Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Hangisi doğal hangisi organik? Ekin Türkantos röportajı

        Ekin TÜRKANTOS / HT PAZAR

        eturkantos@htgazete.com.tr

        Şehir hayatından yorulup kaçanlardan o. Annesinden ilham alıp sağlıklı atıştırmalıklar, yemeklere lezzet katacak ürünler hazırlayan Işıl Tan, “Hatice Teyze” markasıyla anneleri de unutmuyor. Çocuklar için asiditesi düşük zeytinyağı, tarhana, keçi sütü sabunu, reçel, pul biber gibi organik ürünler hazırlıyor. Alışverişlerde çoğu zaman kafamızın karıştığı; organik mi, doğal mı bilemediğimiz ürünlerin içeriğini Işıl Tan ile konuştuk.

        Bodrum’a nasıl kaçtınız, hayatınız nasıl değişti?

        Aslında her şey, bir hayat tarzı yaratmak ve bunun odağına sağlığı, keyfi ve lezzeti koymak fikri etrafında gelişti. Sağlıklı yaşam, araştırdığım bir konuydu. Kolay ulaşılabilecek mecralarda yazılı çizili pek çok şey olsa da genelde kendini tekrar eden ve uygulaması zor içeriklerdi. Konuya ilgim artınca tatillerimi bu konuları araştırmaya yönelik gezilere çevirdim. İtalya, İspanya, Yunanistan ve Türkiye’yi kapsayan 7 senelik bir araştırma sürecine başladım. Uzmanlara ulaşıp öğrenerek geçirdiğim bu sürecin sonunda damak tadımızda, coğrafyamızda, modern teknikleri geleneksel yöntemlerle birleştirerek üretim yapma kararı aldım. Uzun yıllar marka danışmanlığı yaptığım iş hayatımı geride bırakarak Bodrum’a yerleşip kendime yemyeşil bir hayat kurdum.

        Neden Hatice Teyze?

        Markamı anneme ithaf ederek ismini Hatice Teyze koydum. Herkesin annesi özeldir. Hem annemle özel bağımın hem de anne elinin lezzetinin, sağlıklı ve kişiye özel oluşunun, özeninin, sevmenin ve doğallığın temsili...

        Mağazanız Türkbükü’nde. Bu bölgeyi seçmenizin özel bir nedeni var mı?

        Denizin toprakla buluşması, Akdeniz ve Anadolu’dan gelen rüzgârları ile buranın kendine has bir ruhu, insanları ve ürünleri var. Hayata dair sevdiğim lezzetleri barındırıyor. Zeytine, keçilere, eşeklere, Akdeniz’in tarımına yakınlığı ve ulaşılabilir olması burayı seçmemdeki temel etken.

        ‘ÖNÜMÜZDE UZUN BİR YOL VAR’

        İnsanlar artık doğal ürünler bulmak konusunda daha bilinçli. Ancak yine de büyük bir kafa karışıklığı var. Hangi ürünler organik, hangileri doğal bilemeyebiliyoruz?

        Endüstrileşme ve kolay tüketime yönelik fiyatından ziyade içeriği ucuz olan o kadar çok ürün var ki dehşete düşmemek mümkün değil. Bunlar gün ışığına çıktıkça hepimiz kullandığımız ürünleri sorgular olduk. Doğal ürün kullanımı popüler ama bunun bilinç ve yaşam tarzı haline gelmesi için önümüzde uzun bir yol olduğuna inanıyorum. Organik ürünlerin belli sertifikalara sahip olması gerekiyor. Doğal tarım ürünleri ise doğasından uzaklaşmadan belli kuralların takip edilmesi ile oluşturulan ürünler. Burada özenle altının çizilmesi gereken konu, bahçesinde herhangi bir yöntemle sebze ya da herhangi bir ürün yetiştiren herkesin bunu doğal ürün olarak tanımlaması. Yani doğal denilen bu ürünlerin sağlıksız olması da mümkün. Biz bu aşamada devreye giriyoruz. Mevsimleri takip ediyor, ürünleri zamanında topluyor, ilaç kullanmıyoruz. Ama “İlaç kullanılmayan meyvede kurt olur” diye sağlıksız ürünlerden reçel yapmıyoruz. Her ürün en iyi nerede yetişiyorsa orayı buluyor, böylece yerel tarıma ve yerel üreticilere de destek veriyoruz.

        BEBEKLERE ASİDİTESİ DÜŞÜK ZEYTİNYAĞI

        Anneler çocuklarına doğal ürünler bulmak konusunda hassas. Anneleri ürünlerimize çeken ana nokta tabii ki katkısız olmaları. Zeytinyağımızın asiditesi de tarhanımızın içeriği de bu doğrultuda hazırlanıyor. Bebekler için ürettiğimiz zeytinyağı düşük asiditelikte, yumuşak ve tatlı bir yağ. Anneler doktorlarına danışarak güvenle verebilirler. Sağlıklı kaplarda odun ateşinde ağır pişirilmiş pekmezimiz, sebzeli eriştelerimiz, sütte kaynatılmış bulgur ve diğer bakliyat çeşitlerimiz de annelerin tercih ettikleri ürünlerimiz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ