Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Tombul kısımları dokunarak ortaya çıkardım’/ Melik Demirel'in yazısı

        Melik DEMİREL/ GAZETE HABERTURK-PAZAR

        Tamam artık her şeyi Çin’den ithal ediyoruz da bu kadarı fazla. Bizim sokaklarda heykel yok mu kardeşim? Tekirdağ’da köfte, Beşiktaş’ta kartal, Amasya’da elma, Denizli’de horoz... Daha detaylı bir inceleme için Tuna Tetik’in Altın Koza Jüri Özel Ödüllü “Heykel AŞ” belgeseline göz atabilirsiniz. Fakat sokaklarımızı süsleyecek bir dizi daha ilginç heykel geliyor: Çinli devlet sanatçısı Xu Hongfei’nin şişman kadınları!

        Hongfei, eserlerini sokakta sergilemeyi seviyor; dokunmak, sarılmak serbest. Bugünlerde Ortaköy Meydanı ve Sultanahmet’te 6 eseriyle karşılaşabilirsiniz, şimdiden çok popülerler. Dahası, 21 yeni heykeli 5 Ağustos’ta Nişantaşı ve Şişli’de de görücüye çıkacak.

        Sultanahmet Meydanı’nda şişman kadın heykellerini mıncıklayan kent insanlarını incelediğim esnada, kalabalığın arasında Xu Hongfei’yi görüyorum. Yönetmen Wong Kar Wai’nin setinden çıkmış gibi geliyor; kırmızı saçlı, güneş gözlüklü, ağzında piposu... Yanında da Çinli bir basın ordusu var.

        Xu Hongfei, her haliyle ilginç bir sanatçı. Röportaj esnasında pipoyu bıraktı, puroya geçti. Sonra telefonunu çıkarıp henüz sergilenmemiş bazı eserlerini gösterdi. Peki neden şişman kadınları seçti? Buyurun, söz Hongfei’de...

        Heykelleriniz son yıllarda dünyanın pek çok noktasında sergilendi. Heykellerinizi inceleyen insanları gözlemliyor musunuz?

        Evet gözlemlerim. Eserlerimi resim galerisi gibi kapalı ortamlarda değil sokaklarda halka açık alanlarda sergilemeyi tercih ediyorum. Çünkü eserlerim herkese hitap ediyor. Şişman kadınlara bakanların yüzünde bir gülümseme görüyorum. Özellikle çocuklarda.

        Heykellerin hepsi neden şişman?

        Heykeltıraşlığa ilk başladığımda zayıf kadın heykelleri yapıyordum. Ama onlar sanattan iyi anlayan yüksek zümreye hitap ediyordu, herkes onlardan bir anlam çıkaramıyordu. Şimdi ise insanlar görür görmez sempati duyuyor.

        Bir de sürekli hareket halindeler...

        Dünya üzerinde pek çok ünlü heykel var ama bunların çoğu hareketsiz, sade ve durağan. Ama ben heykellerimi harekete geçiriyorum. Baktığınızda onlar canlı gibi, o kadın size bakıyor sanki. Benim de amacım bu.

        Yani bu bir Pygmalion vakası mı?

        Mitolojide de yaptığı heykele âşık olan bir heykeltıraş vardı. Evet, aynen öyle. n Bu mit, heykelin canlanmasıyla mutlu sonla bitiyor. Sizde durum nedir? Hayatta aradığım tam olarak karşıma çıktı diyemem ama yolda ne zaman şişman birini görsem hep ona sarılasım gelir. Kadınlar, çocuklar... İçinizde beliren bu sevgiyi sokakta eyleme dönüştürmek tabii ki mümkün değil ama benim heykellerim cansız olduğu için herkes serbestçe sarılabiliyor. Heykellerin yapım aşamasında, çamurlu ellerimle onları yoğurdum ve şekillendirdim. Tombul kısımları dokunarak ortaya çıkardım.

        Geçen yıl görme engelli bir kadının heykele dokunarak, onu çabucak kavraması beni çok etkilemişti...

        O videoyu izledim. Hatta yanında annesi de vardı. Kadın sarıldığında annesinin gözündeki mutluluğu gördüm. Sevginin dokunarak da hissedilebilmesi beni çok mutlu etmişti. İnsanlara neşe kattıysa budur benim başarım.

        Atölyeye kapanmayı sevmiyor musunuz?

        İçeride kapalı kalınca istediğim verimi alamıyorum, gezmeyi çok severim. Her ay yurtdışına çıkarım. Örneğin bu Türkiye’ye ikinci gelişim. İlk geldiğimde Türk halkının kedi ve köpekleri çok sevdiğini gördüm. İnsanların hayvanlara mama yedirmesi dahil pek çok detayı dikkatle izledim. Dönünce hemen kedi okşayan, köpek gezdiren figürler yapmıştım. Türk halkı çok insancıl, merhametli.

        Eserleriniz ne sürede ortaya çıkıyor?

        Bu soruyu cevaplayamam. Heykelin yapılma süresinden öte yapıldıktan sonra bıraktığı etki önemli. 3 gün de süren var, 1 ay da. Ve 1 ay uğraştıktan sonra tekrar başa sardığım da oldu.

        Heykellerinizi satın almak isteyenler oldu mu?

        İtalya ve Fransa’da talipler çıktı. Ama bir rakam konuşmadık çünkü onlar sokağa ait.

        'GÖRDÜĞÜM ŞEYDEN ETKİLENİRİM'

        Çin’in sanata bakış açısı sizce nasıl?

        Bir ülkeden bir heykeltıraş çıkması demek, kendi halkını başkalarına tanıtması demek. Bu açıdan Çin hükümetinin bana olan desteğini çok önemsiyorum. Yaptığım heykeller dünyada sergilenip dışarıda tanındıktan sonra bu eserlerle birlikte ülkenin prestiji ve saygınlığı da artar. Avrupa’da Michelangelo var, İspanya’da ressamlar var. Hükümetin desteklemesi onlar için de iyidir.

        Eserlerinizde Japon mitolojisindeki “Yedi Şanslı Tanrı’’dan etkiler var mı?

        Onlar da şişman çünkü. Bunun da etkisi olabilir. Ama bir eser yaratmak için tek bir konudan etkilenmem. Zaman içinde yaşanmış tecrübelerin bende bıraktığı izlenimler, onları yorumlayış şeklim de önemli. Duyarlı biriyim, yolda gördüğüm herhangi bir şey beni çok etkiler. Örneğin İngiltere’de golf ve futbol çok yaygındır. Oradan dönünce hemen bir golf oynayan şişman kadın heykeli yaptım.

        'TEŞEKKÜR EDERİM, BANA BİR İLHAM VERDİNİZ'

        Heykellerinizde modern kıyafet ve simgeler neden yok?

        İnce düşünmüşsünüz. Eserlerimde geleneksel kıyafetten öte dinamikliğe önem veriyorum.

        Madem hareket önemli, koşu bandı üzerinde bir kadın yapmayı düşünüyor musunuz?

        Çok teşekkür ederim, bana bir ilham verdiniz. Gelecek sefer yapacağım heykeli buldum! Çok modern bir tasarım olacak... Gelin size bazı eserlerimi göstereyim. Bunlar henüz sergilenmedi. (Telefonunu çıkarıp göstermeye başladı.) Piyano çalan ve uçan bir kadın, böyle piyano çalan birini görmemişsindir. Bu da puset taşıyan kadın. Koşu bandı gibi, insan bunları bir gördüğünde bir daha unutmaz

        XU HONGFEİ KMİDİR?

        1963’te Çin’in Yangjiang şehrinde doğdu. 1990’da heykel bölümünden mezun oldu. 1995’te 10 bin metrekarelik stüdyosuna taşındı. 1997’de şişman kadınlar üzerine eserlere yoğunlaştı. Bugüne kadar 100’den fazla şişman kadın heykeli yaptı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ