Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Genç tasarımcı Nejla Güvenç, başarısını ve ekolojik serüvenini anlattı

        Esra ÇORUH / MODA DÜNYASI

        HT CUMARTESİ

        Gündemde kadınlarla ilgili üzücü haberler var haftalardır ancak Türk kadınının uluslararası alanlarda ilerleyişi engellenemiyor. Geçen hafta tasarımcı Nejla Güvenç’ten güzel haberler aldık. Nejla Güvenç, The Wharton School of the University of Pennsylvania Joseph H. Lauder Institute’da girişimcilik dersinde okutulan “Yükselen Ekonomilerden ve Gelişmekte Olan Ülkelerden İlham Verici Kadın Girişimci Hikâyeleri” kitabında yer alma başarısını gösterdi. Genç tasarımcıyla başarısını ve ekolojik serüvenini konuştuk.

        “Gelişmekte Olan Ülkelerden İlham Verici Kadın Girişimci Hikâyeleri” kitabında yer verilen 24 başarılı kadın arasına adını yazdırdın. Nasıl bir proje bu?

        2011’de yatırım bankası Goldman Sachs tarafından desteklenen, Harvard University ve The Wharton School of the University of Pennsylvania tarafından yürütülen “10.000 Kadın Girişimci” projesinde, dünyadan seçilen 10.000 girişimci kadından biri oldum. Daha sonra farklılık gösteren 24 kadın girişimci rol model seçilerek hikâyelerine kitapta yer verildi. Kitap, kadın girişimcilerinin azimli yolculuğuna ışık tutarken girişimci olmak isteyen öğrencilere de rehberlik ediyor, ilham veriyor.

        Haberi nasıl aldın?

        2011’de bir sabah işe geldim, kahve ve mail kontrolü yaparken Pennsylvania Üniversitesi’nden projeyi anlatan ve seçilen 10 bin girişimci kadından biri olduğumu bildiren mail geldi. Biraz şaşkın, biraz da inanmaz bir ifadeyle mutlu oldum. Ardından kabul ettiğim takdirde üniversiteden araştırma için bir öğretim görevlisi yönlendireceklerini, 15 gün benimle birlikte tam zamanlı vakit geçirmesini istediklerini belirtmişler. İzin verdiğim ölçüde doküman ve çalışmalarımı inceleyeceğini ve benimle mümkün olduğunca vakit geçirmesini istediklerini dile getirmişler. Aslında benim için de bir riskti hiç tanımadığım, tamamen yabancı biri veya bir kurumu neden bu kadar içime alayım? Almalı mıyım? Neden ben? Ne çok soru vardı cevabını öğrenmek istediğim... Zaman zaman Nej’in kahkahalarını, mutluluğunu, neşesini anlatacaktım ki bu en keyif aldığım bölüm. Ama zaman zaman içime akıttığım hüznümü, tutamadığım gözyaşlarımı anlatacaktım ki bunu paylaşmak beni üzecekti. Ancak “Tekrar yüzleşmek, hatırlamak güzel olabilir” diye de düşündüm. Aylar sonrasına randevulaştık ve belirtilen tarihte sevgili Alison Jonas ile tanıştık. Güzel bir 15 gün geçirdik. O böyle bir projeye dahil olduğu için heyecanlıydı ben ise hâlâ “Neden ben” diyordum? İkimiz de şanslı olduğumuzu düşünüyorduk. Bir kâğıt imzaladım, şayet 10 bin kadın arasından finalde 24’e kalırsam yayınlanması iznini verdim. Benim hakkımda yaptığı araştırmayı aylar sonra bitirdi ve gönderdi. Yaklaşık 2 yıl sonra yine sabah kahvemi yudumlarken Alison’ın maili ile mutlu haberi aldım. Girişimci olmak isteyen genç kadınlarla yeni yolculuklarım olacak, yeni yoldaşlar edinecektim.

        Sence neden seni seçtiler?

        Gösterdiğim kararlılık, sektörü olmayan bir alana girmem, bu konuda hacim yaratma çabam ve en önemlisi kriz anında farklılık yaratarak iş hacmi, yeni fikirlerle krizden çıkabilme yeteneğim, gösterdiğim mücadele, genç girişimci kadınlara örnek model oluşturuyordu. Orijinal adı “Women Entrepreneurs Inspiring Stories From Emerging Economies and Developing Countries” olan kitap, dünyaca ünlü akademik yayınevi Routledge Taylor & Frances Group tarafından 2014’te yayınlandı. Yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde girişimci olarak kendi ayakları üzerinde mücadele eden, fark yaratan, uluslararası olan, iş hacmi yaratan, pazarlama ve insan kaynağı yöneten, işini büyütme başarısı gösteren 24 girişimci kadını “case study” olarak inceleyen kitap, Amerika’daki kitapçılarda ve amazon.com’da satılıyor.

        “10.000 Kadın Girişimci” projesinde, rol model seçilen tek Türk kadın girişimci olmak nasıl bir his?

        Büyük bir onur, büyük bir mutluluk, öğrendiğim an hani derler ya kelimeler kifayetsiz kaldı. Ödül, kadın girişimci seçilmemdi ancak bende daha derin bir duygu oluştu. Kadın olmaktan öte, yaptıklarım... Aslında iki hikâyem var. Birincisi haberi öğrendiğim an kendimi şanslı hissetmiştim, bir piyango gibiydi sadece 10 bin kadına çıkacak bir piyango bana çıkmıştı. ‘Yupppii talih bana vurdu’ diye mutlu olmuştum. Sonra bir ödül diğerini getirdi ve sanki ilkinin şansı parlayarak devam ediyor gibiydi. İkinci hikâyem, asıl gerçeğim, gerçekliliğim. Tasarım, marka yolculuğunda verdiğim mücadele, henüz oluşmamış bir alanda iş hacmi deneyerek tecrübe ettiğim yaratma çabam ve inancım, tutkum. Çok kolay olmadı ama her seferinde “İyi ki yaptım” dedim. Mutluluğumu önce kadın olarak yaşadım ve Türkiye’den seçilme onuru bunu taçlandırdı. Benim için asıl önemlisi, birey olarak topluma faydalı bir bütünün içinde yer almak oldu.

        ‘Markamı geliştirmek istiyorum’

        Tasarımlarını Coterie New York, Who’s Next Paris, Berlin Premium gibi dünyaca ünlü platformlarda sergiledin, yurtdışı hedeflerin neler?

        Mağazalaşmak, daha çok bireye ulaşmak, markamı geliştirmek istiyorum. En çok istediğim Nej kadınının yanına Nej erkeğini oluşturmaktı. Kapsül bir koleksiyonla başladım, geliştirerek devam etmeyi ve başka ürünlerle çeşitlendirmeyi hedefliyorum. “Bir hayalim var” adı altında uluslararası projelerim var. Ancak adı üzerinde bir hayalim var. Umarım onları da gerçekleştirebilirim.

        ‘Sinema hayatımda tutkudur’

        Moda serüvenin nasıl başladı?

        Henüz sekiz-dokuz yaşlarındaydım, moda tasarımının ne olduğunu bilmeden, meslek bilincim gelişmeden, resim yapmaya, hayallerimi çizgilerle, resimle ifade etmeye çalışırdım. Derken bir film izledim ve hayatım değişti. Moda tasarımcısı olan bir kızın eğitimini bitirdikten sonraki tasarım yolculuğu ve markalaşma hikâyesiydi. Film bittiğinde anneme heyecanla donup filmin baş kahramanı olan kızı göstererek “İşte ben onun yaptığını yapmak istiyorum” dedim. Çocukken izlediğim bir filmin hayatıma yön verebileceğini bilemezdim. O günden bu yana sinema hayatımda tutkudur. Tasarımın bir tutku ve yaşam tarzı olduğunu, meslek olmadığını, fikirler ve hayallerin birleştiği endüstrinin geliştirdiği bir sanayi olduğunu kavradım.Artık sadece bir ürün almak değil o ürünle birlikte bir hikâyenin, bir yolculuğun içinde olmaktır isteğimiz. Satın alınan ürün; bizi ifade eder, felsefemizi, umutlarımız ve hayatta nerede olmak istediğimizi, kendi büyük dünyamızı simgeler. Moda tasarımcıları vizyonu, misyonu ve kendi kimliğini tasarladığı kıyafetlerle ortaya koyar. Moda takipçisi değil modaya yön verenleriz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ