Son 15 yılın en iyi casus filmleri

“Kod Adı U.N.C.L.E.” (The Man From U.N.C.L.E.) filminin gösterime girdiği hafta son 15 yılın en iyi ajan filmlerini hatırladık. Ünlü yazar John Le Carre’den yapılan 3 uyarlamanın yer aldığı liste, komedilerden karamsar politik filmlere kadar uzanıyor

Casus Oyunu 2001 (Spy Game)

Yönetmen: Tony Scott

Tecrübeli CIA ajanı (Robert Redford) emekli olmadan önceki son mesai gününde yanında yetişen çaylak ajanı (Brad Pitt) Çinlilerin elinden kurtarmaya çalışır. Çin’le ticari anlaşma yapan ABD hükümeti ise genç ajanı feda etmeye hazırdır. Tony Scott, göz alıcı stiliyle 60’lı yıllardan 90’lara uzanan hikâyeyi geri dönüşlerle anlatıyor

Panama Terzisi 2001 (The Tailor of Panama)

Yönetmen: John Boorman

Gözden düşmüş İngiliz ajan Osnard (Pierce Brosnan), Panama’da yaşayan sosyete terzisi Pendel’e (Geoffrey Rush) casusluk teklif eder. Ama acemi casus, yeteneklerini abartmaya başlayınca işler karışır. John Le Carre’nin 1996 tarihli romanından sinemaya uyarlanan film gerçekçi ve sinik tavrıyla öne çıkıyor.

Geçmişi Olmayan Adam 2002 (The Bourne Identity)

Yönetmen: Doug Liman

İşte derin devlete savaş açan yeni kuşağın ajanı. Bağımsız ve isyankâr. Robert Ludlum’un romanından sinemaya uyarlanan film, ıskartaya çıkartılmasından sonra kendi hesabına çalışmak zorunda kalan Jason Bourne’un hikâyesini anlatıyor. James Bond ile Jason Bourne arasındaki ses benzerliği kuşkusuz tesadüf değil.

Munich 2005

Yönetmen: Steven Spielberg

Filistinlilerin 1972 Münih Olimpiyatları’nda 11 İsrailli sporcunun ölümüyle sonuçlanan kanlı eyleminin ardından İsrail, tecrübeli istihbaratçılardan özel bir intikam timi kurar. Süreci baştan sona gerçekçi bir tarzda anlatan film, intikamın kimseyi rahatlatmayacağını, sadece yeni sorunlar çıkartacağını vurguluyor

Syriana 2005

Yönetmen: Stephen Gaghan

Petrolünü Çin’e satmaya karar veren bir Körfez ülkesi, bir Amerikan petrol şirketi ve karanlık olaylar... Alışageldiğimiz tarzda bir entrikadan ziyade petrol üzerine dönen dolapların niteliğini yansıtan karamsar bir film. Herkesin kötü adam olduğu, hiç kimsenin masum olmadığı bu dünyada, George Clooney’nin canlandırdığı bir CIA ajanı da var.

Elveda 2009 (L’affaire Farewell)

Yönetmen: Christian Carion

Serguei Kostine’nin “Bonjour Farewell” adlı kitabından yola çıkan ve gerçek olayları anlatan film, bizi “istihbarat savaşları”nın kıyasıya sürdüğü 80’li yılların başına götürüyor. KGB mensubu “kurt istihbaratçı” Albay Grigoriev (Emir Kusturica), “zoraki ajan” Fransız mühendis Pierre Froment (Guilllaume Canet) aracılığıyla dünyanın eksenini kaydıracak bilgiler sızdırmaya başlar. Dönem üzerine sosyolojik gözlemler ve SSCB’nin istihbarat çılgınlığıyla ilgili gerçekler başdöndürücü.

Köstebek 2011 (Tinker Tailor Soldier Spy)

Yönetmen: Tomas Alfredson

John Le Carre’nin romanından uyarlanan film, 1974’te İngiliz istihbaratının zirve noktalarından birine yerleşmiş bir köstebeğin deşifre edilme sürecini, emekli edildikten sonra operasyonun başına geçirilen Smiley’nin (Gary Oldman) bakış açısından anlatıyor. Yönetmen Alfredson, romana Soğuk Savaş’ın acımasız yanını ön plana çıkaran melankolik bir yorum getiriyor.

Skyfall 2012

Yönetmen: Sam Mendes

Gelmiş geçmiş en ağır ve trajik Bond filmi. Siber saldırılara cevap veremeyen, acz içinde kalan MI6’in II. Dünya Savaşı’nda kurulan gizli merkezine çekilmesi, teşkilat tarafından ıskartaya çıkartılmak üzere olan James Bond’un (Daniel Craig) köklerine dönerek ayağa kalkması ve M.’in (Judi Dench) geçmiş günahlarıyla yüzleşmesi filmin ruhunu özetliyor. Ünlü ajanın sinemadaki 50. yıldönümüne yakışan şahane bir film.

İnsan Avı 2014 (A Most Wanted Man)

Yönetmen: Anton Corbijn

Listemizdeki üçüncü John Le Carre uyarlaması Hamburg’da geçiyor ve 11 Eylül saldırısının Alman istihbarat birimlerinde yarattığı travmayı konu alıyor. Philip S. Hoffman, dünyanın daha iyi bir yer haline gelmesi için uğraşırken kötülük yapmak zorunda olan Günther’in trajedisini unutulmaz bir yorumla canlandırıyor

Kingsman: Gizli Servis 2015 (Kingsman: The Secret Service)

Yönetmen: Matthew Vaughn

İngiliz ajan filmleri geleneğine saygılı, muzip ve özgün bir bakış açısı getiren film, giderek ciddileşen James Bond serisine eğlenceli bir alternatif sunuyor. Film, Kingsman adlı örgüte girmek isteyen bir gençle dünyayı kurtarmaya çalışan tecrübeli bir ajanın öyküsünü muzip bir dille anlatıyor.