Mücevherde Karadeniz esintisi
Geleneksel değerleri, mimari yapıları, tarihin önemli detaylarını ve objelerini mücevherlere dönüştüren tasarımcılar, manevi yönü güçlü, özel tasarımlara imza atıyor. Atasay'ın 2004'te başlattığı projede bu yılın konsepti Karadeniz
Ekin TÜRKANTOS / HT CUMARTESİ
Anadolu kültür mirasının gün yüzüne çıkarılması ve dünyaya tanıtılması amacıyla 2004’te ‘Yaşayan Anadolu Takıları’ koleksiyonunu çıkaran Atasay Kuyumculuk, MYRAS markası bünyesinde her sene farklı şehirlerden ilham alarak mücevherlere yön veriyor. Moda Tasarımcısı Özlem Süer ve arkeolog editör Nezih Başgelen’in danışmanlığındaki tasarım ekibi tarafından, kazılardan elde edilen takıların yanı sıra dönemin yaşam tarzı ve figürlerinden ilham alınarak hazırlanan koleksiyon her dönem oldukça zengin ve ilgi çekici. Bugüne kadar ‘Deniz Hazineleri’, ‘Troya’nın Altın Mirası’, ‘İmparatorluk Kadınları’, ‘Sudaki İstanbul’ gibi koleksiyonların hayata geçtiği koleksiyonda bu yılki tema Karadeniz. Rize Müzesi’ndeki antik döneme tanıklık eden takı ve objeler, Sümela Manastırı’nın duvar fresklerinden ayakta kalanlar, Ayasofya Camii’nin detayları, Trabzon Müzesi’ndeki Karadeniz insanının günlük yaşamına tanıklık eden eserler Karadeniz konseptiyle takılarda yerini alırken Atasay Tasarım Koordinatörü Özgül Sokullu ile tasarım sürecini konuştuk.
Koleksiyonu hazırlarken nasıl bir ön çalışma yapıyorsunuz?
Konseptin oturtulacağı araştırma bölgesi ve kültürü için bölgeye gezi yapılıyor. Tasarıma kaynaklık edecek her türlü bilgi ve araştırma elde ediliyor. Sonrasında tasarım süreci başlıyor. Üretime başlamadan numuneler hazırlanıyor. Ve çalışma gerektiren üretim süreciyle devam ediyor.
Mücevherde eski geleneklerin kullanılması nasıl bir önem taşıyor?
Mücevherin geçmişle bağ kurması özellikle son yıllarda istenen bir durum. Çünkü yüzyıllardır takılar, giysiden daha önce farklı sebeplerle insan hayatında yer etmiş durumda. Geçmişten gelen gelenek, teknik ya da anlatımlarla bağ kuran takı ve mücevherler, taşıdıkları anlamlarla psikolojik etkiyi derinleştiriyor. Takılarla nesilden nesile bu kültür aktarılabiliyor.
Mücevherde kültürel değerleri öne çıkartırken ne gibi faktörler olmalı?
Estetik duygusu ve mücevherin takılabilirliğinin yanı sıra kullanılacak malzemenin doğru kullanılması da çok önemli. Ayrıca esinlenilen kültürün değerlerini de yansıtabilmek gerekiyor.
Bir değerin tasarıma dönüşebilmesi için kriterler var mı?
Yaşamın içinde yer alan herhangi bir şey tasarıma esin kaynağı olabilir. Tasarımcının gözünden ilham kaynağının nasıl göründüğü etkendir. Burada önemli olan estetik algısı, ait olduğu markanın tasarım diline sahip olması, üretilebilir ve kullanılabilir olması gibi kriterler. Özgül Sokullu
