Evden çıkma zamanı geldi!

KADIKÖY, MODA:

İstanbul’un en eski yerleşkelerinden bir olan Kadıköy ve incisi Moda. Kadıköy’de tarihi çarşıyı, kiliseleri, camileri ziyaret ederek, farklı bir gün geçirin. Kadıköy’ü bir de farklı yönleriyle görün. Buradan yürüyerek Moda’ya geçin, tarihe tanıklık eden bir çok tarihi yapıyı tabii ki Barış Manço evi ve müzesini ziyaret edin. Bu ziyareti mutlaka ünlü Moda dondurması ile tatlandırın.

BÜYÜKADA:

Büyükada, pek çok İstanbul’lunun yakındaki kaçış noktası olmuştur. Harika bir deniz yolculuğundan sonra vardığınız adada, faytonla Aya Yorgi’ye çıkın, Hristo Tepesi’nden dünyaya bir başka bakın. Ada’da mutlaka balık yiyin, güneşi batırın. Kiraladığınız bisikletle, her biri ayrı huzur merkezi olan evlerle dolu, buram buram çiçek kokan ada sokaklarında dolaşın. Adadan ayrılmadan mutlaka meşhur ada dondurmasının tadına bakın.

PİYER LOTİ:

Tutkunlarının uğrak noktası Piyer Loti, baş döndürücü manzarası, havasında yer alan manevi huzur ile en çok ziyaret edilen noktalardan biri. Hafta sonunda bir değişiklik yapın ve Piyer Loti tepesinde merhaba deyin güne. Güzel bir kahvaltı yapın, eşsiz manzaranın tadını çıkarın, yenilenin. Şair Fitnat Hanım Türbesi’ni ziyaret etmeyi unutmayın.

ÜSKÜDAR:

Eski bir liman kentiymiş Üsküdar, Bizans’ın ticaret merkezi, camileri, hamamları, kervansarayları ve tarihi dokusuyla Osmanlı döneminin en önemli noktalarından biri. Tarihi medresleri ziyaret edin. Yaşayan semt Üsküdar sınırlarında yer alan ve dünyanın hayranlık duyduğu Kız Kulesi’ne bir gezinti yapın. Ardından, Salacak’ta deniz havasını soluyun, balık ekmek yiyin.

TEKNE İLE BOĞAZ TURU:

İstanbul Boğazı, bir şehre anlam, bir kara parçasına zarafet katabilecek en özel lokasyonlardan biri. Boğazı, Haliç’ten Üsküdar’a, bir uçtan diğer uca tekne ile gezin. Boğaziçi yalıları ve Haliç köşkleri ile donatılmış İstanbul Boğazı’nın her iki yakasına, keyif dolu bir yolculuk yapın. Mavi ve yeşilin kavuşmasına şahitlik edin. Bu gezinti esnasında, Anadolu veya Rumeli Kavağı’nda, o günün sabahında tutulmuş taze balıklar ile bir lezzet molası verin.

YALOVA:

İstanbul’un yakınındaki saklı cennet, üstelik şimdilerde ulaşımı rahat ve bir o kadar yakın. Avrupa ve Anadolu Yakası’ndan kalkan feribotlarla en fazla 1 saatte ulaşacağınız Yalova’da, taze gıdalarla dolu yeşillikler içinde bir kahvaltı yapın, Yürüyen Köşk’ü ziyaret edin. Hatta Termal’de konaklayın, bedeninizi şifalandırırken, ruhunuzu da arındırın. Küçük bir haftasonu kaçamağı için en doğru adres.

POLONEZKÖY KİRAZ FESTİVALİ:

Bir başka yaz etkinlik önerisi de, İstanbul’luların kaçış rotalarından biri olan Polonezköy’de. 13 Haziran’da gerçekleşecek festival, geleneksel bir Polonya şöleni yaşatıyor. Yerel kıyafetleri ile Polka dansı yapan Polonyalılar, orman yürüyüşü, birbirinden özel Polonya lezzetleri ile dolu rengarenk bir gün yaşayın. Zofiya Ryzy Anı Evini, Arıcılık Müzesini, Mukaddes Anna Kilisesi’ni gezin, hatta gitmişken, Köy Pazarı’ndan alışveriş yapın.

SAPANCA MAŞUKİYE:

Sapanca deyince “uzak” dediğinizi duyar gibiyim. Ama inanın, İstanbul içinde bir yerden bir yere gitmekten çok daha kolay Sapanca’ya ulaşmak. Yemyeşil bir doğa, göl kenarında bir kahvaltı. Oksijeni bol bir alanda nefes almak. Ardından Maşukiye’de, şelaleler arasında yürüyüş ve ardından nefis bir yemek. Bu arada bir aktivite önerisi; eğer yolunuz düşerse paint ball’da oynayın derim.

KAPALIÇARŞI:

Dünyanın en büyük ve en eski çarşısı olan Kapalıçarşı, hergün yerli ve yabancı konuğu ağırlıyor. Masal kıvamındaki hikayesi, asırlık dükkanları ile Kapalıçarşı tarihi havayı soluyabileceğiniz, alışveriş yapabileceğiniz, aktarlarından şifa alabileceğiniz bir durak. Kapalıçarşı’ya gittiğinizde, hemen girişindeki, tarihi restaurantta Osmanlı lezzetlerini deneyin.

KARAMÜRSEL:

Karamürsel, Kocaeli ilçesine bağlı şirin bir sahil kasabası. Ulaşımı kolay, deniz kenarında bir huzur durağı. Karamürsel’de deniz kenarında harika vakit geçirebilirsiniz. Sonrasında, rakımı biraz yükselterek, yeşillikler içerisinde konumlanmış villalardan oluşan konaklama tesisinde kalabilir, sabaha bu doğa cennetinde uyanabilirsiniz. Eğer günü birlik gelirseniz, alabalığın tadına bakmadan dönmeyin.

TARİHİ YARIMADA:

Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Beyazıt Meydanı ve daha nice tarihe birebir tanıklık etmiş yapıt. Ailenizle birlikte yapabileceğiniz en keyifli programlardan biri olacaktır. Hemen bir öneri, müze kartı çıkartırsanız, hem girişiniz kolaylaşacak, hem de daha ekonomik olacaktır. Topkapı Sarayı gezinin büyük bölümünü oluşturacaktır. Sarayı gezdikten sonra, Osmanlı lezzetlerini tadabileceğiniz restauranta gidin derim. Ya da meşhur Sultanahmet köftesini de deneyebilirsiniz.

İZNİK:

İznik, İstanbul’a yakın ve gidilesi lokasyonlardan bir diğeri. Osmanlı’ya başkentlik yapmış olan bu şirin ilçe, çinicilik gibi özel bir el sanatına ev sahipliği yapıyor. İznik’e gittiğinizde mutlaka Çini Çarşı’sını ziyaret edin, çini yapımını izleyin. Şehir müzesini, Hacı Hamza Hamamı’nı, Yeşil Camii’yi görün. Göl kenarında yürüyüş çok iyi gelecek. İznik’te meşhur yayın balığı ile ziyafet çekmenizi öneririm. Balıkla aranız yoksa meşhur köftesinden tadın.

TİRİLYE:

Mudanya beldesi Tirilye’ye giderken, harika bir manzara eşlik ediyor size. Taş Mektep, Kemerli Kilise, Aya Sotiri gibi tarihi yapıları kadar sokakları ve evleri ile oldukça çekici bir kültür durağı. Sessiz, sakin ve huzur dolu. Deniz kenarında yer alan Tirilye’de bir çeşit simit olan, Kuluri’yi ve Tirilye kebabını tadın. Ulaşım için Mudanya feribotunu kullanın. Mudanya’dan kısa bir yolculukla ulaşabiliyorsunuz.

DEMİRCİKÖY:

En sevdiğim İstanbul lokasyonlarından biri. Gittiğiniz yola değecek kadar da özel. Bir akşam üstü, güneşi Demirciköy’de batırmanızı tavsiye ederim. Ya da, sabah kahvaltısı ile başlayabilir, tüm günü deniz ve güneşin tadını çıkararak geçirerek, günü orada noktalayabilirsiniz. Konaklama yapabileceğiniz Demirciköy’e Kilyos yolu üzerinden ulaşabiliyorsunuz.

AĞVA:

En popüler kaçamak lokasyonu diyebiliriz Ağva için. İstanbul’dan bunalan pek çok kişinin ortak adresi. Özellikle yaz aylarında dolup dolup taşıyor. Göksu ve Yeşilçay nehirleri arasında kalan Ağva’da butik otellerde konaklayabilir, küçük bir tatil molası verebilirsiniz. Ağva’da trekking yapın, mağaraları gezin,denizin tadını çıkarın. Ve mutlaka taze Karadeniz balıklarının tadına bakın.

ADALAR:

Püfür püfür deniz havası eşliğinde, deniz yolculuğu ile Adalar sefası yapmaya ne dersiniz? Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ve Sedefadası ‘nda keyifli bir gün geçirebilir, ulaşım kolaylığı avantajı ile, dilediğiniz adalarda duraklayarak, farklı aktivitelerle gününüzü renklendirebilirsiniz.

İSTANBUL DENİZ FENERLERİ:

Deniz fenerleriniz sever misiniz? İstanbul farklı lokasyonlarda bulunan deniz fenerlerine sahip. Anadolu ve Avrupa Yaka’larında bulunan fenerler için iki ayrı program yapabilirsiniz. Anadolu Yakası için, Fenerbahçe, İnciburnu, Anadolu ve Şile Fener’lerini; Avrupa Yakası içinse, Ahırkapı, Rumeli, Yeşilköy Fener’lerinden oluşan sırsadışı bir gezi programı hazırlayabilirsiniz.

FENER BALAT:

Fener ve Balat İstanbul’un en renkli ve en tarih kokan semtleri. Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi, Fener Rum Lisesi, Stefi Stefan Bulgar Kilisesi, Fener Balat Evleri bu gezinin görülmesi gereken tarihi yapıları. Gitmişken Balat Çıfıt Çarşı’sına mutlaka uğrayın derim. Balat’ta işkembe çorbası içmeyi, Tarihi Balat Fırını’ndan galeta almayı unutmayın.

İSTANBUL KÖŞK VE KASIRLARI:

Tophane Kasrı, Sepetçiler Kasrı, Bebek Hidiva Kasrı, Beşiktaş Ihlamur Kasrı’nı içeren harika bir kültür turu ile, hem cazip bir gün geçirebilir, hem de günü farklı semtlerde yaşayabilirsiniz. Aynı programı Anadolu Yakası’nda, Hidiv Kasrı, Üsküdar Küçüksu Kasrı, Üsküdar Validebağı Kasrı’ları için yapabilirsiniz. Tarihle iç içe bir gün için son derece ideal bir program olacaktır.