Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Bahar Saygılı’yla triatlonu ve şehrin sporla ilişkisini konuştuk

        Aslı ÖZTÜRK / GAZETE HABERTÜRK

        Geçen hafta sonunda İstanbul son yılların en renkli organizasyonlarından biri olan 4. İstanbul Triatlonu’na ev sahipliği yaptı. Bir saati aşkın süren maratonun birincisi ise Türkiye’nin en başarılı kadın triatleti olan Bahar Saygılı’ydı. İki kez Dünya Şampiyonası’na katılmaya hak kazanmasının yanı sıra akademik kariyerine de spor odaklı devam eden Saygılı aynı zaman İstanbul’un ilk triatlon kulübü olan İstanbul Triatlon Kulübü’nün de başkan yardımcısı. Saygılı’yla son dönemde İstanbul’da popülerleşen ve Türkiye çapında da organizasyon sıklığını artıran triatlon sporunu konuştuk.

        İstanbul’da kaç tane triatlon kulübü var?

        Birçok kulüp var fakat sporcu yetiştirip, federasyona oy veren sadece üç resmi kulüp var. Bunlardan ilki de İstanbul Triatlon Kulübü.

        Neden bu kadar az triatlon düzenleniyor şehirde?

        İstanbul’da trafiği durdurmak çok büyük handikap. Yapıldığı zaman da pazar sabahı 7’de başlıyor.

        Aslında geçen hafta koşulan İstanbul Triatlonu’na katılım epey fazlaydı... Bu yıl dördüncüsü düzenlendi. Bu şehir için çok yeni bir şey. Puan veren bir yarış olduğu için bayağı başarılı sporcular Türkiye’ye geliyor. Bu yıl 370 kişi katıldı. Triatlon tarihinde bir ilk oldu.

        Bu dört triatlon nerelerde koşuldu?

        İlki Yeşilköy Sahili’nde, ikincisi Zeytinburnu Sahili’nde gerçekleşti. Son ikisi de Kartal Sahili’nde koşuldu.

        Sonuncusunda da siz birinci oldunuz...

        Bu sene uluslararasında Milli Takım yarıştı, ben de ulusal alanda 1.08.54’lük bir derece yaparak birinci oldum. Zaten İstanbul Triatlon Spor Kulübü adına katılmıştım. İsim benzerliği de güzel bir tesadüf oldu.

        Geçen hafta Lüksemburg, Iron Man 70.3’te de üçüncü oldunuz...

        Geçtiğimiz sene ikinci olup Dünya Şampiyonası’na katılmıştım. Bu seneki hedefim Türkiye’de ilk kez yapılacak olan Iron Man 70.3 yarışını kazanmak.

        Triatlonda yüzülecek alan neye göre tercih ediliyor?

        Deniz olmayan yerde gölde yüzüyoruz. Hatta bir keresinde Las Vegas’ta çamurda yüzmek zorunda kaldık. Avrupa’da da çok fazla açık su bulmak mümkün olmuyor açıkcası. O yüzden Türkiye’de şanslıyız.

        Marmara Denizi’nde yüzmek nasıl bir his?

        O kadar korkunç sularda yüzdük ki artık kendimizden bahsederken “Biz birer mikrop olduk” diyoruz. Ama İstanbul Triatlonu’nda Kartal’dan denize atladık. Kanalizasyon boşaltıldığını gördüğümüz yerlerden yüzerek geçtik.

        Peki antrenman yaparken nerede yüzüyorsunuz?

        Aslında havuzda yapıyoruz ama açık alanda yüzmek gibi bir arzumuz var. Bunun için Adalar bölgesindeki deniz uygun fakat teknelerden tehlike arz ediyor. Boğaz’da su temiz ama akıntı tehlikeli.

        Antrenman için yeterli havuz var mı peki?

        Milli sporcuların birçok havuzu kullanma hakkı var. Belediyenin havuzları da var ama kadınlar saati, erkekler saati derken çok fazla parametreyle boğuşmak zorunda kalıyoruz. Bunlar çok büyük handikap. Bence spora teşvik için bu tarz kısıtlamaların en aza indirilmesi lazım.

        Bisiklet antrenmanı yapmak sıkıntılı mı peki?

        Ben Ataköy’de büyüdüm. Çocukluğumda Ataköy-Sirkeci arasında antrenman yapardım. Fakat şimdi o yol çok korkunç görünüyor. Şu an İstinye’de yaşıyorum, aslında yaşamaya mecburum. Çünkü diğer taraflarda antrenman yapılabilecek yer kalmadı. İstinye-Orman yolu şu an tek alternatif rota.

        Başka yok mu yani?

        Koç Üniversitesi’nin arkasından Rumelihisarı’na giden yol çok güzeldi bisiklet kullanmak için. Ancak şu an Üçüncü Köprü çalışmalarından dolayı orası da yarım yamalak kaldı. Bunların dışında diğer bir alternatif de Kemerburgaz-Göktürk’ten başlayıp Çatalca’ya giden yoldu. Ancak orada da Üçüncü Havaalanı çalışması var.

        Anadolu Yakası’nda durum nedir?

        Suadiye sonrası Tuzla’ya kadar hatta otoyol olmasına rağmen yukarıya Formula pistinin olduğu yere kadar antrenman yapmak mümkün. Pisti geçtikten sonra Kocaeli’ne giden yollar çok sakin ama oralar artık İstanbul olmuyor. Ama en üzücüsü bisiklet antrenmanına çıkmak için önce mutlaka arabanıza binmeniz gerekiyor.

        Sahil şeritlerindeki bisiklet yolları sizin antrenman yapmanız için uygun değil mi?

        Değil çünkü biz en düşük saatte 30 km hızla gidiyoruz. O yol için fazla hızlıyız çünkü insanımız buna hazır değil. Her ne kadar arabalar bizim için kaza riski yaratsa da yolun sağ kısmından gitmeye çalışıyoruz. Ama minibüslerin zikzak çizerek gitmesi de bizi çok korkutuyor.

        ‘Atletizm pisti YETERSİZ’

        Peki koşu antrenmanları için durum nasıl?

        İstanbul’da bir tane kapalı atletizm pisti var. Açık atletizm pistlerini kullanmak için de mutlaka bir kulübe bağlı olmak ya da ücret ödemek gerekiyor. Ücretsiz olanlara da ulaşım çok zor.

        Açık alan da koşmak isteseniz?

        Belgrad, Atatürk, Aydos ve Ümraniye ormanları var. Bu dördü dışında ağaçlık alan bulmak da pek mümkün değil. Mesela Belgrad Ormanı bana yakın ancak şimdilerde çok popüler oldu. Bırakın mangal yakanları koşu parkurunda bile kalabalık var.

        ‘Benimki hırs değil azim’

        Yarışta yüzerken “Aman bacaklarımı çok yormayıp kollara yükleneyim” gibi bir düşünceniz oluyor mu?

        Kesinlikle... Yüzme ilk yarışımız ve orada mümkün oldukça bacaklarımızı yormamaya çalışıyoruz. Çünkü koşu ve bisiklette onlara daha çok ihtiyacımız var.

        Diğerlerinin nerede olduğunu hesaplamaya çalışıyor musunuz koşarken?

        Ben başkalarıyla ilgilenerek yarışmam. Kendi performansımı maksimum yapmaya çalışıyorum.

        Triatlon ve bisiklet camiasından sizin aşırı hırslı olduğunuzla ilgili duyumlar aldım...

        Hırsı olmayan biri spor yapamaz. Yarış esnasındaki hırsım kendimle alakalı, başkasına karşı değil. Günlük yaşantımda ise gayet sakinim.

        BAHAR SAYGILI KİMDİR?

        Spora yüzme ve sualtı sporlarıyla başladı. Daha sonra antrenörü Erdem Ağbaş sayesinde triatlonla tanıştı. 2001’de ilk triatlonunu koştu. O yıl henüz Türkiye’de triatlon federasyonu yoktu. 2003’te Triatlon Milli Takımı’na seçildi. 2011’den bu yana da Iron Man 70.3’te yarışıyor. 2011’de Iron Man 70.3’e katılan ilk Türk kadın sporcu oldu. 2012’de Iron Man 73.3 yarışmasında Dünya Şampiyonası’na katılmaya hak kazanan ilk Türk kadın sporcu oldu. 2014’te Kanada’da yapılan 70.3 Iron Man Dünya Şampiyonası’nda yarıştı.

        TRİATLON NEDİR?

        3 branş bir arada yapılan bir spor demektir. Yüzme, bisiklet ve koşunun peşi sıra yapılmasıdır. Ferdi bir spordur ve sporcu her bir branşa ait mesafeyi bitirir bitirmez kurallara uygun kıyafetlerini giymek için, belirli kurallara uymak şartı ile, değişim alanına girer ve diğer branşa başlar.

        Yani sporcunun sadece bir branşta başarılı olması yetmez, diğer branşlara ait antrenmanları da yapmak ve kas gruplarını çalıştırmak zorundadır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ