Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Müziğim çok kişisel’

        Sırma KARASU / HT CUMARTESİ

        Şöyle anlatayım; en son kendi isteğimle evden elektronik müzik dinlemek için çıktığımda henüz reşit değildim ve Maslak Venue hâlâ açıktı. Elbette geçen seneler boyunca dinledim ama elektronik müzik uzun zamandır uğruna evden çıktığım bir şey değildi. Zaten elektronik müzik kendi içinde yeni janralar yaratacak kadar geniş ve çeşitli bir dinleyici kitlesi yaratmışken, dinlemeyi reddetmek popüler kültürün büyük bir kısmını kaçırmak anlamına geliyor. Geçtiğimiz cumartesi günü Alaçatı’da Art of Celebration partileri kapsamında, ülkemizde çok sevilen New York merkezli DJ Roger Sanchez’i dinleme daveti alınca içimi ilk aşkımı görecekmişim gibi bir heyecan kapladı. Elektronik müzik performanslarının olmazsa olmazı ışık şovlarını, sisleri, dans eden kızları kısaca o gösterişli havayı özlemişim. En çok da herkesin müzikle kurduğu içsel bağın farklılığını dışavuran dansları...

        Performans öncesi Sanchez’le elektronik müzik yapmak, seyirciye hitap etmek ve Türkiye’de çalmak üstüne konuştuk.

        90’ların başından beri müzik piyasasındasınız, yani rave partilerinden, 2000’lerin başındaki kulüp piyasasına ve şimdilerde Dub-Step’e kadar elektronik müziğin evrimine tanık oldunuz. Sizce elektronik müzikte trendleri belirleyen şey ne?

        Elektronik müziğin globalleşmesinde internetin rolü çok büyük. Dünyanın her yerinden herkes elektronik müzik sahnesine bir şekilde temas ediyor. Bu da elektronik müziğin yaygınlaşmasını ve çeşitlenmesini sağladı.

        Üretim sürecinizde seyircinizin müziği tüketim şekli veya yaşam tarzlarını dikkate alıyor musunuz? Plaja uygun elektronik müzikle akşam kulüpte çalan müzik farklı olmalı mı?

        Müziğim, her zaman çok kişisel. Tamamen o anki ruh halimin ve fikirlerimin dışavurumu. Açıkça söylemek gerekirse insanların nerede ve ne şartlar altında dinleyeceğini düşünmüyorum bile. Ama yaptığım bazı parçalar var ki, onları yaparken niyetim direkt dans pisti. Bir de şöyle bir durum var ki, başkasının yarattığı bir hayat tarzına uygun müzik yapacağıma müziğimin hayat tarzımı yansıtmasını tercih ederim.

        Neden bazı prodüksiyonlarınız için S-man mahlasını kullanıyorsunuz?

        S-man mahlası ve prodüksiyonlarını daha underground, karanlık işler için yarattım. Soundları, genellikle şarkı temelli olan Sanchez prodüksiyonlarına göre çok daha ham ve deneysel.

        Evde müzik dinleyeceğiniz zaman tercihiniz ne olur? Sürekli elektronik mi dinlersiniz yoksa “Büyük bir klasik müzik fanıyım” diyerek bizi şaşırtacak mısınız?

        Maalesef! Sadece eletronik müzik değil; Jazz, Latin, Soul, Hip Hop da dinlerim. Bunun dışında Brezilya ve Afrika müziğine bayılıyorum. Oldukça geniş bir yelpazeden müzik dinlerim.

        Neredeyse 30 yıldır müzik yapan biri olarak yeni ve eşsiz şeyler üretmekte zorlandığınız oluyor mu?

        Farklı ve çeşitli sonuçlar almak için yaratıcılığımı zorluyorum. Bazen stüdyoya kapanmak daha iyi sonuçlar veriyor. Bazen de uçakta ya da okyanus kıyısında. Bir numaralı ilham kaynağım hayatın ta kendisi. Beğendiğim bazı yeni isimler de yeni şeyler üretmeme ve yaratıcılığımı korumama yardımcı oluyor.

        ‘İstanbul seyircisini memnun etmek zor’

        Türkiye’de defalarca sahne almış biri olarak buradaki performanslarınızla ilgili en sevdiğiniz şey nedir?

        Türk seyircisinin elektriğini seviyorum, müziği hissederek, sindirerek dinliyorlar! O yüzden de Türkiye’de çalmayı hep dört gözle bekliyorum.

        Peki İstanbul seyircisi mi yoksa Alaçatı-Bodrum seyircisi mi?

        İstanbul seyircisi zor, yani çok kozmopolit, memnun etmesi zor, çünkü herkesin beklentisi farklı bir bakıma New York gibi. Bodrum ve Alaçatı’da ise ne istediğini bilerek gelen, eğlenmeye, dans etmeye hazır dolayısıyla iletişim kurmanın daha kolay olduğu bir kitle var.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ