Meydanda, durakta, geçitte, seyyar her yerde

Esra BOĞAZLIYAN / HT GAZETE

Kültür başkenti, turizm şehri İstanbul, seyyar satıcıdan geçilmez oldu. Nerede bir meydan, kaldırım, durak, geçit, köprü varsa işporta tezgâhıyla dolu. Yiyecekiçecekten oyuncağa, kıyafetten elektronik eşyaya ne ararsanız var bu tezgâhlarda. Tabii genellikle de yaya sirkülasyonunun fazla olduğu pik saatlerde yani sabah ve akşamları ortaya çıkıyorlar. Yarattıkları kargaşayla İstanbulluya eziyet çektirmenin yanında turizmi de baltalıyorlar elbette. Zira kentin en tarihi bölgelerinde, şehre adımını atan turistin ilk uğradığı mekânlarda konuşlanmış durumdalar.

PANAYIR YERİ GİBİ

Misal, Tarihi Yarımada ve Taksim, seyyarların meskeni halinde. Ve ulaşım akslarının bulunduğu noktaları, özellikle de metro ve metrobüs duraklarını da unutmamak gerekli. İşte size bütün bu anlattıklarımı açıkça ortaya koyan kareler... Zincirlikuyu Metrobüs İstasyonu ve Taksim’den seyyar işgali... Metrobüs durağının Beşiktaş girişi çıkışındaki merdivenler, korsan DVD ve kaçak sigaracıların satış merkezi gibi. Merdivenlere tezgâh açan işportacılar kaçak sigaraları ve korsan DVD’leri büyük bir rahatlık içinde satıyor.

Gelelim Taksim’e... Yayalaştırılmış meydan, akşam saatlerinde panayır yerine dönüyor desem, hiç de abartmış olmam. Koca meydanda, işportacılar yüzünden adım atacak yer kalmıyor neredeyse. Bir de turistlerin peşine takılmaları, ısrarla satış yapmaya çalışmaları var tabii... Yani tablo son derece vahim. Bakalım bu vahamete nasıl bir çözüm bulunacak? Merakla bekliyoruz...

Düzen bozan düzenleme!

Hani hep diyorum ya trafiği düzenlemek adına yapılan bazı uygulamalar, işleri daha da karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor diye... İşte buna bir örnek... Bu yukarıdaki fotoğraf, Ümraniye Ihlamurkuyu Mahallesi’nde çekilmiş. Görmüş olduğunuz gibi yolda kıpırdayacak yer yok. Araç konvoyu almış başını gitmiş. Çevre sakinlerinin söylediğine göre, bu sokağı aşmak neredeyse bir saati buluyor. Doğal olarak millet saç baş yoluyor. Peki nedir bu kargaşanın nedeni? Bu daracık yolun geliş ve gidiş olmak üzere ikiye bölünmesi... Tek sokaktan çevre yoluna ve Ümraniye’ye çıkış verilmesi trafiği işte bu hale getirmiş. Her iki yönde de trafik kilitlenip kalmış. Üstelik de öyle sadece sabah ve akşamları değil, günün her saati... Peki ne isteniyor? Aslında çözüm için bölge halkının bir önerisi var: “Yeni trafik düzeniyle girilmez yapılan Fevzi Paşa Caddesi’nin tekrar Tepeüstü istikametine açılması gerekiyor. Ancak bu şekilde bu trafik keşmekeşinden kurtuluruz. Zira bu şekilde devam etmek mümkün değil. Bu yeni trafik düzenlemesi zulüm haline geldi. Yetkililerin bir an önce bu sisteme son vermesini bekliyoruz.”

KAMYON TERÖRÜ işte böyle bir şey

Hemen her gün ‘kamyon terörü’nden bahsediyoruz. Trafikte yarattıkları tehlikeyi yazıp çiziyoruz. İşte bu işin ne denli zıvanadan çıktığına dair önemli bir kanıt... Yandaki fotoğraf, trafiğin en yoğun olduğu sabah saatlerinde Beyoğlu Dolapdere’de çekilmiş. Yani şehrin tam göbeğinde. Ve görmüş olduğunuz gibi kamyon haddinden fazla yüklenmiş. Taşıdığı yük doğru düzgün de bağlanmamış. Düştü düşecek hatta. O yük aniden arkadaki aracın üstüne düşse ya da yola devrilse kaza kaçınılmaz olacak elbet. Ama bu risk sürücünün hiç mi umurunda değil. Hadi duyarsızın, sorumsuzun teki. Peki kilometrelerce bu şekilde ilerleyen kamyonu gören hiç mi trafik ekibi yok?