Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Çocukken kilolu, büyüyünce obez’, Nazenin Tokuşoğlu haberleri, Dilara Koçak kimdir? Çocukların obez olması, Obezlik nasıl önlenir? Zayıflama için ne yapılmalı?

        Nazenin TOKUŞOĞLU/HT CUMARTESİ

        ntokusoglu@htgazete.com.tr

        Dilara Koçak, önüne gelenin diyetisten ve “yaşam koçu” olduğu son dönemlerde gerek eğitimi gerekse verdiği tutarlı bilgilerle beni en doyuran uzmanlardan biri... Sömestrle birlikte gündemde okul çocukları varken ve 6-18 yaş aralığında fazla kilolu ve şişman çocukların oranı yüzde 22.5’e ulaşırken Koçak’la önce çocukları, sonra da sağlıklı besinleri konuşmak istedim.

        ABD’de çocukların anne ve babasından daha kısa ömürlü olma ihtimaliyle ilgili çarpıcı bir kampanya başlatılmış. Bugüne kadar böyle bir sonuç çıkmadı çünkü tüm kötü beslenme alışkanlıklarına rağmen teknoloji de emin adımlarla ilerliyor, beslenme konusu da bundan nasibini alıyordu. Dilara Koçak çocukların diyet yapma yaşının 9-11’lere düştüğünü ve ABD’de başlatılan kampanyanın şimdilik gerçek olmasa da çok korkutucu olduğunu düşünüyor ve yeni nesille ilgili şu önemli detayları ekliyor:

        Haziran ayında açıklanan “Çocukluk Çağı Şişmanlık” araştırmasına göre evlerin yüzde 52.5’inde bilgisayar var. Çocukların hafta içi yüzde 43.4’ünün, hafta sonu yüzde 55.8’inin günlük aktiviteleri arasında bilgisayarda oyun oynama var. Hafta içi yüzde 74.5’i ve hafta sonu yüzde 87’si günlük 2 saatten fazla televizyon seyrediyor.

        Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması çalışma raporuna göre Türkiye’de 0-5 yaşta fazla kilolu ve şişman olanlar yüzde 26.4, 6-18 yaşta fazla kilolu ve şişman olanlar yüzde 22.5.

        Kız çocuklarında yeme bozukluğu gizli ilerleyebiliyor

        Ülkemizde 12 yaş üstü bireylerin yüzde 70’inin hareketsiz olduğu bildiriliyor.

        Çocuklukta kilolu olanların yüzde 30’u yetişkinlikte obez.

        Favorileri

        Koçak, her gıdanın kendine has faydası olduğunu söylüyor ama çok sevdiği ve yararlı bulduğu 5 ürünü her yaş için öneriyor.

        Enginar: En büyük özelliği, toksinleri temizleme yeteneği. İçeriğindeki “cynarine”in karaciğer ve safra kesesi fonksiyonlarına pozitif etkisi var. Bazen salataya çiğ rendelerim, bazen de portakalla pişiririm.

        Bulgur: İçindeki B1 vitaminleri, sinir ve sindirim sisteminde önemli rol oynar. Yüksek lif içeriğiyle bağırsak dostudur. Kandaki yağ ve kolesterolü düşürmeye yardımcıdır.

        Balık: Çok iyi bir protein kaynağı, omega 3 ve selenyum içeriğiyle de iyi bir antioksidan, kansere karşı koruyucu, kalp ve damar sağlığı için vazgeçilmez bir besin. Hadi balık pazarına...

        Nar: Antioksidan, kan yapıcı, idrar söktürücü, enerji verici ve tansiyon düşürücü etkisi var.

        Yumurta: Yumurta anne sütünden sonra en kaliteli proteindir. A vitamini ve bazı B vitaminleri bakımından zengin olan yumurtada demir, fosfor, magnezyum, kükürt ve sodyum gibi mineraller bulunur.

        2015’in bu ilk ayında tıpkı bikinilerin kıştan tanıtılmaya başlanması gibi besin modası da tahmin edilebiliyor... İşte Dilara Koçak’ın öngörüleri...

        2015 yılı boyunca neler duyacağız?

        Maça çayı

        Yaprakları kurutulmuş yeşil çayın toz hali. Yapraklar yere düşmeden önce klorofil üretimini artırmak için 30 gün gölgede kalır. İçtiğinizde çay yapraklarını ve tüm sağlıklı klorofilleri doğrudan alırsınız.

        Liçi meyvesi

        Sonbaharda toplanıp kalan zamanda tüketilen meyve yüksek potasyum ve C vitamini içerir. 2014 yılında yapılan bir araştırma, tüketiminin inflamasyonu azalttığını, bazı kanser türlerine de iyi geldiğini gösteriyor.

        Hindistancevizi unu

        Glutensiz. Diğer unlara göre lif yönünden daha zengin, glisemik indeksi daha düşük. Hamur işlerinde kullanımının daha sağlıklı olmasının yanı sıra, diyabet hastalığı olanlar için de iyi bir seçenek.

        Plantain (pişirilebilir bir tür muz)

        Lif, potasyum, C ve A vitamini bakımından zengin. İşin sırrı sağlıklı şekilde tüketmekte. Kızartmak yerine (ne yazık ki restoranlarda böyle), haşlanmış ve ezilmiş olarak mesela...

        Çekirge

        Amerikalılar “Kırmızı et sağlıklı mı değil mi?” tartışmalarına devam ederken üzerinde durmamız gereken bir konu daha var, artan nüfusla birlikte ete olan talebin metan emisyonuna ve kirliliğin artmasına neden olacağı söyleniyor. Anketlere göreyse çoğu insan seçimini değiştirmeye hazır. 2015’te daha az inek, daha çok çekirge görebilirsiniz.

        ‘Tarçın beyin aktivitesini artırır’

        Kışın daha çok tüketilen tarçını şifalı bitkilerden biri olarak gören Koçak, beyin aktivitesini artıran etkisi bulnuduğunu söylüyor. “Kan şekeri üzerindeki olmlu etkisi birçok araştırmayla kanıtlanmıştır. Ayrıca antimirobiyel besin olarak anılır. Diyet lifinin iyi bir kaynağıdır. Özellikle geleneksel Çin tıbbında taze zencefille karıştırılmış tarçın, soğuk algınlığı ve gripten koruyucu olarak tüketilmektedir.”

        Herkes mi uzman ?

        Dilara Koçak’la önüne gelenin zayıflama formülünü ekranlarda şakımasını, magazin programlarında ünlüleri yanlarında koşarak zayıflatanları ve kontrolsüzce tüketilen zayıflama ürünlerini de konuştuk... “70’e yakın üniversitede beslenme ve diyet bölümü, 4 bin 200 civarında diyetisyen var ama bu sayı yetersiz. İnternet dünyasındaki kontrolsüzlük ve sosyal medya hesaplarındaki bilinçsiz tavsiyeler beni korkutuyor. Eğitimi olmayan ancak kendisi formda olan bireylerin takipçilerine uzman gibi tavsiye vermesi hadsizce bir davranış.”

        Kışın muhteşem üçlüsü

        Portakal: C vitamininin yanı sıra B vitamini, potasyum, kalsiyum, magnezyum da içerir. Kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini engeller ve yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. İçerdiği potasyum tansiyonu dengeler.

        Mandalina: Hastalıklara karşı direnme gücünü artırır. Kalp hastalıklarına karşı iyi bir ilaçtır çünkü kötü kolesterol düzeyini düşürür. Damar hastalıklarına karşı bedeni korur.

        Greyfurt: C vitamini yanında, A ve B vitaminleriyle kalsiyum, potasyum, magnezyum, bakır, sodyum ve fosfor mineralleri de içerir. Yemekten önce yenen greyfurt kilo vermeyi hızlandırır, ensülini düşürür.

        Neden her gün bir elma?

        “Günde bir elma doktordan uzak tutar” cümlesi bir özdeyiş değil, gerçektir. İçeriğindeki lif ve flavanoidler sağlığın devamlılığı konusunda elmayı besin öğeleri yıldızı yapar. Günde 2 elma yemek kolesterol seviyesini yaklaşık yüzde 16 oranında düşürebilir. İçerdiği pektin sadece kalp sağlığı için değil cıva gibi ağır metal toksinlerinin de vücuttan atılmasına yardımcıdır. Elma kanser, kalp hastalıkları, astım ve diyabet riskini azaltmada etkilidir. Akciğer fonksiyonlarını ve kilo kaybını artırır. İçeriğindeki quercetin, kateşin, phloridzin ve chlorogenic asit güçlü antioksidanlardır. Birçok çalışma karaciğer büyümesi ve kolon kanserine karşı elmanın önleyici olduğunu göstermektedir. Elmadaki flavanoidler menapozal kemik kaybını önleyebilir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ