılığı eğitimi aldınız. Önce sizin hikâyenizle başlayalım mı?

        Evet, 10 yıl Reuters, TIME gibi uluslararası yayınlar için Türkiye muhabirliği yaptım. Bir yandan da !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin kurucu yönetmenlerindenim. Şansıma işlerim hep hikâyelerle ilgiliydi. Gazeteci olarak işimin en sevdiğim tarafı insanların hikâyelerini dinleyebilmek. Herkesin birer hikâye taşıyıcısı ve anlatıcısı olduğunu bu sayede anladım. İnsan insan olalı beri ateş etrafında toplanır ve hikâyeler anlatır. Hayatı anlamlandırma ihtiyacımızda hikâye imgeleri, bizi kendimizden daha büyük olan mitik âleme bağlar. Ejderhalar, karanlık ormanlar, cesur savaşçılar... Bunlar hepimizin içinde olan bir dilin simgeleri gibi. Hayat bugün şeklen çok farklı gözükse de, aynı atalarımız gibi doğuyor, çocukluktan yetişkinliğe geçiyor, sorumluluk alıyor, fiziken zayıflıyor ve ölüyoruz. Hikâyeler, evvel zamandan beri, bu yolculukta bize rehberlik ediyor.

        Hikâye anlatıcılığı şu aralar oldukça ilgi görüyor. Tam olarak ne demek bu?

        Esasında hikâye anlatıcılığı çok eski; zaten kemiklerimizde olan bir şeyi hatırladığımızı düşünüyorum. Gezegende birçok şeyi yeniden hatırlama zamanı... Ortak hikâyemizi yeniden yazma ihtiyacımız var. Hikâye anlatıcısı birçok farklı hikâye anlatabilir; örneğin kadim masallar, ya da mitler, bazen de kendi hayatından hikâyeler. Herkesin bohçasından çıkan farklı. Anlatacağı hikâyeyi içselleştirmiş olması önemli, çünkü anlattığı ancak o sayede dinleyicisinin de iç dünyasında tınlıyor. Bir hikâyeyi ezberden değil de canlı tutarak anlatabilmek kolay gibi görünse de, zor.

        The School of Life’ta “Bu yolculuk senin” adlı bir atölye çalışmanız var. İçeriği nedir?

        Atölye herkese açık. Dersler ve atölyeler katılımcıların kendilerini beklenmedik yeni bakış açılarıyla görebilmesi ve hayat hakkında yeni sorulara kapı açabilmek amacıyla tasarlanıyor. Kendi hayatımızı hikâye gibi görmeyi araştırıyoruz. Kendi hikâyelerimizdeki karanlık vadileri, yüksek tepeleri, yardımımıza gelen bilge dedeleri, kaybolduğumuz ormanları...

        Yani herkes kendi hikâyesinden yola çıkıp mitoloji ile masal karakterlerinden de yardım alarak kendini mi buluyor?

        Bazen öyle oluyor. Gençlerle çalışacaksam, saraydan kaçan, türlü sınavlar vermek zorunda kalan, bu eşiklerden geçtikçe dayanıklık veya cesaret gibi çeşitli vasıflar kazanan bir kahramanın masalıyla çalışabilirim. Gençler böylece bulundukları yeri hikâye üzerinden anlamlandırabiliyor. “Önlerindeki engeller nedir, iç ses nasıl dinlenir, cesaret nedir, nerede bulunur?” gibi soruları eğlenerek, yaratıcı şekillerde sorabiliyorlar. Bazen de doğrudan kendi hayatımızın malzemesiyle çalışarak, onu ‘bir varmış, bir yokmuş’ olarak anlatmayı deneyebilir veya başkasından kendi hikâyemizi dinleyebiliriz. Bu farklı gelecekler, farklı “ben”ler kurgulamamıza yardımcı oluyor.

        Bu eğitim kişiye başka ne katıyor?

        Hikâyelerin dünyasına girdiğimizde insan hayatının birçok hal ve evreden oluştuğunu görebiliriz. Oysa sadece başarı üzerine kurgulanmış biraz sıkıcı bir toplumsal hikâye var. Her şeyin doğal bir döngüsü olduğunu, o döngüde her şeye yer olduğunu bilmek çok rahatlatıcı. Başkalarının da tıpkı bizim gibi hikâyeleri olduğunu idrak ettikçe, empatimiz artıyor. Sonra saf keyif tarafı var. Yaratıcılığımızı ve oyuncul olmayı hatırlıyoruz. O kadar ciddiyiz ki normalde...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ