Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Merakla beklenen 'Mustang'ın genç yıldızları

        GİZEM SEVİNÇ SELVİ/HABERTÜRK PAZAR

        "Mustang”, önümüzdeki günlerde sık sık adını duyacağınız, 5 kız kardeşin muhafazakâr bir ailede, Kastamonu’da geçen hikâyesi. Mayısta Cannes Film Festivali’nde dakikalarca ayakta alkışlanan film, 21. Saraybosna Film Festivali’nde de ödülleri topladı. Sinemaseverlerin merakla beklediği Mustang’in genç oyuncularıyla buluşup ses getiren filmi ve kendi hikâyelerini dinledik

        3 cıvıl cıvıl kız. Enerjileri öyle yüksek ki asansörde kıkır kıkır, olur olmaz gülüyorlar. İnsanın hoşuna gidiyor tabii. Uluslararası film festivallerinde aldığı övgü ve topladığı ödüllerin ardından sinemaseverlerin merakla beklediği “Mustang”in genç oyuncularından bahsediyorum... Film, geçtiğimiz hafta 21. Saraybosna Film Festivali’nde “en iyi film” ödülünü aldı. “En iyi kadın oyuncu” ödülünü filmin başrolündeki 5 isim paylaştı. Cannes Film Festivali’nde, Quinzaine des Réalisateurs seçkisindeki gösterimde de dakikalarca ayakta alkışlanmışlardı zaten. Filmin ağır topu 14 yaşındaki Güneş Şensoy. İlayda Akdoğan (17) daha dışa dönük. Doğa Zeynep Doğuşlu’nun (15) mağrur bir havası var. Elit İşcan Amsterdam’da, Tuğba Sunguroğlu da Paris’te olduğu için aramızda değillerdi. Lakin yönetmen Deniz Gamze Ergüven, 5 genç kızla birlikte ortaya sağlam ama sade bir film çıkarmış. Ekimde vizyona girdiğinde, bu 5 kız kardeşin hikâyesini kaçırmayın. Şimdi de Mustang’in kızlarıyla tanışın.

        ‘Mustang’

        Deniz Gamze Ergüven'in ilk uzun metraj filmi "Mustang", Fransız-Alman-Türk ortak yapımı. Kastamonu'da yetişen 5 kız kardeşin özgürlük hikâyesi olan Mustang'de, kardeşlerin davranışlarının kasaba halkı tarafından “edepsizlik” olarak yorumlanması ve maruz kaldıkları baskıya karşı kararlı dayanışması konu ediliyor.

        Sizi tanıyabilir miyiz? Kimsiniz?

        Güneş: 14’üme gireceğim. Liseye geçtim.

        İlayda: 17 yaşımdayım, bu sene lise sona başlayacağım. Küçükken annem fotoğraflarımı bir bebek dergisine göndermiş. O zamandan beri oyunculuk yapıyorum. Okul ağır basınca bir süre ara verdim ama birden Mustang çıktı. Ardından bu noktaya geldi işler.

        Doğa: 15 yaşımdayım. Ajansa kayıtlıydım, sonra Mustang’den teklif geldi. İlk deneyimim.

        Kim keşfetti seni Güneş?

        Küçüktüm, hiç ajanstan falan haberim yoktu. Annem ajansa kaydolmamı istedi, “Reklamlara çıkarsın” dedi. Ben de “Tamam” dedim.

        Hoşuna gidiyordur şimdi.

        Hem de çok. Ama seçmeye gittiğimizde babama “Beni seçmezler ki” demiştim. O kadar çok insan vardı ki. Tabii sonra babam “İyi tamam o zaman gidelim” deyince “Yok bekleyelim” dedim (Gülüyor).

        ‘CANNES’DA ÇOK AĞLADIK’

        Bu kadar tecrübesiz ve genç olmanıza rağmen ne kadar profesyoneldiniz, şok oldum.

        İlayda: Bize bu konuda çok destek oldular. Gerek oyuncu koçumuz Bahar Kerimoğlu, gerekse Deniz (Ergüven) en iyiye odaklanmamız için çok rahat bir ortam yarattı. İnsan rahat olduğu ortamda daha verimli oluyor. Onların etrafımızda olması bizim için çok büyük avantajdı.

        Neden sizi seçtiler sizce?

        İlayda: Biz bir araya geldiğimizde çok güzel bir fotoğraf oluşuyor. Hem benzerliğimiz hem aramızdaki iletişim açısından. İlginç bir şekilde bir arada olmanın pozitif bir etkisi var. Film dışında da bir araya gelmeye çalışıyoruz.

        Normalde de arkadaşsınız yani?

        İlayda: Tabii, hep iletişim halindeyiz. İnebolu’dan hiç gitmek istemedik! Kim gitse arkasından ağlıyorduk, o derece.

        Cannes Film Festivali’nde tam 10 dakika ayakta alkışlandınız. Müthiş bir şey olmalı.

        İlayda: Biz de orada ilk defa izledik filmi. Son sahnede artık ellerimizle gözlerimizi tutuyorduk ağlamamak için. Sonra ayağa kalktık, tutamadık kendimizi; nasıl ağlıyoruz! Bir anda arkamızı dönüp baktık ki üst kattakiler de alkışlıyor, hadi bir fasıl daha başladık ağlamaya.

        Doğa: Bir de herkes ayakta olunca insan daha çok heyecanlanıyor. Çok güzeldi.

        Sen biraz daha asi kardeşsin filmde İlayda. Sonay’a benziyor musun?

        İlayda: Hem de çok. Hatta ilk audition’a gittiğimde Deniz (Ergüven) bana bir şeyler anlattırdı. Konuştuk bayağı. Sonra “Kafamda yarattığım karakterle senin karakterin çok uyuşuyor” dedi.

        Ne anlamda uyuşuyor sence?

        İlayda: Sonay da özgürlük bağımlısı. Bir de önüne gelen şeyleri avantaja çeviriyor, evlilik olayında olduğu gibi. Ben de normalde öyleyim.

        Hakikaten orada başkası olsa ağlar, sızlar, depresyona girer. “Madem evlenmem gerekiyor, o zaman onunla evleneyim” deyip devam etmek de büyük şey!

        Evet evet, hemen fırsata çevirdi işte. Mutlu mesut devam etti sonra. Normalde de öyleyim, hemen kurcalarım, “Bundan nasıl bir şey çıkarabilirim?” diye düşünürüm. Asi ve özgür ruhluyum zaten.

        Ya siz iki kaçak? Normalde cesaret edebilir miydiniz Nur’la Lale’nin yaptıklarına?

        Doğa: Yaparız biz!

        Güneş: İkimiz olsak yapabiliriz ama tek başıma ben cesaret edemeyebilirdim. Birinden destek almak çok önemli. Lale muhtemelen yine yapardı ama ben yapabilir miydim, emin değilim.

        Güneş, film senin “Her şey göz açıp kapayıncaya kadar değişti. Önce bir rahatlık ve sonra her şey boka sardı” cümlenle başlıyor. Bu cümleyi gerçekten algılayabildin mi merak ediyorum.

        Güneş: Bu olaylardan önce çok daha rahattı kızlar. Sonra bir anda hayatları hiç istemedikleri bir yöne gidiyor. Kaçmaya çalışıyorlar çünkü başka çareleri yok.

        Çekimler nerede yapıldı?

        Güneş: İnebolu’da. Güzel ve değişikti.

        Kolay uyum sağladınız mı?

        Doğa: Kastamonu’ya gitmeden önce burada bir süre alıştırma yaptık. Gidince de ısınmak için 1 hafta alıştırma yaptık. Çekimlere ondan sonra başlandı.

        NEREDE? NE ZAMAN?

        Mustang, Ekim 2015’te gösterime girecek.

        ‘5 kız da özgür ruhlu aynı mustang gibi’

        Filmin adı neden Mustang?

        İlayda: Mustang “vahşi at” demek. 5 kız da özgür ruhlu, başına buyruk olduğu için bu ismi seçmiş Deniz.

        Muhtemelen İstanbul’da büyüdünüz ve filmdeki kadar muhafazakâr bir ortamda bulunmadınız.

        İlayda: Filmin etkisiyle orada olup bitenler daha çok dikkatimizi çekmeye başladı. Daha bir gözünüz açılıyor çünkü, başka bir açıdan bakabiliyorsunuz. O yüzden orada olmak bize çok şey kattı.

        Güneş: Böyle olaylara şahit olanımız yoktu ama yaşandığını biliyorduk. Oynayınca daha iyi idrak ediyorsun.

        Yönetmen Deniz Gamze Ergüven’le nasıl aranız?

        İlayda: Deniz’le aramız çok iyi. Biz 5 kardeşiz, o da 6’ncı ablamız gibi. Başka konularda da konuşup danışıyoruz.

        Güneş: Yönetmen-oyuncu gibi değil, ablamız gibiydi. İlayda: Annemle Paris’e gittik, Deniz’de kaldık.

        ‘Sahneye çıkarken titriyordum’

        Saraybosna Film Festivali’ne de gittin sen Güneş. Bu yaşta ‘en iyi kadın oyuncu’ ödülü için sahneye çıkmak müthiş bir şey. Nasıl hissettin?

        Güneş: Ben o an inanamadım. Bekliyorduk, büyük ihtimalle alacağımızı biliyorduk ama yine de orada olup yaşamak çok başka bir şey. Sahneye çıkmadan önce titriyordum. Çok güzel bir deneyim. Bunu yaşadığım için çok mutluyum.

        Doğa, İlayda; siz nasıl takip ettiniz?

        İlayda: Hepimiz ayrı yerlerdeydik ama WhatsApp’tan haberleştik. Durmadan Twitter’dan sayfa yeniliyorduk, görmeniz lazım! Sonra haber gelince uçtuk. Güneş’in fotoğraflarını gördük, içimiz kıpır kıpırdı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ