Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Kortun kuğuları/ Ekin Türkantos'un yazısı

        Ekin TÜRKANTOS / GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Teniste Türkiye’yi temsil eden 19 yaşındaki İpek Soylu ve 26 yaşındaki Çağla Büyükakçay, başarılarıyla göğsümüzü kabartan iki genç. İkisi de Adanalı, ikisi de tenise gönül vermiş. İpek, geçtiğimiz hafta düzenlenen Bursa Cup ITF Turnuvası’nda kariyerindeki en önemli başarıyı elde etti ve 50 bin dolar ödüllü turnuvada birinci oldu. Çağla ise 2015’te 108 numaraya yükselerek rekor kıran tek Türk kadın oyuncu olmasının yanı sıra WTA turnuvalarında çeyrek finale yükselen ilk ve tek tenisçi. İki tenisçi, TEB BNP Paribas İstanbul Cup’ta Türkiye’yi temsil edecek. İpek, yarın saat 15.00’te Venüs Williams ile Boğaziçi Köprüsü’nün altında mini bir gösteri maçı yapacak. Turnuva arifesinde, ikiliye hayli heyecan veren organizasyonu, hayallerini, başarılarını konuştuk.

        ÇAĞLA BÜYÜKÇAĞ: TABULARI YIKTIM

        Tenise ailenizin yönlendirmesiyle 8 yaşında başladınız. Sonrasında sürekli yükselen bir grafikle spor hayatınız devam etti. Grand Slam turnuvalarında tek bayanlarda oynayan ve turu geçen ilk Türk tenisçisiniz. İlk olmak zor muydu?

        Tenis istikrar gerektiren bir spor. İlerlemek için daha iyisini yapmanız gerekiyor. Ben 5 senedir dünyada ilk 200 tenisçi arasındayım. Son 2 yıldır sezon sonunu, ilk 150 oyuncu içinde bitiriyorum. Profesyonel tenise başladığımda Türkiye için bir hayal olan Grand Slam oynamayı hedefliyordum. Hedeflerim her geçen gün büyüdü. Bu sene 108. basamağa kadar yükseldim. Türkiye’de tabuları yıkmış olmaktan her zaman gurur duyuyorum.

        Bükreş Açık Turnuvası’nda çiftlerde çeyrek finale yükseldiniz. Aynı zamanda TEB BNP Paribas İstanbul Cup’ta ise ana tabloda Türkiye’yi temsil ediyorsunuz. Nasıl gidiyor?

        İstanbul Cup evimizde olduğu için takvimimizin en değerli turnuvalarından. 1 hafta önce yine yarışma havasında olmak istediğimiz için Bükreş’te turnuva oynadık. Kendimi iyi hissediyorum, seyircimiz önünde oynamak her zaman büyük keyif. İstanbul Cup’da Jelena Jankoviç gibi bir isimle partnerlik kuracağım için heyecanlıyım, onur duyacağım. Dünyanin eski 1 numarası ve turnuvanın yıldız isimlerinden.

        Türkiye’de kadın tenisçiler daha başarılı. Kadınların başarısını neye bağlıyorsunuz?

        Esasında bunun sebebini bende anlamıyorum. Erkekler, kadın tenisinin daha kolay olduğunu iddia ederler ama bence doğru değil. Onlar kendi güçlerindeki oyuncularla, biz de kendi gücümüzdeki oyuncularla yarışıyoruz. Farklılık sadece duygusal anlamda daha fazla iniş çıkışlarımız olabilir. Sanırım erkeklere göre daha çalışkanız.

        Turnuva zamanları nasıl bir ruh halinde oluyorsunuz, çok mu gerginsiniz?

        Mümkün olduğu kadar maçlarıma konsantre olmaya çalışıyorum. Maçtan önce antrenmanlar ve masaj gibi rutinlerim var. Bir tek işimle meşgul oluyorum.

        Kadınların her şeyi aynı anda yapabilme gücü ve organizasyon kabiliyetleri bireysel sporlarda daha mı etkili oluyor sizce?

        Bir şeyleri domine etme güdümüz olduğu kesin. Bireysel sporlarda insiyatif sadece bizde olduğu için bence etkili. n Motivasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz? Her zaman gelişme arzusunda olan bir yapım var. Bunu hiç kaybetmemeye çalışıyorum çünkü tenis kariyerimde çok etkisini görüyorum. Türkiye’nin tenis tarihine yeni başarılar kazandırdıkça da motivasyonum daha da artıyor.

        Fiziksel ve mental olarak bir kadının turnuvaya hazırlanmasının zor yanları ve olumlu yanları nelerdir?

        Senede minimum 25 hafta turnuva oynuyorum. Bu hazırlıklar hayatımın büyük bir kısmını oluşturuyor. Seyahat süreleri, zaman farkları, iklim, farklı yemek tatları genel olarak adapte olmak zorunda olduğum şeyler. Maç öncesi hastalanabiliyorsunuz. Çok kolay olmuyor.

        Rakiplerinizle kendinizi karşılaştırır mısınız?

        Kendimi asla rakiplerimle karşılaştırmam. Herkesin iyi yanları, zaafları ve farklı oyun karakterleri var. Herkesten bir şeyler öğreniyorum. Başkasında gördüğüm iyi özellikler beni kamçılar.

        Türkiye’den bir Venüs Williams çıkması için ne kadar süreye ihtiyacımız var sizce?

        Bu işin sadece zamanla alakası yok. İyi bir sistemimizin ve tenise kendini adayacak daha fazla oyuncumuzun olması gerekiyor ki içlerinden iyileri Venüs Williams olma yolunda ilerlesin. n Kariyer hedefin nedir? Kariyerime sınır çizmek istemiyorum. Rekorlarımı ileriye taşımak istiyorum. Olimpiyatlarda yer alan ilk tenisçi olmak güzel olur. Ve üst seviyede uzun yıllar oynamak...

        Tenis sporunun kadın vücuduna nasıl bir etkisi oluyor?

        Vücudunuzun her yeri çalışıyor. Sürekli koştuğunuz için bacaklarınız fitleşiyor, üst vücudunuz güçleniyor. Karın kaslarınız sürekli aktif. Uzun süre kortta kaldığınız için ince bir vücuda sahip oluyorsunuz.

        İPEK SOYLU: AGRESİF BİR OYUNUM VAR

        İpek tenise nasıl başladın?

        6 yaşında anne ve babamın yönlendirmesiyle Adana’da başladım. 3 yıl tenisle birlikte bale yaptım. 8 yaşımda turnuvalara gitmeye başladım ve başarılar elde ettim. Bu işi sevdiğimi fark edince de profesyonel bir hayata dönüştü.

        Okuyor musun?

        Liseyi bitirdim ve bu yıl sınava girdim. Ama çok çalışmadan girdiğim için önümüzdeki sene iyi bir yere girmek istiyorum. Sporcu psikolojisi ya da spor yöneticiliği konusunda tecrübemle bilgiyi birleştirip daha iyi şeyler yapabileceğimi düşünüyorum.

        Tenis oynamak sana ne hissettiriyor?

        Tenis oynamadığım zaman işi olmayan, boş bir insan gibi hissediyorum. Tenis benim hayatım. Her şey ona göre programlı. Tüm günüm kortta geçiyor. Okuldan fedakârlık yapmak zorunda kaldım. Normal bir genç kız gibi okuldan sonra arkadaşlarla takılmak gibi fırsatlarım olmuyor. Çünkü sorumluluk almanız, disiplinli olmanız ve sağlıklı yaşamanız gerekiyor. Çok şanslıyım ki beni destekleyen bir ailem var. Dünyanın farklı yerlerine gittim. Seyahat etmek insana çok şey kazandırıyor. Hayatımdan memnunum, iyi ki bu alanı seçmişim.

        Ailen tenis oynuyor mu?

        Babam senyor, profesyonel değil. Annem de hobi olarak oynuyor. Kardeşim İrem, 16 yaşında, milli takıma girdi. Arkadan geliyor. n Genç yaşta birçok başarın var. Böyle olacağını bekliyor muydun, hırslı mısın? Hedefler koyduktan sonra başarmak için elimden geleni yapıyorum. Aldığım başarıları hayal bile edemezdim. Yıllarca geliştirdiğim oyun ve özgüven, şu an çoğu şeyin mümkün olabileceğini gösteriyor. Hedeflerim büyük olsa da başarabileceğime inanıyorum.

        Nasıl bir oyun tekniğin var?

        Aslında oyunum hâlâ değişmekte ve gelişmekte. Tam olgunluğa erişmiş değil. Son senelerde ağırlık verdiğimiz şey fitness. Yani kortta daha iyi pozisyon alabilmek üzerine kurulu. Çünkü tenis hızlı bir spor olmaya başladı. Üst seviyelere çıkmaya başladıkça adapte olmanız gerekiyor. Teknik açıdan oyunum oturdu. Daha çok taktik ve kondisyon ağırlıklı çalışıyoruz. Ama agresif bir oyunum vardır. Topu oyunda tutmayı sevmem. Baskın olmayı daha çok severim.

        “Baskın olmayı severim” diyorsun; bunun kendi hayatına yansıması nasıl?

        Biraz aceleciyim, çok sabırlı değilim. İstediğim şeyin hemen olmasını isterim.

        Yani sonuç odaklısın...

        O, değiştirmeye çalıştığım bir özellik. Çünkü teniste sonuç odaklı olduğunuzda pozitif bir etkisi olmuyor. Kort içinde iyi oynamaya, yapacağım şeye odaklanmaya ve sonucu düşünmemeye çalışıyorum.

        Turnuvalarda nasıl bir ön hazırlığın oluyor?

        Geçen hafta Bursa’da çok güzel bir turnuva geçirdim. Ondan sonra 2 gün dinlendim. Turnuvadan 2-3 gün öncesine kadar çok yüklenmiyoruz ki enerjim ve vücudum toparlansın. Sadece kafam dağılsın diye sinemaya gidiyorum. n Duygusal film izlemiyorsundur ama... Elbette. komedi izlemek iyi geliyor. Tenis çok mental bir spor. Kortta teksiniz ve güçlü olmanız önemli.

        Uğurlu takı, giysi gibi totemlerin var mı?

        Kıyafet konusunda çok takıntılı değilim ama her zaman taktığım yüzüğümün şans getirdiğine inanıyorum. Takıntılı biri değilim ama rutinim vardır. Isınma egzersizlerini hep aynı zamanda yapar, aynı şeyleri yerim; 2 yumurta 1 dilim ekmek.

        Kadınların teniste iyi dereceler almasını nasıl yorumluyorsun?

        Türkiye’de tenisin gelişmesinde rekabet çok önemli. Türkiye’de çok kadın tenisçi var ve hepimiz aynı ortamdayız. Burada antrenman yapıyoruz. O rekabet bizi daha çok motive ediyor. Çok güzel bir dayanışma var.

        Oyununu izleyip kendine örnek aldığın isimler oluyor mu?

        İlk 10’da olan oyuncuları izlemeye ve iyi yönlerini almaya çalışıyorum. Li Na diye Çinli bir sporcu vardı, onu örnek alıyordum. Hem fiziksel yapısı hem de oyun tarzını kendime yakın görüyordum. Fakat geçen sene tenisi bıraktı. Maria Sharapova’nın da kortta duruşunu beğeniyorum.

        Turnuva zamanları nasıl bir ruh halinde oluyorsun?

        Maç öncesi gergin ve heyecanlı olmak güzel bir şey. Maçı kazanmak istiyorsunuz, o heyecan ve adrenalini ateşliyor. Stres iyi ama kontrol altında tutmak gerekiyor. Maç bittikten sonra tenisi normal hayattan ayırmaya çalışıyorum. Tenisle alakalı şeyler yapmıyorum. Kitap okuyorum, arkadaşlarımla oluyorum.

        Fiziksel ve mental olarak bir kadının maça hazırlanmasının zor ve kolay yanları neler?

        Kadın tenisinin erkek tenisinden en büyük farkı, kadınların iniş çıkışları olduğunu düşünüyorum. O yüzden bu kadar değişiklik olabiliyor. Kadınlar bazen kötü performans sergileyebilirler, oysa erkeklerin durumu daha stabil. Böyle durumlarda bence çok yapılabilecek bir şey yok. O zamanları en iyi şekilde geçirmek gerekiyor.

        Kötü puan aldığında kendini yer misin?

        Her zaman bir sonraki puan var. Ve bence tenisteki en güzel şey bu. Puan araları 20 saniye. Yaptığın hatayı hemen düzeltip o ana pozitif yaklaşmak gerekiyor.

        Sence Türkiye’den bir Venüs Williams çıkacak mı?

        Çıkmaması için bir neden yok. Koyduğum hedefler doğrultusunda olmayacak bir şey yok. Ama çok çalışmak lazım. Uzun bir yol. Fedakârlık, inanıç ve sabır gerekiyor.

        Spor kariyerinde adın nasıl anılsın istersin?

        Büyük başarılarla tenisin daha çok anılması, ailelerin çocuklarını yönlendirmesi için ilham vermeyi istiyorum.

        Tenisin kadın vücuduna etkisi nasıl?

        Çok estetik bir spor. Vücudunuza ne yaptığı ise çalışma durumunuzla alakalı. Serena Williams’ın ağırlık çalıştığını görüyorsunuz. Ana Ivanoviç ise daha zayıf ve incedir. Herkesin ayrı çalışma programı var.

        Başka hangi sporlarla ilgilisin?

        Bu sıralar salsa ve cha cha ile ilgiliyim. Yoga ve pilates de yapıyorum. Esneklik önemli.

        Türkiye’de tenis izleyicisi nasıl?

        Biz biraz futbol mantalitesiyle izliyoruz. Ama bu turnuvalların mantalitesi ile izliyoruz. Ama turnuvaların seyirciyi daha bilinçlendirdiğini düşünüyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ