Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Ayşe Özek Karasu HT Pazar için yazdı

        Ayşe ÖZEK KARASU/HT PAZAR

        Adam grandmaster. Benim gibi satranç bilmeyen normal insanlara oranla daha üstün muhakeme gücüne sahip olması beklenir ama öyle değil. Nigel Short’un mantığına göre evde koca beslemeyen kadınların otomobil kullanmaması gerekiyor. Şu cümleden onu anlıyorum: “Kadınlar satrancı erkek gibi beceremez. Kompleks yapmayın, kabul edin. Bakın ben karımın daha üstün duygusal zekâya sahip olduğunu kabul ediyorum. Ayrıca kadınlar iyi sürücü de değildir. Ve karım garajdan arabayı çıkarmak için benden yardım istemekten gocunmaz.”

        Tamam, meseleyi biraz çarpıttım ama garaj ortamında koca bulundurmayan kadın ne yapacak, otomobil kullanmayacak mı?

        İngiliz büyük usta Nigel Short’un cinsiyetçi yaklaşımı önemli değil; önemli olan söylediklerinin bilimsel açıdan tartışılır olması. Evet matematik, fizik ve teknoloji alanında kadın varlığının azlığını, kadın ve erkek beyni arasındaki farka bağlayan bir damar var ama aslı yok. ABD’de 7 milyon öğrenci arasında yapılan bir araştırmaya göre matematik ve geometri kavrayışında hiçbir cinsiyet farkı bulunmuyor.

        Kimi araştırmacılara göre kadının düşük temsiliyeti, çağlar boyunca yerleşen sosyal baskıların eseri. Aslında kadın ve erkek beyni arasında biyolojik işlev farkı yok, ancak çevre baskısı kadınların cesaretini kırıyor, rekabete girmesini engelliyor ve dışlanıyorlar.

        Evrim psikologlarına göre ise ta avcı toplayıcı zamanlarından başlayarak, erkeğin uzay analitiği becerisini geliştirmiş olması ana neden. Mekândaki fiziksel ve zihinsel hareket kabiliyeti, matematik ve mühendislik gibi satrançta da önemli. Bazen 20 hamle sonrasını görebilmek gerekiyor. “Doğal seleksiyon baskısı dürtü ve yetiler bakımından cinsiyetler arasında fark yaratmış olabilir” diyor bu kesim.

        Satrançta neden kadının adı yok meselesine üç ayrı yaklaşım böyle.

        Birçok spor dalının aksine satrançta kadın erkek karşılaşması serbest. Buna karşılık, Dünya Satranç Federasyonu (FIDE) yönetiminde kadınlar şampiyonası da var ki, bazı kadın satranççılar bu turnuvalara katılmıyor. Mesela dünyanın 1 numaralı kadın satranç oyuncusu Macar grandmaster Judit Polgar, “kadın dünya şampiyonu değil”, çünkü girmedi o yarışa.

        Kadınların ilk şampiyonu Rus kökenli İngiliz Vera Menchik. 1927’de kazandığı unvanı yıllar boyu koruyor ve 1944’te Londra’da Alman hava saldırısında o unvanla ölüyor. Sonraki yıllarda Sovyet kadınlarının üstünlüğü var. Son şampiyon da Ukraynalı Mariya Muzychuk.

        Halen ilk 100 arasındaki iki kadından biri Polgar; 66. sırada. Profesyonel satrancı bıraktığı için Çinli grandmaster Hou Yifan’a geçildi. O da 59’uncu. Listenin başındaki isim de 25 yaşındaki son şampiyon Norveçli Magnus Carlsen. Puanı tarihi zirvede: 2863.

        SADECE AKIL MESELESİ

        Peki ilk 100’de neden sadece iki kadın var? Cevabı gayet basit bir matematiğe dayanıyor: Çünkü sahada çok az kadın var ve FIDE kurallarına göre gereken 2500 büyük ustalık puanına ulaşacak sayıda karşılaşma yapmıyorlar. Bu konuda en önemli akademik çalışma Oxford Üniversitesi’nden Merim Bilalic’e ait. Kendisi de sıkı bir satranç oyuncusu olan Bilalic, Alman Satranç Federasyonun’nun 120 bin üyesi üzerinde bir araştırma yapıyor. Bu topluluğun 113 bini erkek. Yani cinsiyet oranı 16/1. Ve sayıca fazlasıyla baskın grubun daha başarılı olması kaçınılmaz. Elo derecelendirme sistemine göre analiz ediyorlar, en iyi 100 erkek satranççının puan performansı, en iyi 100 kadın oyuncudan burun farkıyla biraz daha yüksek. Ancak aradaki bu farkın yüzde 96’sı, çok daha fazla sayıda erkeğin satranç oynamasından kaynaklanıyor. Yani biyolojik fark, yetenek uçurumu filan görünmüyor.

        15 yaşında grandmaster olup Bobby Fisher’in rekorunu kıran Judit Polgar da Time Dergisi’ne aynı şeyi söylüyor: “Satranç ustalığı cinsiyet meselesi değil tamamen akıl işidir. Nigel Short’u birkaç kez yenmiştim. Eğittiğim kızların erkeklerden hiç farkı yok. Ancak aile ve çevrelerinden erkek çocuklar kadar destek görmedikleri için erken bırakıyorlar.” Bu arada Nigel Short yetmiyorsa, Polgar’ın, Garry Kasparov’u yenmişliği de var

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ