“Kahveni al gel”

HT CUMARTESİ/GİZEM SEVİNÇ SELVİ

Bir düşünün, en son ne zaman eski bir dostunuza “çat kapı” kahve içmeye gittiniz? Ya da şöyle soralım, Facebook’taki 400 küsur arkadaşınızın kaçına davetsiz misafir olabilirsiniz? Nescafe’nin işte bu sorularla Fransa’da başlattığı ve Cannes’da ödül alan “Kahveni al gel” projesi, aralık ayında Türkiye’de de hayata geçirildi. Biraz da Türkiye’ye özgü gerçeklerle yola çıkılması gerektiğini düşünen ekibin planı şuydu: Erdem göğsüne bir GoPro kamera takıp 2 fincan kahvesini alacak ve uzun zamandır görüşmediği arkadaşlarını çat kapı ziyaret edecekti. Ve Erdem çocukluk arkadaşları, eski komşuları, akrabaları, eski sevgilisi, uzun zamandır görüşmediği arkadaşları gibi pek çok tanıdığını “çat kapı” ziyaret etti, tamamı gerçek olan bu deneyimler, sosyal medyada yayınlandı, büyük ilgi gördü. Biz de kim bu Erdem diyerek kendisiyle buluştuk ve hikâyesini dinledik.

■ Kimdir Erdem? 1980 doğumluyum. Envai çeşit iş yaptım, barmenlikten tutun denizciliğe kadar. Askerliğimi NATO karargâhında yaptıktan sonra tiyatro okudum.

■ Neden sen? Rahatlığımın faydası olmuştur, bir de doğal buldular herhalde. Bir de uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımdan, onlarla bir araya geldiğimde paylaşabileceklerimdenahsetmem etkili olmuş olabilir.

■ Herhangi bir kurgu yoktu ve tüm ziyaretlerin gerçekti yani öyle mi? Zaman zaman gerçeğin dışına çıkaran şeyler oldu. Mesela kamerayı gördükten sonra donup kalanlar, “ne alaka şimdi” diyenler. Onları açmam zaman aldı.

■ Gittiğin arkadaşlarından nasıl tepkiler aldın? Biri kapıyı yüzüme kapattı. Yayınlayamadık çünkü iznini almamız gerekiyor. Normal karşıladım. Sabah uyanmış, berbat bir haldeydi.

■ Videolarda herkesin giyinip hazırlanmış gibi görünmesi dikkatimi çekti. Hiç mi dağınık ev olmaz, herkes mi grand tuvalet? Olmaz mı? Dilara’nın yüzünde maske vardı. Bir arkadaşımı gemide boxer’la yakaladım. 20 yıldır görmüyorum, tanıyamadı beni. Sabaha kadar çalışmış, önce İngilizce konuşmaya kalktı. Bir de ilk videolar yayınlanmaya başladıktan sonra “Bana da gelir mi, üstüme başıma dikkat edeyim” demişlerdir. Nasıl seçtiniz gideceğin kişileri? Karar verilirken bir baktım, bütün hayatım karşımda duruyor. Fotoğraflar ortaya döküldü. O gün boyunca kendime gelemedim.

■ Sosyal medyanın gerçek hayattaki ilişkilerimizi etkilediğini düşünüyor musun? Biraz sıradanlaştırıyor. Bütün arkadaşlarımın ne yaptığını Facebook’ta gördüğüm için “Dün ne yaptın” diyesim gelmiyor. “Nasıldı” desem onu da yorumlarda konuşuyorlar. Gerçekliği kaybettiriyor.

■ Birden sosyal medya figürü olmak da ilginç, “İstemem yan cebime koyun” mu dedin? Instagram’da en son 52 hafta önce bir şey paylaşmışım. Ben geleneksel medyayı tercih ediyorum hâlâ.