Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Paulo Coelho 'Simyacı' yazıları, Paulo Coelho HT Pazar yazıları

        ŞAFAK VAKTİ

        Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu sırasında Şimon Peres aşağıdaki hikâyeyi anlattı: Bir Haham öğrencilerini yanına toplamış ve sormuş:

        “Gecenin bitip gündüzün başladığı anın tam olarak ne zaman olduğunu nasıl anlarız?”

        “Uzak bir mesafeden bakarken koyunla köpeği ayırt edebildiğimiz zaman” diye cevap verdi çocuklardan biri.

        Haham bu cevabı beğenmedi.

        “İşin doğrusu şu” diye söze başladı bir başka öğrenci; “Uzaktan bakarken bir zeytin ağacıyla bir incir ağacını ayırt edebildiğimiz anda gündüz olduğunu anlarız.”

        “Bu iyi bir tanım değil” dedi Haham.

        “Cevap nedir o zaman?” diye sordu çocuklar.

        Haham şöyle cevap verdi:

        “Yanımıza yaklaşmakta olan bir yabancıyı kardeşimiz sandığımızda, işte o an gecenin bitip gündüzün başladığı andır.”

        İLERİDE DE YAĞIYOR

        Bazı şeyler ancak zamanla yok olup gider, o yüzden bunlarla savaşmaya çalışmak enerjinizi boşa harcamaktır. Çin’e özgü kısacık bir hikâye ne demek istediğimi çok iyi anlatıyor:

        İnsanlar tarlanın tam ortasındayken yağmur yağmaya başlar. Herkes sağa sola koşuşur, sığınacak bir yer arar ama bir adam yavaş yavaş yürümektedir.

        Yanından geçen biri “Sen neden koşmuyorsun?” diye sorar. Adam cevaplar: “Çünkü yağmur ileride de yağıyor.”

        FİKİRLERİ PAYLAŞMAK

        Peder Richard Halverson fikirlerimizi iki şekilde paylaşabileceğimizi söyler: Onları birer ok veya birer tohum olarak düşünerek.

        “Ok-fikirler” genellikle öğretmenler, patronlar, acelesi olan insanlar ya da her şeyi bildiğini düşünen insanlar tarafından dile getirilen fikirlerdir. Tam kalbinden vururlar ama insanların merakını öldürür, hevesini köreltirler.

        “Ok-fikirler” çabucak hayata geçirilir ve kısa zamanda da unutulurlar.

        “Tohum-fikirler” ise yaptığımız seçimler sonucunda hayatın bize sunduğu fikirlerdir; bir şeylerin bizi etkilemesine izin verdiğimiz zamanlarda, örneğin okumak zorunda olmadığımız bir kitap okuduğumuzda, aceleyi bırakıp oturup gün batımını seyrettiğimizde ya da birisiyle gerçekten

        YENİ BAŞTAN BAŞLAYABİLSEM

        Aşağıda yer alan şiir on yıl önce çok popüler olmuş ve herkes tarafından paylaşılarak hızla dünyaya yayılmıştı. Şiir ilk başta Arjantinli yazar Jorge Luis Borges’e atfedilse de, birçok edebiyat eleştirmeni bu şiirin Borges tarafından yazılmadığını söyleyerek bu iddiayı çürüttü. Bugün hâlâ “Anlar” adlı bu şiiri kimin yazdığı kesin olarak bilinmemekte:

        Eğer yeniden başlayabilseydim yaşama

        İlkinden daha çok hata yapardım

        Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım

        Neşeli olurdum ilkinde olmadığım kadar

        Çok az şeyi ciddiyetle yapardım

        Temizlik sorun bile olmazdı asla

        Daha çok riske girerdim

        Yolculuk ederdim daha fazla

        Daha çok gün doğumu izler, daha çok dağa tırmanır,

        Daha çok nehirde yüzerdim,

        Görmediğim birçok yere giderdim

        Dondurma yerdim doyasıya ve daha az fasulye

        Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.

        Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben

        Elbette mutlu anlarım oldu ama...

        Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız ama yalnız mutlu anlarım olurdu.

        Farkında mısınız bilmem

        Yaşam budur zaten

        Anlar, sadece anlar

        Siz de “anı” yaşayın.

        Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan

        Gitmeyen insanlardandım ben.

        Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım

        Eğer yeniden başlayabilseydim, ilkbaharda ayakkabılarımı fırlatır atardım.

        Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla

        Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır, çocuklarla oynardım

        Bir şansım olsaydı eğer

        Ama işte 85’indeyim.

        Ve biliyorum Ölüyorum...

        Çeviren: Mine Akverdi Denktaş

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ