Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar aile konstelasyonu nedir, Yaprak Hısım konstelasyon çalışması

        Ekin TÜRKANTOS / HT PAZAR

        eturkantos@htgazete.com.tr

        İnsanın üstesinden gelemediği sorunlarını kalıcı bir şekilde gidermeyi amaçlayan, travmalarına dokunan ve onları iyileştiren bir teknik var, ‘aile konstelasyonu’. 1985’te Alman terapist Bert Hellinger tarafından uygulanmaya başlanan bu metot, ilginç sonuçlar veriyor. Çalışmalarda danışan kişinin sorunları, temsilciler tarafından canlandırma yöntemiyle ele alınıyor. Bireysel çalışmalarda ise temsilcilerin yerini bazı objeler alabiliyor, boş bir koltuk, sandalye, biblo gibi... Bugüne kadar iyi sonuçlar veren bu tekniğin uygulayıcılarından biri olan Yaprak Hısım, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde yüksek lisansını tamamlamış. Kişisel sergiler açan ve eğitmenlik yapan Hısım, öğrencilerinin, resimlerinde yaptıkları figürlere birer anlam aramasından yola çıkarak bu eğitimi almaya karar vermiş. Bugüne kadar 200’ün üzerinde kişi ile çalışma imkânı bulan Hısım, aynı zamanda seanslarda kullanılmak üzere konstelasyon kartları ve aile heykelcikleri tasarlamış. Bu tasarımların Türkiye’de tescil çalışmalarını başlatmış ve merkezi Washington’da bulunan psikoterapi materyalleri sağlayıcısı bir kuruluşla da anlaşma aşamasında. Peki nedir bu konstelasyon çalışması?

        ‘SORUNUNLA YÜZLEŞ VE DEĞİŞİME HAZIR OL’

        Bu sisteme göre, ailemizde bizden önce yaşayanlarla bir sistemin üyesiyiz. Doğumumuzdan itibaren, içinde yetiştiğimiz aileyle dünyayı algılamaya çalışıyoruz. Ailemizde bizden önceki kuşaklarda herhangi bir erken ölüm, kayıp, taciz, göç, savaş gibi travmalar olduğunda ise bilinçdışı olarak bizden öncekilerin bu sorunlarını üstlenebiliyoruz farkında olmadan. Ve bunlar hastalıklar, tekrar eden sorunlar, süremeyen ilişkiler olarak kendini belli edebiliyor. Bebeklerin erken dönemde, anneyle bağlanma yoluyla bilgiler aktarıldığını söyleyen Yaprak Hısım, “Bu bilgiler, duygular aracılığıyla bedene, hücrelere kaydoluyor. Annede var olan tüm endişe, korku ya da travmaların bilgisini sünger gibi emer. Konstelasyon çalışmaları bildiğimizi bilmediğimiz sorunları ortaya çıkarıp onları anlamamızı, yüzleşmemizi ve kabul etmemizi sağlıyor” diyor.

        Hısım şöyle devam ediyor: “Hemen hepimizin geçmişinde bir göç veya savaş var. Bu gibi olaylar siz farkında olmadan travmalara yol açabiliyor. İşin ilginç tarafı, kelimeler yalan söyleyebilir, zihin oyuncudur, kandırabilir ama beden asla yalan söylemez.”

        Aşılamayan sorunlar, fobiler, bağımlılıklar, tekrar eden hastalıklar, kötü giden ilişkiler, para problemleri, sürekli iş değiştirmek çoğu insanın sorunu... Çaresizce maruz kaldığımız şeylerde etkin rol oynayamıyorsak o, travmaya sebebiyet verebiliyor. İkili ilişkilerde kadınların partnerlerini bilinç dışı düzlemde kendi anne babalarının yerine koyduklarına dikkat çeken Hısım, “Kadınlar bundan vazgeçmedikleri sürece ilişkideki kadın figürü boş kalıyor. Bilinç dışı düzlemde eksiğimiz neyse karşımızdaki insanda o eksikliği dolduracak bir parça buluyoruz. Oysa kimse acısını veya açlığını doyuracak bir obje olarak görmemeli karşısındaki kişiyi” diyor. Kişi kendi sorununu çözmeye gönüllüyse aile konstelasyonuyla bunu başarabileceğini söylüyor Hısım ve ekliyor: “Ölene kadar kendimizi değiştirmek için vaktimiz var ve hiç bir şey için geç değil.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ