Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Popüler olmaktan korkmuyoruz artık’

        Heja BOZYEL / HT CUMARTESİ

        Bir yerlerden -nasıl olduğunu hiç hatırlamıyorum Lunapark şarkılarını dinlediğimde dikkatimi çekmişti “Yok Öyle Kararlı Şeyler”. Daha önceden de haberdardım, dinlemiştim, sevmiştim ama “Du bakalım, başka neler yapacaklar” demiştim. Çünkü bir anda onlarca şiir mısrası gibi adı olan grup türemiş, bir kısmı gayet iyi müzik yaparken bir kısmı dağılıp gitmişti. İyi müzisyenlik onlarca şeyin yanı sıra istikrar da gerektiriyor, evet. Ama artık anladım ki Yok Öyle Kararlı Şeyler yani kısaca YÖKŞ (Ohş gibi bir şey ama daha güzel) öyle kolay kolay kaybolacak gruplardan biri değil. Hatta aksine! Çocukları Sziget’e uğurluyoruz, başka dünyalara da açılacaklar gibi görünüyor. Nasıl mı? Sziget Türkiye işbirliği ile karnaval. com’un düzenlediği Sziget Talent Turkey yarışmasının birincisi YÖKŞ oldu. Üstelik rakipleri Emir Yargın, Nilipek gibi oldukça başarılı isimlerdi. Yarışma sadece bir müzik yarışması değil; “sahne performansı yarışması” idi. Hard Rock Cafe İstanbul’da yapılan final gecesinin yıldızı olan grup ve Yalçın Birol ile buluştuk. Yalçın, karnaval.com ile bu yarışmanın arkasındaki isim. Ömrünü müzikle geçiren, yeni yerli gruplara yollar açan bir isim. Hem Türklerin en sevdiği yabancı müzik festivali olan Sziget’i hem müzik piyasasını hem de YÖKŞ’ü konuştuk.

        Yarışmayı neden YÖKŞ kazandı?

        Yalçın Birol: B!P adlı programım sayesinde en kalabalık yerli, bağımsız müzik arşivine sahibim sanırım. 70’in üstünde isim, aşağı yukarı 250 video var. Programıma gelenlere dedim ki: “Katılmak isterseniz bir organizasyon var.” Önce halk, sonra jüri oylaması oldu. Katılmak isteyenlere sahneye çıkıp sadece müziği yarıştırmayacakları, festival alanında performanslarını sergileyecekleri beklentisi anlatıldı.

        Normalde alternatif gruplar stüdyoda şahane olur ama sahnede o kadar izlenebilir olmuyorlar. Siz bunu nasıl kırdınız?

        YÖKŞ: Son 1 yılda 80’in üzerinde konser verdik. Görselliğin müzisyende ikinci planda kalmaması gerektiğine katılıyoruz. Işık, giyim, iletişim çok önemli. Yaptığımız konserlerde hep “Nasıl daha iyi olabiliriz?” diye düşünürken çalışma takvimleri yaptık. Çeşitli aksesuvarlara, ufak dans hareketlerine, esprilere kadar çalıştık. Bu yarışmada 2 şarkı olduğu için pek bir şey gösteremedik. Aslında bir festivalde çıkıp sürekli şakalar yapmak, ışık gösterileri düzenlemek dezavantaj. Bu sefer de müzik geri planda kalıyor. O yüzden şovu minimumda tutup, bir intro ile girip, takım giyip, bayrağımızla çıkıp çalmaya önem verdik.

        ‘TÜRKİYE’DE FESTİVAL DEĞİL KONSER SERİSİ YAPILIYOR”

        Türkiye’de yapılan festivaller ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

        YÖKŞ: Organizasyon şirketleri ve markalar alternatif kitlenin farkına vardı. Artık daha butik işler çıkıyor ortaya. Yabancı gruplarla bir araya gelmemiz festivaller sayesinde oluyor.

        Y.B.: Ben “festival” isminin işin içini boşalttığını düşünüyorum. Çünkü ülkemizde yapılan festivaller aslında konser. Festivalde eğlenilir, zaman geçirilir. Bizde merkez yerlerdeki konserler serisi oluyor. Bütün büyük festivaller böyle küçük başlamış. Bizde bunlar eksik. Müzikle birlikte deneyimin ve sahne şovlarının da konuşulduğu bir şeyler ileride umarım olur.

        Yarışmanın devamı gelecek mi?

        Y.B.: Gelecek. Hedefimiz yabancı platformlarda bu ülkedeki müzisyenlerin kendilerini göstermeleri, bir ekonomi yaratmaları. Portekiz’in nüfusu düşük ama Nelly Furtado çok popüler bir isim. Türkiye 75 milyon ama yıllardır aynı isimleri konuşuyoruz. Büyüyeceğini düşünüyoruz. Yurtdışındaki ülkeler de o zaman, “Buradan güzel isimler geliyor” diye kafasını bize çevirecek. Bu iş kendi coğrafyamızdaki insanların desteğiyle büyür. Biz her sene birini gönderiyoruz. Önemli olan gittikten sonrası. Bunu plak şirketleri ve müzik yazarlarıyla büyütmek istiyoruz.

        ‘Popülerlikten korkmuyoruz’

        Vokalde ve gitarda Erdem Topsakal, basta Ramazan Kırdım, davulda Boğaç Soydemir ve elektrik gitarda Ayhan Akbaş’tan oluşan grup, 2011’de kuruldu. 2013 yılında ilk albümlerini çıkardılar. Şarkılarını hiç dinlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz!

        Grubun adı nereden geliyor?

        YÖKŞ: Bizim grubun kimyası buydu; kararsız. Kararsız Adamlar, Kararsız Çocuklar gibi bir isim koymaktansa biraz uzun tuttuk. Müziği ön plana çıkarmak amacıyla yaptığımız bir şeydi. Ama tam tersi bir tepki doğdu. İnsanlar “İsim uzun ve ilginç” dedi, müzik ikinci planda kaldı. Her dönem kendi modasını yaratıyor. Nasıl 90’larda kısa isim ise 2010’dan sonra böyle bir uzun isim furyası başladı. Bu furyaya şans eseri dahil olduk. Bunun hakkını verip bunun şanstan ötesi olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz.

        Alternatif müzik yapan bir grup olarak popülerlikle aranız nasıl?

        YÖKŞ: Popüler olmaktan korkmuyoruz artık. Eskiden popüler olmak itici gelirdi. Az kişinin bildiği, özgün işler yapmak isterdik. Bir işi iyi yapıyorsak bu neden daha çok kişiye ulaşmasın? Burada çok genç bir nüfus var. Tek vizyonumuz daha da gelişip kendimizi aşmak. Bu da popülerliği getirir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ