Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Karaköy -Kadıköy ya da Eminönü-Kadıköy vapur hattını kullanan İstanbullular ‘Burhan Pazarlama’yı yakından tanır

        Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

        Karaköy -Kadıköy ya da Eminönü-Kadıköy vapur hattını kullanan İstanbullular ‘Burhan Pazarlama’yı yakından tanır. Hatta ona tek sefer bile denk gelmiş olmanız Burhan Demircan’ın hafızanızda yer etmesine sebep olmuştur. Çünkü Demircan alıştığımız seyyar satıcılardan çok farklı... O elindeki ürünü yolculara tanıtırken romantik ses tonunu şiirsel bir ezgiyle harmanlıyor. Ayrıca şık giyim tarzıyla da farkını ortaya koyuyor. Yolcuları o ürüne ihtiyaçları olduğu konusunda ikna etmek için tüm enerjisini harcıyor ve sonunda başarıya da ulaşıyor. Ancak vapurdaki satıcılara getirilen yasak dolayısıyla morali bozuk. Çünkü güvenlik görevlileri tarafından vapurlara alınmıyor. Demircan, “59 yıldır bilfiil her gün bindiğim vapurlarda işimi yapmam yasaklandı. Bir balık denizden çıkarsa ölür. Buradan uzaklaştırmaya çalışırlarsa ben de ölürüm” diyor.

        GELEN İLK VAPURA BİNEMEDİK

        Burhan Demircan’la Karaköy’deki Kadıköy İskelesi’nde buluştuk. “Nerede otursak?” diye düşünürken iskeleye bir vapur yanaştı. Sohbetimizi orada gerçekleştirmeyi teklif ettim. Ancak tam iskeleye doğru yönelecektik ki güvenlik görevlilerini fark edip geri döndük. Burhan Demircan’ın yüzü onlar için o kadar tanıdık ki fark ettikleri an kapıdan çevrilmemiz işten bile değildi. İkinci vapuru beklemeye koyulduk. Çünkü Demircan’ın söylediğine göre sayı yetersiz olduğu için vapurların hepsinde güvenlik görevlisi bulunmuyor. Söylediği oldu ve iskeleye yanaşan ikinci vapura rahatça bindik.

        ‘ONLAR YÜZÜNDEN BEN DE YANDIM’

        Oturacağımız yere gidene kadar Burhan Demircan birçok kişiyle selamlaştı. Vapurdaki yolcu profili yıllar içinde değişmiş olsa da onu tanıyanlar hâla var. Öyle ki satış yapmak için bir çabası olmadığı halde ondan birkaç şey almak isteyen de oldu. Demircan, getirilen yasağın ne kadar büyük haksızlık olduğunu şu cümlelerle dile getiriyor: “Şimdilerde vapurlarda müzik yapan birkaç grup var. Şikâyet ediyor ya da onları kötülüyor gibi görünmek istemem ama onların yüzünden ben de yandım. Sanata saygım sonsuz. Ama bu çocuklar çok fazla alan kaplıyor. Ayrıca zorla milletin önüne şapka tutarak para istiyorlar. Bu yolcuları rahatsız ediyor. Bunun yanında kendi aralarında kavga etmeye de başladılar. ‘Buraların hâkimi biziz’ edalarında yürüyüp insanlara efelik yapıyorlar. Bu yasağın konulmasında onların yarattığı huzursuzlukların da payı var. Maalesef kurunun yanında yaş da yandı. Ancak 59 yıllık kariyerimi Şehir Hatları tarafından getirilen yasak bitiremez. Vapurlarda olmasa da başka yerlerde satış yapacağım.” Burhan Demircan’la Karaköy-Kadıköy vapurunda yolculuk ettik.

        ‘SATILMAYANI SATARIM’

        Burhan Demircan çocuk yaşta, vapurda ve kahvehanelerde gazete ve simit satmaya başladı. Meslek hayatındaki 59. yılını doldurdu. Akıcı Türkçe’si, ürün garantisi ve yıllarca aynı enerji ve istikrarla çalışması sebebiyle İstanbul Şehir Hatları vapurlarının en meşhur seyyar satıcısı oldu. 1992’de Kanal Market’te çalıştı ve ilk televizyon satıcılığını yaptı. Kanal satıldıktan sonra ise kendi dükkânını açtı. Ancak dükkân işi uzun soluklu olmadı ve vapurlara geri döndü. Şimdilerde hobi olarak bazı üniversitelerde pazarlama hakkında konferanslar veriyor. Demircan; “Hayatı vapurda öğrendim. İnsanlarla iletişimde olmadan yaşayamam. Mademki böyle bir yasak var, o zaman bana büyük bir mağazada iş versinler. Bir mikrofonla oradaki müşterilere hitap etmemi sağlarlarsa eğer satamadıkları ürünleri bile satarım” diyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ