Kuşadası 10 durak
Belki biraz Çeşme ve Bodrum'un gölgesinde kaldı ama Kuşadası ilk gözağrımız... Sadece deniz, kum ve güneşe değil, tarihe de doyacağınız bir tatil vaat ediyor. Tatilde gerçekten dinlenmek, gezip görmek istiyorsanız Kuşadası iyi bir alternatif
Sema EREREN/HT PAZAR
Aydın’ın 60 kilometre batısı, İzmir’inse 90 kilometre güneyinde Kuşadası. Hava sıcak ama nemden eser yok. “Dünya Kuşadası’nı konuşacak” sloganıyla yola çıkan Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı’nın da tavsiyelerini dinleyerek düştük yollara. Tatilcilerin gözde mekânının “görülmeden dönülmeyecek” noktalarını ziyaret ettik.
İşte zamanın nasıl geçtiğini unutacağınız, gezinin öne çıkan destinasyonları...
Kervansaray: 17. yüzyılda Öküz Mehmet Paşa tarafından yaptırılan ve 1960’lı yıllarda restore edilen Kervansaray, günümüzde turist akımına uğrayan duraklar arasında. O zamandan bu yana ihtişamından bir şey kaybetmemiş.
Kuşadası Milli Parkı: Yemyeşil ormanları ve tertemiz havasıyla Kuşadası Milli Parkı, merkeze sadece 25 kilometre uzaklıkta. 804 çeşit bitki türü ve zengin hayvan çeşitliliğiyle ülkemizdeki en önemli doğal yaşam alanlarında sayılıyor. Parkın Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (FEE), belli kriterlere sahip plaj ve marinalara verdiği bir ödül olan Mavi Bayrak almaya da hak kazandığını söylemeden geç- meyelim. Üstelik Kuşadası Milli Parkı’nda piknik yapabileceğiniz güzel yerler de var. Piknik sırasında davetsiz misafirleriniz olabilir. Yaban domuzları ansızın yanınızda bitebilir ancak korkmayın! Artık evciller...
Plajlar: Kuşadası’nda denize girebileceğiniz çok sayıda plaj var. Kadınlar Plajı, Uzun Plaj, Sevgi Plajı, Kuştur ve Papaz Plajı en popülerlerinden ama plajlar bunlarla da sınırlı değil... Tusan, Kadınlar Denizi, Güzelçamlı, Büyük ve Küçük Kalamaki ve Dipburun da Kuşadası’nın pırıl pırıl, popüler ve güzel plajları arasında.
Güvercinada Kalesi: Kale mutlaka görmeniz gereken destinasyonlar arasında yer alıyor. Güvercinada üzerindeki kalenin yapımına Bizans döneminde başlandı. Osmanlı döneminde Mora İsyanı’nda kale, denizden gelecek saldırılara karşı savunma duvarı olarak kullanıldı. Tarih meraklıları, Kuşadası’nın merkezinde ve limanın batısında bulunan bu kaleyi görmeli. Ayrıca Dilek Tepesi’ni de ziyaret edebilir, eteğinde yer alan ve 12 İyon Kenti birliğinin toplanma yeri olarak kabul edilen Panionion’un sur duvarlarını görebilirsiniz. Dilek Yarımadası’nın hemen girişinde bulunan Zeus Mağarası unutulmamalı. Ayrıca Kuşadası’nın ilk yerleşim bölgelerinden biri olan Neopolis Antik Kenti de listeye eklenebilir.
Şirince: Kuşadası’na yolunuz düşmüşken Şirince’ye uğramadan olmaz. Çünkü Şirince Kuşadası’na İzmir’den bile yakın. Şaraplarıyla ünlü Şirince, mübadele zamanında Rumlar tarafından terk edildi. Enfes köy yemekleri ve şarapları damaklarınızı şenlendirecek.
Meryem Ana Evi: Meryem Ana’nın son yıllarını geçirdiğine inanılan eve, Kuşadası’ndan 20 dakikada ulaşmanız mümkün.
GECE HAYATI
Kuşadası Barlar Sokağı’nda çok sayıda bar ve canlı müzik yapan mekân mevcut. Tek sorun hangisinde eğleneceğinize karar vermeniz. Üstelik çok iyi kokteyl yapan barlar da var. HAVADA TARİH KOKUSU VAR Tarih meraklıları Kuşadası’nın sadece 20 kilometre kuzeydoğusundaki Efes Antik Kenti’ni ve Artemis Tapınağı’nı mutlaka ziyaret etmeli. Çünkü Efes Antik Kenti bugüne dek bulunan en büyük antik kentlerden birisi olarak kabul ediliyor.
HER ŞEY DAHİL LEZZET DE
Kuşadası ülkemizin en eski turizm merkezi olduğu için otellerinin yeniliği konusunda endişeye kapılmak mümkün. Ancak yeni açılan zincir otellerle belde, eksiklerini kapatıyor. Bunlardan biri de bu yıl hizmete açılan Ramada Resort Kuşadası & Golf. Modern mimariye sahip ve farklı ihtiyaçlar için inşa edilmiş 850 yatak kapasiteli otel, bölgedeki tek 18 delikli profosyonel golf sahasına sahip. 6 havuz ve beş kaydıraklı aquaparkı bulunuyor. En önemli özelliklerinden biri festival havasında, Anadolu Ateşi gibi büyük gösterileri ağırlayan Showland’ı. Ancak en iddialı oldukları tarafları, her şey dahil otellerde ulaşılması zor lezzet düzeyleri. 2012’de Yılın Altın Şefi seçilen Ramazan Ökten’e emanet mutfakta 3 öğün İtalyan, Fransız, Meksika ve Uzakdoğu’dan lezzetler sunulurken öğün aralarında güleryüzlü garsonların masaya servis ettiği snack’ler ustaların elinden çıkıyor. Semizotu yatağında ikram edilen antrikotu ya da Aydın’ın meşhur kıymalı pidesini yerken öğle yemeğini kaçırdığınız için kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Yaklaşık 100 kişilik ekibiyle mutfaktan çıkmayan Şef Ökten, malzeme seçiminde çok titiz. Sadece zeytinyağı için 6 ay araştırma ve tadım yaptığını anlatıyor. “Kaliteli ve lezzetli yemek iyi üründen ve temiz mutfaktan çıkar. Almış olduğumuz ürünlerin üretim yerlerini gidip yerinde görmekte ve bu firmalara ziyaretlerimizi gerçekleştirmekteyiz” diyor.
