Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Bestelerimle cesaretlendim’

        Melik DEMİREL / HT CUMARTESİ

        Super Bowl, NBA müsabakalarında Amerikan ulusal marşını okuyan ünlü sanatçıların yaptığı hataları YouTube’a yükleyip dalga geçmek bir Amerikan âdetidir. Ama Sinem Saniye gibi hatasızlar da unutulmuyor. Sinem, 26 Aralık 2010’da Los Angeles Staples Center’daki bir NBA maçı öncesi 18 bin kişiye, kusursuz okudu Amerikan marşını.

        Almanya’da doğan, Amerika’da müzisyenlik yapan Sinem Saniye, besteci kimliğiyle de ön planda. “Boom Sheke Nana” ile John Lennon ödülü kazandı mesela. İlk albümü “When I Don’t Sleep” ise Amerika’da olumlu karşılandı. Şimdi ise yeni albümü için gün sayıyor. Bu kez pop ağırlıklı bir sound’la hem Amerika hem Türkiye’de piyasaya çıkacak.

        ■ En sevdiğiniz renk maviymiş, sizin için özel bir anlamı var mı?

        İstanbul Boğazı ve gökyüzü mavi. Bir de ben 1 yaşındayken 48’inde kanserden ölen babamın da gözlerinin rengi. Ben de mavi gözlü doğunca babam anneanneme mavi taşlı bir yüzük hediye etmiş. Tabii yıllar geçtikçe göz rengim ela oldu.

        ■ Babanız hayat dolu biriymiş...

        Hep onun hakkında hikâyeler anlatırlar. Çocuk gibiymiş. 47 yaşındayken asansörün bütün tuşlarına basıp annemi deli ediyormuş.

        ■ Bu özellikleri size de geçti mi?

        Muziplik, inatçılık ondan geçti. Annem bazen ‘’Babana çekmişsin’’ der. Anaokulundan beri yaramazım. Muziplik bizde aile boyu. Lilly Allen da öyle birisi. Los Angeles’tayken onun için besteler yazmıştım. Fakat sonra bazılarını o kadar beğendik ki kendime sakladım.

        ■ “Şu şarkı şu isme daha iyi gider” gibi yakıştırmalar yapar mısınız?

        Müzik dünyası böyle zaten. Mesela Rihanna’nın bir parçası önce Britney Spears’a, Katy Perry’ye gitmiş. Jessie J’in “Party in the USA’’ bestesini Miley Cyrus okudu ve hit oldu. Hit parça, besteci, aranjör ve pazarlamanın başarılı bir bileşimi.

        ‘BU BİR REKLAM ŞARKISI’

        ■ Amerika’da sektörün bizzat içindesiniz. Orada bu faktörler nasıl bir araya geliyor?

        En önemli müzik şehirleri Los Angeles, Nashville, New York ve Austin. Orada ekip çalışması var. 3-4 kişi stüdyoda kafa kafaya vererek beste yapıyor. Etrafımız müzik aletleri ve yaratıcı insanlarla dolu, onlardan ilham alıyoruz. Sıfırdan bir şey yaratmak mutluluk verici.

        ■ Hangi ünlü isimlerle bir arada bulundunuz?

        Başarılı prodüktör Mikael Blue beni besteci olarak ekibine dahil etmişti. Onun sayesinde çok yol kat ettim. Justin Bieber’ın prodüktörü Rodney Jerkins geldi. Folkçu Keith Urban gelmişti. O gün izinliydim, haberi aldım ama gitmedim.

        ■ Justin Bieber’ın prodüktörü nasıl bir adam?

        (Twitter’dan açtı, tipi Kanye West’e benziyor.) Çok yoğun, stüdyoda odadan odaya gidiyor. Diane Ross’un oğlu Evan Ross’la da çalışıyor. Ona bir şarkımı dinletince “Bu bir reklam şarkısı’’ dedi. Çok mutlu oldum çünkü ben de bestelerken öyle düşünmüştüm. 11 Sinem Saniye’nin 11 şarkılık ilk albümü “When I Don’t Sleep” 2009’da çıktı.

        ‘Fazıl Say hayranıyım’

        ■ Yeni albümde bizi neler bekliyor?

        İlk albümde Türk esintileri vardı. Hem sesim hem de duruşumla çekingendim. “Baba Bossa’’ şarkısıyla babamı andım. Şimdi ise pop ağırlıklı olacak. Reklam jingle’ı olabilecek besteler de var. Yeni tarzlar deneyip bestelerimle cesaretlendim.

        ■ Hangi enstrümanları çalıyorsunuz?

        Gitar çalarım, piyanoda da söz yazarım. Fazıl Say’ın büyük hayranıyım. Birkaç ay önce New York’ta annemle izledik.

        Kısa kısa

        ■ 1979 Almanya doğumlu.

        ■ Web sitesi: www.sinem.net

        ■ Giyim sponsoru: Amerikan-Türk markası The Girl That Loves

        ■ Ses tonu: Soprano

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ