Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘Size biraz hayal gücü gerekiyor’

        Heja BOZYEL / HABERTÜRK PAZAR

        Dante Bocuzzi’nin pişirdiği “kebaplar” ve tatlılar ayıptır söylemesi öyle muhteşemdi ki beklentimizi kat kat aştı. Köşebaşı aslında sadece 20. senesi için hazırlatmamıştı o muhteşem yemekleri. Arap ülkelerinde şubeleri bulunan restoran şimdi Avrupa’ya açılmayı planlıyor. Hatta bunun için ilk önce Londra’da restoran açmak istiyorlar. Kebabı, Avrupalıların ağız tadına daha uygun bir hale getirmek, modernize etmek niyetindeler. Ama bunu yaparken de kebabın özünü bozmamışlar. Kocaman beyaz bir tabakta üstünde azıcık bir sosla, minicik bir porsiyon Adana şiş görmüyorsunuz yani.

        Aksine; trüf mantarı sosuyla Urfa kebabın, kereviz kökü sosuyla ızgara pirzolanın, yeşil zeytinle etin nasıl güzelleştiğine tanıklık ediyorsunuz. Kadayıfın üstünde taze incir denemiş miydiniz hiç? Ya da küçük akça armutlardan yapılan armut tatlısıyla irmik helvasını birleştirmeyi? Deneyin derim. Yemek sonrasında sohbet etme şansı bulduğum Dante, bu iş ona teklif edildiği zaman Türk yemekleri kitapları almış ve kendi mutfağında denemeye başlamış. “Kendi mutfağı” derken kendisinin tam 4 restoranı var. Özellikle Ohio’daki restoranı Akron, çok meşhur. Yemeklerinde yıllardır kullanmayı en çok sevdiği malzeme, nar suyu. Bizim nar ekşisi gibi... “Kebapla yapılabilecek şeyler sınırsız. O yüzden gelenekleri değiştirmeden sadece yeni soslar ve çıtır süslemeler eklemeyi tercih ettim diyor.” Evet, kuyruk yağı ve ekmek kırıntıları ile süslediği fileto cennetten inmiş gibiydi!

        ‘SEBZE YEMEKLERİNİ GELİŞTİRİN’

        Et yemek, ne derece lezzetli olursa olsun bir suçluluk duygusu yarattığından belki de ben konuyu sebze yemeklerimize de getiriyorum. Hele ki veganlığın ve vejetaryenliğin epey popülerleştiği şu günlerde Türk mutfağının başka hiçbir mutfakta eşine rastlanmayan zeytinyağlı sebze yemekleriyle değil de hâlâ kebapla tanınmasını gündeme getiriyorum: “Kebap gibi sebze yemeklerimizle de adımızı duyuramaz mıyız?” Cevabı uzun: “Kesinlikle Türkiye yeni tariflerle sebze yemeklerini geliştirebilir, daha çok tanıtabilir ve mutfakta bir devrime yol açabilir bu. Çünkü Amerika’da veganlık, vejetaryenlik gerçekten büyük bir moda. Eminim Türkiye’de de bu moda etkilerini daha çok gösterecektir, çünkü herkes artık daha sağlıklı olmak istiyor. Türkiye bunu çok iyi kullanabilir. Vejetaryan biri bir restorana gittiğinde ancak makarna yiyebiliyor. Oysa ben müşterilerime kalın bir dilim patlıcanı ızgarada pişirip üstüne soslar ve ekmek kırıntıları ekleyerek servis ediyorum. Kebap yemiş gibi oluyorlar. Sizin mutfağınız zaten sebzeye alışkın, bunu geliştirebilirsiniz. Yaratıcılık ve hayal gücü gerekli.”

        ‘MUTFAKTA ROCKSTAR’IM’

        Türkiye’ye gelip halı, kilim gibi hediyelik eşyalar yerine “hava” almış şef Dante... Mutfağında çalışanlara bu tarz hediyeler satın alıyor... Bu arada kendisi aynı zamanda gitar çalıyor, şarkı söylüyor. 2 tane de albümü var. Kendisini yemek yaparken mi müzik yaparken mi daha çok rockstar gibi hissettiğini soruyorum. “Yemek yaparken, çünkü o zaman herkesin gözü üstümde. Sürekli birileri mutfağa girip benimle tanışmak istiyor, teşekkür ediyor” diyor. “Gerçekten de rockstar gibi oluyorsun. Müziği de herkes gittikten sonra ofisime çıkınca yapıyorum.

        Gitarımı alıp şarkı söylüyorum.” Mutfakta, yemek yaparken şarkı söylemediğini, daha çok bağırdığını ve mutfakların gerçekten de filmlerdeki gibi olduğunu söylüyor. Son olarak mutfakla müziği birleştirmesini istiyorum. Kebapla hangi şarkıları dinlemeyi tercih eder acaba? “Led Zeppelin gibi klasik rock kebapla çok iyi gider” diyor. Haydi canım, hayatında Müzeyyen Senar dinlememiş ne de olsa... Ama bir dakika... Aslında Led Zeppelin de hiç fena olmaz hani!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ