Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Mustafa Alkan yazdı: Uzaya asansör mümkün mü? ‘Pardon, Ay’a da basabilir misiniz?’

        MUSTAFA ALKAN / HT PAZAR

        Uzay yarışında geri kalmak istemeyen ülkeler uzaya insan ve yük göndermenin ucuz yolunu arıyor. Uzay asansörleri, yerin 7 kat yukarısına çıkmak için en iyi çözüm olarak görünüyor. Geçen hafta Kanadalı bir firma “uzay asansörü” için patent aldı. Ama bunu hayata geçirmeleri adamakıllı zor iş...

        Geçen hafta bir asansör için patent alındı. Yaklaşık 200 yıldır kullanılan ve sürekli yenilik peşinde koşan bir sektör için pek şaşırtıcı değil. Binaların yüksekliği arttıkça yeni asansör teknolojileri geliştiriliyor. Kanadalı Thoth Tecnology firmasının derdi ise daha yükseklere, hatta uzaya çıkmak. Thoth Asansörü, uzay çalışmalarına katılacak insanları 20 bin metre irtifaya çıkarma iddiasında. Şirketin basına dağıttığı grafiklerde atmosferin en dış katmanında gökdelenlerdeki heliportlara benzer bir platform olduğu görülüyor. Bu platform insanlı uzay araçlarının konması için tasarlanmış.

        Thoth CEO’su Caroline Roberts, Thoth Asansörü sayesinde pahalı “kulllan at” roketlere ihtiyaç duyulmayacağını, uzay çalışmalarında önemli maliyet avantajı sağlanacağını söyledi. Uzaya çıkmanın ucuz yollarını arayan gelişmiş ülkeler çılgınca görünse de asansör fikrine kapalı değil. Uzay çalışmalarındaki başarılar kolaylıkla siyasete tahvil edilebilen prestijli girişimler olduğu için hiçbir siyasetçi “Artık keselim. Biz uzayda yokuz” demiyor. Üstelik Ay’da ve diğer gezegenlerde ucuz Helyum 3 gibi “bir gramı 1 ton petrolden daha fazla enerji veren” madenlerin varlığına dair raporları da yabana atamazlar.

        DÜŞEN ROKETE İTFAİYE ÇADIRI

        Uzay yolculuklarını pahalı yapan unsurların başında “tek kullanımlık” fırlatma roketleri geliyor. NASA ve ABD’li özel uzay şirketleri, küçük, birçok kez kullanılabilen, hatta özel uzay üssü gerektirmeyen uzay araçlarının peşinde. Elon Musk’ın SpaceX’i, önceliği fırlatma roketlerini birkaç kez kullanmaya verdi. Boeing ise en iyi bildiği işe yöneldi ve uzay mekiklerinin küçük bir modelini andıran “uzay uçağı” projesine eğildi. Japonlar mart ayında, şekerkamışından elde edilen etanol ile doldurulmuş roketle ilk uzay denemesini yaptı. Avrupa Uzay Ajansı da düşük maliyeli yeni nesil Ariana roketleri için bütçeyi AB’den kopardı.

        UZAYA OLTA ATILACAK

        Ama uzaya ucuza çıkmak için bir ihtimal daha var: Yerden uzaya çelik kablo gerip kapsüllere yukarı-aşağı gidip gelmek. Yani uzaya asansör döşemek! Bilimkurgu edebiyatının kurucu babalarından Arturh C. Clarke’ın 1979’da yayınladığı “Cennetin Çeşmeleri” romanında ortaya attığı “uzay asansörü” fikri hayli revaçta. Son 15 yılda 3 farklı ve detaylı asansör projesi ortaya konuldu. 2003’te Brad Edwards ve Eric Wesling, yeryüzünden uzaya uzanan kablo üzerinde lazer güdümlü olarak hareket eden bir sistem öngörmüşlerdi. Uluslararası Astro-teknolojiler Akademisi (IAA) bu fikri önce 2013’te elden geçirdi. IAA geçen ay üçüncü bir modelle ortaya çıktı. “Uzay asansörü 3.0”ın ayrıntıları şöyle: Uzaya gönderilen ve Dünya’nın dönüş hızına ayak uyduran bir uzay aracı ile yeryüzü arasında süper güçlü çelik kablo gerilecek ve elektrikle hareket eden bir uzay aracı bu kablo üzerinde mekik dokuyacak. IAA’ya göre bu sistem kurulduğunda 1 kg yükü uzaya çıkarmanın maliyeti 20 bin dolardan 500 dolara kadar düşecek. Buraya kadar proje “neden olmasın” dedirtiyor. Ancak bahsedilen kablonun 100 bin kilometreden uzun olması gerektiği düşünülünce işler değişiyor. Hayalleri arasında, Los Angeles’tan 610 kilometre ötedeki San Francisco’ya mesafeyi 35 dakikayı indirecek “Hyperloop” adına verdiği bir metal tüp içine yerleştirilmiş kapsül bulunan Elon Musk bile uzay asansörüne çılgınca bir fikir olarak bakıyor. Geçen ay bir toplantıda fikri sorulduğunda “Çok karmaşık bir proje. Uzaya asansör inşa etmenin makul bir çözüm olduğunu sanmıyorum” dedi.

        ASANSÖRDE 1 HAFTA!

        Ama bazıları projeye oldukça sıcak bakıyor. Japon inşaat firması Obayashi geçen yıl 36 bin kilometrelik bir asansörü 2050’ye kadar inşa edeceğini iddia etti. Obayashi’nin iddiasına göre çelikten 20 kat sağlam “Nanotüplü” kablo üzerine kurulacak manyetik motorlu kabinler 30 yolcuyu saatte 200 kilometre hızla yaklaşık 1 haftada uzaya çıkaracak. Amerikalı bilim insanları geçen ay uzay asansörünü yapılabilir kılacak “nano lifli” sağlam bir kablo malzemesi geliştirdiklerini duyurdu. Robot teknolojisi ve Google’un öncülük ettiği sürücüsüz araç teknolojisindeki gelişmeler de uzay asansörünü mümkün kılabilir. Ancak malzeme toplansa da inşaat safhasında bir sürü mühendislik sorununu çözmek gerekecek. Bunların başında bu kadar uzun ve haliyle ağır kabloyu uzaya çekmek (veya uzaya çıkarıp aşağı salmak) geliyor. Kablonun uzayda bağlanacağı “karşı ağırlığın” ne olacağı da bir başka konu. IAA’nın önerdiği “Dünya’nın dönüş hızı ile uyumlu bir uzay aracı”nı üretmek kolay olmayacak. Ayrıca kablonun da atmosfer ve uzay koşullarına uygun, fırtınalara karşı esnek, saatte 16 bin km süratle çarpabilecek “uzay çöplerine” karşı dayanıklı olması gerekecek... Neticede yapılacaklar listesi uzun. Ama Ay’a astronot, Mars’a laboratuvar araç indiren, uzayın derinliklerine gözlem uydusu gönderen uzay ajansları dirayet gösterirse bunu da gerçekleştirebilirler. Nitekim Elon Musk da bu ihtimali dışlamıyor: “Biri benim uzay asansörlerinin mantıklı olmadığını kanıtlarsa çok memnun olurum.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ