Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Dilek Birgen, Epsos7 Derneği üyeleri ile konuştu

        Dilek BİRGEN / HABERTÜRK PAZAR

        Bir gün Prof. Dr. İlber Ortaylı kendine has üslubuyla Arzu Sabancı ve Zafer Kozanoğlu’na bir sohbet esnasında dönüp “Siz ikiniz neden ülke tarihimiz ve kültürümüzle ilgili bir dernek kurmuyorsunuz?” diye sorunca Etnik Popüler Sanatları Koruma ve Geliştirme Derneği’nin (Epos7) tohumları atılır. 2012’de kurulan derneğin ilk projeleri Topkapı Sarayı Bab-ı Selam bölümünün restorasyonu oldu. Biz de dernek başkanı Kozanoğlu ve Arzu Sabancı ile İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde buluştuk.

        Epos7’nin kuruluş amacı nedir?

        Zafer Kozanoğlu: Etnik Popüler Sanatları Koruma ve Geliştirme Derneği’ni kültürel emanetleri korumak, kültürler arası güçlü bir köprü kurmak, toplumu özellikle de genç nesli sanat hakkında bilinçlendirmek amacıyla Prof. Dr. İlber Ortaylı ve Arzu Sabancı’yla birlikte kurduk. Epos, mitolojide “sanata dair söylenecek söz” anlamına gelir. Yapmak istediklerimizi tam anlamıyla ifade eden bu kelime.

        Biz kültürel değerlerimizin ne kadar farkındayız?

        Arzu Sabancı: Ulus bilincimizin temelinde tarih ve kültürün önemi büyük. Sonuçta “Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez...” Kültür ve tarihimize sahip çıktığımız takdirde, gelecek nesillere insanlık tarihinin deneyimlerini aktarabiliriz.

        Ne gibi faaliyetlerde bulundunuz?

        A.S.: Epos7 Derneği olarak bugüne kadar farkındalık yaratan birçok gezi ve seminer düzenledik. Şiirden sanata, tarihten arkeolojiye çok büyük bir yelpazede bilgi paylaşımına ve ruhsal zenginliğin güçlenmesine öncülük ettik. İlk etkinlik olarak Topkapı Sarayı Müzesi Konferans Salonu’nun restorasyonunu gerçekleştirdik. Ayrıca Sagalassos Antik Kenti’nin korunmasına destek verecek yeni “Sagalassos Dostları’’nı buluşturduk. Bugüne kadar sadece Türk arkeologların kısıtlı imkânlarla çalıştığı Stratonikeia Antik Kenti’ne sahip çıktık. Bu beldenin UNESCO’nun dünya mirası aday listesine kabul edilmesini sağladık.

        Üzerinde çalıştığınız ilginç bir proje var.

        Z.K.: “Arkeoloji Havuzu”... Bu projeyle genç arkeolog adaylarını yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öğrencilere arkeoloji eğitimi vererek nasıl bir coğrafyada yaşadıklarını, arkeolojinin önemini ve kültürel mirasın korunması gerektiğini anlatıyoruz. Örneğin Mersin Silifke’de yaşayan gençler, Epos7 Arkeoloji Havuzu ekibi tarafından bölgenin tarihsel önemi hakkında bilinçlendiriliyor. Proje kapsamında seminerler, arkeolojik kazı çalışmaları ve atölye faaliyetleri gerçekleştirilip katılımcılara genç arkeolog adayı diploması veriliyor. Gelecekteki projelerimizden bahsedecek olursam, ilk olarak tarihi çeşmelerin restorasyonlarına talibiz. Belediyeler ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu çeşmeler hakkında katalog oluşturmayı planlıyoruz.

        Sizin aynı amaçla faaliyet gösteren diğer derneklerden farkınız nedir?

        Z.K.: UNESCO’nun Türkiye’de bu dalda faaliyet gösteren ilk milli kulübüyüz. Başvuruda bulunduk, etkinliklerimiz değerlendirildi. Sonuç olarak çalışmalarımızın onların değerleriyle örtüştüğü kanısına vardılar ve UNESCO’nun “Milli Kulübü” seçildik. “Tarihimize sahip çıkmalıyız” algısını yarattığımıza inanıyorum.

        Peki ya devlet desteği?

        A.S.: Kültür Bakanı Ömer Çelik her zaman ortak bir projede yer almaktan memnun olacaklarını belirtti. İstanbul Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Topkapı Sarayı ve Arkeoloji Müzesi Müdürlükleri, çeşitli belediyeler ve devlet üniversiteleri hep yanımızda.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ