Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, ilçeyle ilgili projeleri Balçiçek İlter'e anlattı

        Balçiçek İLTER / HT GAZETE

        Esenler Türkiye’nin en sorunlu bölgelerinden biri olarak bilinirdi...

        Esenler’e ilk geldiğimde“Temel problem nedir?’’ diye bir sosyolojik araştırma yaptık. Esenler, herhangi bir belediye başkanının “Burada yapılacak bir şey yok, çok zor bir bölge’’ diyeceği cinsten bir yerdi evet haklısınız. İşsizlik had safhada, suç oranı artmış. Kendi içerisine kapanmış bir şehirdi burası. Sosyal ve ekonomik değer üretilmemiş. Yaşayan kesim sosyo-ekonomik olarak ortanın altı. Ve mutluluk oranı yüzde 62 sadece..

        Yaşadığı yere ait hissediyor mu?

        Hayır. Bunun için parametreler vardır. Sosyal, kültürel ve ekonomik olarak ait hissetmek lazım. Böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Beş temel çalışma hedefledik. Sosyal talep çıtasını yükseltmek lazım,

        kültürel dönüşümü başlatmak lazım. Mekânsal yani fiziksel dönüşüm de önemli, sınır sorunlarının çözülmesi şart. Ve değişmesi gereken o negatif algı...

        Nedir o algı?

        Hiç unutmuyorum. İETT Genel Müdürü’ne eski değil yeni otobüs istiyorum dediğimde bana “Gönderemem, orada yakarlar” demişti. Yahu şimdiye kadar hiç örneği var mı? Yok. Ama algı böyleydi maalesef. Halbuki burada hem modern hem gelenekçi bakış var.

        Çok göç alıyor değil mi?

        Artık yer yok ama evet çok almış. Göçle oluşmuş, mazimiz 30 yıl zaten. Ortalama binaların ömrü 27 yıl. Şehir göçle kurulurken dikkate alınması gereken önemli bir doku var. Modernlik, gelenek, akrabalık, hemşerilik. Apartmanlarımızın yüzde 25’i akraba apartmanı zaten.

        Hangi memleket ağırlıklı?

        81 il de var ama ağırlıklı olarak Malatya, Kastamonu ve Sivas...

        Peki karşınızda böyel bir tablo, nereden başladınız?

        Gençlerle başladık. 11 gençlik merkezi açtık. 19 bin 133 çocuğa her şey bedava hizmet veriyoruz. Sporundan sanatına kadar ne isterse onunla ilgileniyor. Önce çocuğu sokaktan çektik. Kültür ve sanat

        merkezleri açtık. 10 bin mezun verdik bu yıl, bir 3 bin daha veriyoruz. 40 ayrı dalda sanat merkezinden mezunlar verdik. Bağlamadan tutun da gitara kadar her şey. Sinema okulu kurduk ilk defa.

        Nereden buluyorsunuz bütçeyi peki?

        Çok kolay. Kamu kaynaklarını doğru kullanırsanız kaynak var. Sinema okulunu Kalkınma Ajansı’yla yaptık örneğin. Benim amacım çocuklar ve gençler ağırlıklı, hiçbir boş alanın kalmadığı bir yerel yönetim hizmeti sunmaktı, onu yaptım. Boşta kalan sorun yaratır, suç işler vs... Şimdi belediye bütün

        hizmetleri bedava götürüyor ailelere. Hayata dair ne varsa bizde bunun karşılığı var. Sonra kadınlar için yaşam merkezleri açtık. 12 bin anneyi gezdirdik. Esenler’deki çocukların yüzde 40’ı deniz görmemişti, düşünün artık. Hepsini denize götürdük. Bir yılda mutluluk oranı araştırmalarda yüzde 80’e çıktı. Suç oranı çok düştü.

        Hane başı nüfus ne kadar?

        İstanbul’da ortalama 3.9’dur, Esenler’de 5.2 Son derece yüksek. Doğum oranı ortalamanın üzerinde. Yeşil alan yok, her taraf dolu, binalar eski. Bir sosyoloji laboratuvarına aldık ilçeyi.

        Yoksulluk?

        Bütün yoksullukları çalıştık. Geçici, kronik ve anlık yoksulluklar. Hepsine çözüm ürettik. Geçici yoksullara “hayır market’’ açtık, iş buluncaya kadar onlara istedikleri ürünü alma hakkı veriyoruz.

        Kartlarına 6 aylık para puan yüklüyoruz. Aile büyüklüğüne göre 250 ile 1500 liraya çıkıyor yardım.

        Tamamen hayırseverler destekliyor. Yıllık maliyetimiz 6 trilyon. Bu insanlara 3 ay sonra iş teklif ediyoruz. Bir kez beğenmeme hakkı var, ikinci kez yok. Profesyonel yoksulluk üretmemek lazım. Kartı geri alıyoruz o zaman. Bir taraftan da istihdam merkezi kurduk. Herkese kapı kapı dolaşıp

        iş arıyoruz. Şu ana kadar 15 bin kişi istihdam ettik. Bazen o kadar iyi maaşlı işler çıkıyor ki, aklım almıyor eleman bulamıyoruz. Her şeyi kamudan bekleyen bir yapımız var. Kolay ve masa başı iş peşinde çok insanımız var maalesef.

        Ya kronik yoksullar?

        Onlara başka formül geliştirdik. Her bir kronik yoksulu bir zenginle kardeş yaptık. 500’ün üzerinde kronik yoksulumuz var. Onlar kimden yardım aldıklarını bilmiyor ama onlara yardım eden biliyor. Müthiş işliyor sistem. İhtiyaçların analizlerini yaptık zaten. Anlık yoksullukları da komşulardan çözüyoruz. Belediye ekibi yüzlerce aileyi komşuluk projesiyle kurtardı. Yani biz “Bu şehirde bir şey olacak!’’ umudunu verince birden bir hareketlenme başladı. Sanatçıları, getirdik konserler verdirdik.

        Ne oldu? “Biz de öteki değilmişiz!’’ dedi herkes.

        Gelelim Çocuk Sokağı’na...

        İnsanı rahatlatacak alan üretmemiz lazım. Bu yüzden çok sayıda kamulaştırmalar yaptık. Sadece park ve okul yapmak için 1453 tane konut yıktık. Öyle bir alan yapmalıyız ki dedik, çocuk bu şehrin ana öznesi olduğunu hissetsin. Bir sokağı trafiğe kapattık. Kapalı açık oyun alanları yarattık. Anne-çocuk kütüphanesi yaptık. Çocuk sineması yaptık, kafeterya yaptık, her şey bedava. Bütün sokak oyunları moderatör öğretmenler eşliğinde oynanıyor ve kameralı sistemden anneler izleyebiliyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ