Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Aslı Öztürk, ünlü düğün fotoğrafçısı Efe Babacan’la konuştu

        Aslı ÖZTÜRK / HT GAZETE

        Mayıs ayı geldi ve yaz düğünlerinin startı verildi... Artık şehrin manzaralı her köşesinde gelinliğiyle poz veren kadınlara rastlayacağımız bir mevsime adım attık. Özellikle Tarihi Yarımada, Boğaz, parklar ve korular düğün günü ideal fotoğraf karesini yakalamak için birbirinden ilginç taktikler deneyen çiftlerle dolacak. E tabi dünyanın en ‘güzel’ şehirlerinden birinde yaşayınca çiftlerin düğün fotoğraflarının arka fonu olarak İstanbul’u kullanması şaşılacak bir durum değil. Ancak şehir pek değişmese de dış mekân çekimlerindeki trendler sık sık değişiyor. Mesela renkli ve şirin evleriyle ideal bir platform olan Kuzguncuk’taki sakinler fotoğraf çekimlerinden çok rahatsız. Evlenen ve nişanlanan çiftlerin gözde mekânlarından Bahçeşehir Göleti’nin etrafında ise çekimler yasaklandı. Şimdilerde Kilyos sahili, Rahmi Koç Müzesi, Arnavutköy ve Yeniköy’ün arka sokakları daha revaçta. İstanbul’da düğün fotoğrafçılığını, trend olan lokasyonları Efe’s Photography’nin kurucusu, ünlü düğün fotoğrafçısı Efe Babacan ile konuştuk.

        Düğün fotoğrafçılığında neler değişti?

        10 sene önce çekimler iç mekânda ve randevulu stüdyo sistemiyle yapılıyordu. Fakat işler stüdyodan sokağa taşındı. İstanbul’da ilk olarak Yıldız Parkı, Ihlamur Kasrı popüler oldu. Hatta bir süre sonra bu popülerlik bir kaosa dönüştü ve olaylar yaşandı.

        Kavga dövüş gibi mi?

        6 sene önce Ihlamur Kasrı’nda kalabalık dolayısıyla fotoğrafçılar arasında şiddetli bir kavga yaşandı. Bunun üzerine meclis kararıyla kasır larda ve saraylarda fotoğraf çekme yasağı getirildi. Özel izinler dışında fotoğraf çekmek tamamen yasaklandı.

        Sonra ne oldu?

        Düğünü olan çiftler nerelere yöneldi? Rahmi Koç Müzesi gibi müzeler, Vialand gibi değişik mekânlar popülerleşti. Son dönemlerde ise Galata Kulesi, Emirgan Korusu, Kilyos sahili ve atlı spor kulüpleri ile tren garları fotoğraf çekimleri için ideal mekânlar haline geldi.

        İstanbul’da yeni trend olan şeyler var mı?

        Kilyos gibi plajı olan semtlerdeki çekimlerde düğünden sonra gelin ve damat denize giriyor. Gelinlik üstündeyken denizde fotoğraf ve video kayıtları alınıyor ve gelinlik parçalanana kadar ‘Trash the Dress’ çekimleri yapılıyor.

        Hiç duymamıştım...

        İstanbul’da çok yaygın değil zaten. Çeşme, Alaçatı gibi yerlerde daha popüler. Bana da pek cazip geldiğini söyleyemem.

        En keyifle fotoğraf çektiğiniz yer neresi?

        Adalar’da çekim çok keyifli. Heybeliada ve Büyükada’da trafik de olmadığı için çok rahat oluyoruz. Faytonları da kadraja dahil edip güzel kareler yakalıyoruz.

        Kent içinde yer yok mu?

        Arnavutköy ve Yeniköy’ün ara sokaklarında güzel kareler ortaya çıkabiliyor. Bir de Kuzguncuk’taki St. Esprit Cathedral’in önünde çektiğimiz fotoğraflar doğru açı ve kurguyla Roma’da çekilmiş havası veriyor.

        ‘İstanbul eskiye göre daha renkli’

        İstanbul’da fotoğraflarınıza yansıyacak kadar belirgin bir mimari değişiklik var mı?

        Dokuz yıldır İstanbul’da fotoğraf çekiyorum. Şehrin mimarisi ve havası eskiye göre çok daha renkli ve hareketli. Bu fotoğraflarıma da yansıyor. Fotoğraf için en önemli unsur renktir. Kadrajınızda renk çeşidiniz ne kadar fazlaysa o kadar güzel karelere sahip oluyorsunuz. Örneğin Jamaika ve Brezilya’da Favela adı verilen varoş semtlerde evler çok yıkık döküktür fakat kapılar ve pencereler rengârenktir bu yüzden göze güzel gelir. Renklilik fotoğraf için iyi olduğu kadar insanları da mutlu eden bir şey. n Siz de renklerin gücüne inananlardansınız galiba... “Nasıl poz verilir” başlıklı workshop’larım oluyor. Onlara bir renkolog arkadaşım da katılıyor. O çalışmalarda çiftlerle tanıştıktan sonra karakterlerine göre bir renk belirlediğimiz bile oluyor.

        ‘Tarihi dokuyu istiyorlar’

        İç mekân çekimleri için nereleri önerirsiniz?

        İlk aklıma gelen Beykoz Kundura Fabrikası...Burası ayrıca dizi ve film çekimleri için de kiraya veriliyor. Bir kez Beyoğlu Tomtom Sokak’ta eski İtalyan Konsolosluğu içindeki Venedik Sarayı’nda çekim yaptık. Orayı da tavsiye edebilirim. n Bu tarz yerlerde izin almak kolay oluyor mu? İstanbul’da bu iş bir nevi tıkanma noktasına geldi. Örneğin tren garına gidiyorsunuz, oradaki görevli çekim için para istiyor. Topkapı Sarayı’nın önünde dışarıda çektiğiniz zaman güvenlik gelip “İzniniz var mı” diye sizi sıkıştırıyor. Çekim yapılacak yer çemberi gittikçe daralıyor. Kuzguncuk da çok tercih edilen yerlerden.

        ‘ABD’li çifti çektik’

        İstanbul’da evlenen yabancı çiftleri hiç fotoğrafladınız mı?

        En son Sultanahmet’te Amerikalı bir çifti çektik. Gelin ve damat özellikle İstanbul temalı bir proje istiyordu. Biz de İstanbul’u yansıtmak için önce hep birlikte Topkapı Sarayı’nın etrafında dolaştık. Ayasofya, Sultanahmet, Karaköy, Tophane, Galata Kulesi, Dolmabahçe Sarayı gibi tarihi dokuların fazla olduğu yerlerde birçok fotoğraf çektik. Video kliplerinde ise semazenler kullandık.

        Hafta içinde Nişantaşı’na, Newyork’taki Robert Indiana’nın ikonik ‘love’ heykelinden konuldu. Monte aşamasında oradaydık ve ilk fotoğrafı biz çektirdik. Bu heykel düğün fotoğrafı için Nişantaşı’nı tercih edenlerin uğrak noktalarından biri olacak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ