Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘ Etek giyen erkekleri cesur buldum’

        HT CUMARTESİ/Gizem Sevinç SELVI

        Mart boyunca Fransa İstanbul Başkonsolosluğu kadınlarla ilgi birçok etkinliğe imza attı. En çok ses getirense kuşkusuz Yazgülü Aldoğan moderatörlüğünde gerçekleşen, Fransız gazeteci-yazar Michele Fitoussi, Fransa’nın yönetici yetiştiren ünlü okulu ENA’nın başındaki isim Nathalie Loiseau ve yazar Elif Şafak’ın katıldığı panel oldu. Başkonsolos Muriel Domenach’la sabah kahvesi için buluştuğumuz Fransız Sarayı’nda, Türkiye ve Avrupa’da kadınların durumunu, kadına şiddeti ve FransaTürkiye Göç Anlaşması’nın 50. yılı kapsamında planladıkları etkinlikleri konuştuk. n Çok aktifsiniz, sürekli yeni aktiviteler, paneller ve organizasyonlarda görüyoruz sizi. Geldiğimden beri Türk toplumuna ulaşmak için türlü yollar deniyorum, çünkü biz Fransızlar 500 yıldır buradayız. Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’la da işbirliği yapıyoruz. Kültürel hayatın da bir parçasıyız aynı zamanda. Frankofonlar kadar bizi tanımayan kesimlere ulaşmayı da önemsiyoruz. Fransızca’nın zor bir dil olduğunu düşünen, Fransızları biraz kibirli, Fransız sinemasını karmaşık ve sıkıcı bulan insanlara ulaşmak ve onlara “Buradayız ve sandığınız gibi değiliz” demek istiyorum. Buradayız, İstanbul Beyoğlu’ndayız. Bu yüzden Aşk-ı Hayat sözlüğünü yayımladık, ramazan gecesi düzenledik, Fransız Sarayı’nın kapılarını Ulusal Miras Günü kapsamında 1 günlüğüne açtık. n Mart ayında kadınlarla ilgili birçok etkinlik düzenlediniz. Kadınların ekonomiye katılımlarını konuştuğumuz, kadına şiddeti ele aldığımız organizasyonlar yaptık ve ilginç veriler elde ettik. Örneğin Türkiye’de çalışan kadınların oranı erkeklerle aynı olursa gayri safi milli hasılada yüzde 20’lik bir artış öngörülüyor. Ne mutlu ki çalışan kadın oranı artıyor. Öte yandan kadının ekonomik özgürlüğü ve şiddet görme oranı ters orantılı. Yine 300 kadının katılımıyla büyük bir resepsiyon düzenledik. %20 Türkiye’de çalışan kadınların oranı erkeklerle aynı olursa gayri safi milli hasılada yüzde 20’lik artış öngörülüyor.

        ‘Kadına şiddet Avrupa’da da sorun’

        Avrupa’da da kadına şiddet oranı her geçen gün artıyor araştırmalara göre. “Artıyor” diyemem ama azalmıyor da. Fransa’da her 3 günde 1 kadın cinayeti işleniyor. Türkiye’nin üçte biri, ama yine de çok yüksek. Özellikle tutku cinayeti dediğimiz türe çok rastlıyoruz. n Çözüm ne sizce? Çözüm birçok farklı kurumun organize çalışmasıyla mümkün olabilir ancak. Geçtiğimiz yıl Diyarbakır’da bu konuda bir seminer düzenledik. Sosyal hizmetler, yargı, polis ve yerel otoriteler birlikte çalışmalı. Cinayet işleyen kişiyi cezalandırarak sonuca ulaşamazsınız. Kadınlar kendilerini yalnız hissediyor, işsizler, çocuklarına bakmak zorundalar. Özellikle Türkiye’de yargı bu konuda eğitilmeli, ardından kanunlar gözden geçirilmeli. Cinayet işleyene “Sevdiği için öldürdü” diye ceza indirimi uygulanmamalı. Ya da buradaki gibi “Namus cinayeti” denilip geçilmemeli. Siyasilere çok fazla görev düşüyor. Sosyal hizmetlere daha fazla kaynak ayrılmalı. Polisin de bu konuda bilinçlenmesi gerekiyor. “Aile içi mesele” diyerek müdahale etmeleri gereken durumlarda müdahale etmiyorlar. Şiddete uğradığında evden uzaklaşması gereken kadın değil erkektir. Ve kadının çalışmadığı sürece evde oturup en iyiyi dilemek dışında şansı kalmaz. Dolayısıyla tüm politik unsurların koordine olup çalışması gerekiyor. Özgecan trajedisi bu ülkedeki birçok tartışmayı da ateşledi. Etek giyen erkeklerin eylemi bence çok önemliydi. Özellikle biz yabancılar Türk erkeklerini çok cesur bulduk.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ