Tuz, buz, baharda kaldık yolsuz

Esra BOĞAZLIYAN / HT GAZETE

Hayli sert geçen kışın ardından yine yollar çukur deryasına döndü. Buzlanmaya karşı yapılan tuzlama çalışmaları asfaltı paramparça etti. İstanbul’un birçok noktasında yollar delik deşik. Şehiriçi, çevre yolu hiç fark etmiyor. Devasa çukurlar mı dersiniz, patlayan, çatlayan asfalt mı dersiniz, ne ararsanız var. Sürücüler, adım başı oluşan çukurlara düşmemek için akla karayı seçiyor, zikzaklar çizerek, cambazlık yaparak ilerliyor. Tabii özellikle akşam saatlerinde çukurlara düşmemek elde değil. Bakın bu gördüğünüz fotoğraflar, İstanbullu sürücüler tarafından şehrin değişik noktalarında çekilmiş. Bu tarlaya dönen yollardan geçmek zorunda kalan ne lastik kalıyor ne rot-balans. Çukurlardan kaçmaya çalışırken kaza yapıyoruz. Bir an önce onarım çalışmaları başlatılmalı” diye isyan ediyor...

HER BAHAR AYNI MANZARA

İstanbul Büyükşehir Belediyesi asfalt tadilat çalışmalarına en kısa zamanda başlayacaktır mutlaka. Fakat benim asıl merak ettiğim şu: Amerika’da, Avrupa’da çok uzun yıllar boyu asfalt yenilenmesine gerek duyulmazken, asfaltlar kara, buza yıllarca dayanırken bizde nasıl oluyor da her kışın ardından yollar baştan başa yeniden asfaltlanmak zorunda kalıyor?

İki cadde de zindan gibi

Aydınlatmayan aydınlatmalarla ilgili şikâyetlerin sonu gelmiyor. Zifiri karanlık sokaklarda yürümek zorunda kalıp güvenlik sorunu yaşayan İstanbullular isyanlarda. İlk durağımız Esenler. Bakın Fevzi Çakmak Mahallesi sakinleri, neler anlatıyor: “Atışalanı Caddesi’nin bazı bölümlerindeki sokak aydınlatmaları altı aydır yanmıyor. Zindan gibi yolda hem kaza riski artıyor hem de güvenlik zafiyeti yaşanıyor. Aydınlatmaların onarılması bu kadar zor mu?” Şimdi de sözü Küçükçekmece Cennet Mahallesi sakinlerine bırakalım... “Yavuz Selim Caddesi’nin (Eski adliye binasının önü) aydınlatmaları yanmıyor. Konuyu defalarca BEDAŞ’a bildirdik fakat sonuç alamadık.”