Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Başkan Uysal, günlerdir tartışılan Bahçeşehir Gölet Alanı Genişletme Projesi’yle ilgili konuştu

        Esra BOĞAZLIYAN / HT GAZETE

        Bahçeşehir, son bir haftadır gündemin ilk sırasında. Malum, Başakşehir Belediyesi’nin Bahçeşehir Gölet Genişletme Projesi ve bu proje çerçevesinde arazinin bir bölümünün satılması tartışılıyor, hatta protesto ediliyor, iddialar havalarda uçuşuyor. Peki projenin mimarı Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ne diyor? Gölet alanında niye böyle bir proje ihtiyacı duyuldu? Yeşil alanlar ne olacak? İnşaat neyi kapsıyor? Başkan Uysal’la, Bahçeşehir Göleti’nde buluşup tüm merak edilenleri sordum...

        Bahçeşehir Gölet Alanı’yla ilgili proje günlerdir tartışılıyor. Buraya inşaat yapılacak olması tepki çekiyor. Arazinin satışı da yapıldı. Projeyle ilgili çok eleştiriliyorsunuz...

        Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Şu anda mevcut olan göletin bulunduğu alana inşaat yapılacağı kampanyası sürdürülüyor. Böyle bir şey yok. Göletin alanına bir çivi dahi çakılması söz konusu değil. Göletin ortasına bina fotoğrafı koyup broşürleri dağıtınca buna kanacaklar elbette çıkabilir. Bir insanın şu göletin üstüne bina dikmesi için kafayı sıyırmış olması lazım. Bunu görenler bu belediye başkanı sıyırmış mıdır diyebilir.

        Yani proje alanıyla göletin ilgisi yok...

        Yok tabii... Söz konusu alan, göletin yan tarafındaki yıllardır kullanılmayan, mezbelelik bir arazi. Burası özel mülktü. 2013 yılında bu özel mülkün sahibi burada inşaat yapmak için Şehircilik Bakanlığı’ndan izin almıştı. O zaman çevre sakinleriyle birlikte belediye başkanı olarak ben de bu imar iznine karşı çıkmıştım. Sonuçta da bakanlık o imar iznini iptal etmişti. Bu arazi özel mülk olarak kaldığında imara açılma riski hep vardı. Biz de şimdiye kadar vatandaşın kullanamadığı, tel örgülerle çevrili bu alanı 70 milyon lira ödeyerek aldık ve ardından da buranın kamunun kullanımına açılması için bir rekreasyon projesi geliştirdik. Bu proje hayata geçtiğinde, vatandaşın yürüyüş yapabileceği parkurlar, bisiklet yolları, spor sahaları olacak.

        Siz diyorsunuz ki “Biz aslında bu araziyi imara açılmasını engellemek için aldık” doğru mu?

        Aslında 2013’teki yapılaşma tehlikesi tekrar ortaya çıkmasın diye bu araziyi aldık. Bu alanlar özel mülkiyete konuysa her zaman buraların bu halde kalmama riski var. Gün gelip bu insanlar buradaki mülkiyetleriyle alakalı farklı kararlar alabilir bunun somut örneğini 2013’te yaşadık.

        “İmar hakkı doğmasın diye kamulaştırdık” diyorsunuz. Bu durumda ‘Hiçbir şey yapılmadan yeşil alan olarak, ağaçlandırılarak bırakılabilirdi. Onu niye yapmadınız?” diye bir soru doğar...

        O zaman bu göleti de kurmayıp burayı sadece ağaçlandırsaydınız diye de bir görüş olabilir. Bu arazi evet kamunun eline geçti biz bir masraf edip park yapalım? Mesela yürüyüş alanımız var ama çocuklarımızı getirip bisiklet bindiremiyoruz diye şikâyetler var. Böyle bir alan mı oluşturmak daha iyidir yoksa sadece ağaçlandırıp hiçbir şey yapmamak mı? Biz park alanı yapmaya kalkınca ‘Belediye rant peşinde mi’ diye konuşuluyor. Niye gidip vatandaştan satıp alıp bu zamana kadar 70 milyon TL ödeyelim gerçekten öyle olsa. Biz orada ilave bir masraf yaparak kullanımı daha ileri olan bir rekreasyon alanı yapma derdindeyiz.

        ‘Konut yok restoran ve işyeri’

        Mevcut olan Bahçeşehir Gölet Alanı’na dokunulmayacağını söyleyen Başkan Uysal, “Yan taraftaki yıllardır atıl olan , tel örgülerle çevrili 230 bin metrekarelik alana rekreasyon alanı yapılacak. 11 bin 500 metrekaresine restoran, kafe ve işyeri yapılacak. Tek katlı olacak. Geri kalan ise yeşil. Konut yapılması kesinlikle mümkün değil” dedi.

        Ya eleştirilerin odak noktası olan inşaat?

        230 dönümlük bir rekreasyon alanı var bunun yüzde beşlik kısmı 11 bin 500 metrekare bu alanı satarak buranın maliyetini karşılarız diye hesaplayıp yola çıktık. Şu an satıldı denen hadise bu. Yapılaşma, sadece yüzde 5’lik kısma yani 11 bin 500 metrekarelik alana yapılacak. Burada da tek katı geçmeyecek restoran, kafe ve işyeri olacak. Kasamızda para olsa da 11 bin 500 metrekarelik alanı biz yaptırsak dahi işletmesini kendimiz yapmak yerine kiralamanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Mülkiyeti değerlendirip projeyi hızlandırmanın daha reel olduğunu düşünüyoruz. Bir jüri oluşturduk ve bu rekreasyon alanının ödüllü bir yarışma ile yapılmasını uygun gördük ve vatandaşa dedik ki böyle bir yarışma var siz bizim açmış olduğumuz siteden taleplerinizi bildirin. Nasıl bir alan olması gerektiğine karar verelim ve çok güzel fikirler geliyor. Bir ay içerisinde hemen jüriyi oluşturalım, projenin ihale sürecine çıkalım, uluslararası bir yarışmayla artık ne kadar sürede tamamlarlarsa, üç dört ay içerisinde tamamlanır sanıyorum.

        Bu yüzde 5’lik kısımla ilgili de eleştiriler var. Yüzde 5’lik imar alanının net değil, brüt üzerinden hesaplandığı ve bu hesaplamayla inşaat yapılacak alanın 11 bin 500 değil 23 bin metrekareye çıkacağı söyleniyor...

        Öyle bir şey mümkün değil. Şartnamede 11 bin 500 metrekarelik alan diyor. Rekreasyondaki o yüzde beşlik nasıl kullanılır o da belli ve bizim onu değiştirme şansımız yok zaten.

        Proje için uluslararası yarışma açıyorsunuz peki bu projeyi uluslararası örneklerle de karşılaştırıyor musunuz? Örneğin dünyaca ünlü parklarda imar hakkı var mı?

        Central Park’ta buradan daha fazla yapılaşma var. İçinde bir müze var, ufak tefek alışveriş yerleri var. Sadece müze yüzde beşlik alandan daha büyüktür mesela. Bütün dünyada da bu şekilde yüzde beşlik alanlar var zaten. Tabii ki yüzde 15-20’lik alanlar da var ama burası en düşük. Buranın ilk planı 1985 yılında nasıl yapıldıysa ona göre hareket ediyoruz ilave bir değişiklik olmadı. İmar hakkı neyse o. İtiraz edenlerin büyük bir kısmı bu projeye siyaseten engel olmak istiyorlar. Bunu yaparken o çalışma esnasında iyi niyetli insanların da kafasını çelebiliyorlar.

        Bahçeşehir’in ve Başakşehir’in toplam nüfusu ne kadar?

        60 bin civarı Bahçeşehir, toplam 370 bin civarı. Burası ilçe nüfusunun yüzde on beşi.

        Yüzde on beşlik kısım ama siz sürekli Bahçeşehir ve buradaki yeşil alanlarla gündemdesiniz.

        Bahçeşehir bölgenin ortak değeri. Dolayısıyla hep gündemdeyiz. Benim buraya harcadığım emeğin yarısını Güvercintepe’ye ya da Şahintepe’ye harcamış olsam oradaki oy oranımız kafadan yüzde yirmi artardı.

        ‘Mahallesine parayla giren tek başkanım’

        Bahçeşehir’in en önemli sorunlarından biri de ulaşım. Gişeler yüzünden trafik felç. Toplu taşıma kısıtlı. Ulaşım projeniz var mı?

        Gişeler kalkmalı diyoruz. Ben de belediye başkanı olarak bir mahalleme otoyoldan paralı olarak gidip gelmekten memnun değilim. Dünyada kendi mahallesine paralı giriş yapan tek belediye başkanıyım herhalde. Mevcut otoyola ilave olarak yapılacak Kuzey Marmara bağlantı yolu var üçüncü köprüye bağlanan onu devamlı takipteyiz. Marmaray’ın Hadımköy’e kadar uzatılması projesini takip ediyoruz. Hem raylı hem de özel araçla ulaşım böylece kolayca sağlanmış olacak. Ulaştırma Bakanlığı’ndan Marmaray’ın buraya kadar uzatılma kararı çıktı projelendirmesi yapıldı ve imalata geçme aşamasında. Ancak Kanal İstanbul gündeme gelince ve bu kanal güzergâhı Altınşehir Deresi - Küçükçekmece istikametinden geçeceği için bağlantıyı koparıyor. Burası İstanbul’un en planlı kurulmuş yerlerinden biriydi ama ulaşım problemleri yüzünden gündemden düşmüştü. Bu ulaşım akslarından sonra ki mesela Beşiktaş’tan Halkalı’ya bir metro hattı projesi var, Halkalı’dan sonra buradan Bahçeşehir’den Beylikdüzü’ne geçiyor ve proje aşamasında 2019’da bitmesi gündemde ve takipteyiz bunlar oluştuktan sonra Bahçeşehir eski konumunu kazanacaktır.

        İki bölgeye piyango

        “Kanal İstanbul projesi Şahintepe ve Güvercintepe Mahallesi’nden geçiyor. Dolayısıyla o en mağdur mahalleler şimdi en şanslı duruma gelmiş oluyor. Bu bölgelere çok yatırım yaptık. Ben o mahallelere, ‘Başakşehir ve Bahçeşehir’de ne varsa size de onu vaat ediyoruz’ demiştim. Bu kadar mağduriyet yaşamanın sonucunda deniz geliyor ayaklarına.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ