Doğru sözü söylemek
"İşin sırrı ne söylediğinde değil, ne şekilde söylediğinde gizli" der kâhin. "Ne zaman gerçeklerin okunu fırlatacak olsan, mutlaka okun ucunu bir kavanoz bala batırmalısın!"
Paulo COELHO/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR
Birkaç ay önce Meksika’da bir öğle yemeğindeydim ve bir arkadaşım, Cristina Belloni, şöyle dedi: “Galiba Tanrı artık beni duymuyor çünkü onu sürekli rahatsız ediyorum.” Masadaki herkes güldü. Benim düşünceme göre, Tanrı her zaman bizi duyar, ondan kaç kere bir şey istediğimizin hiçbir önemi yoktur. Ama Cristina’nın bu yorumu bir hikâyeyi aklıma getirdi, Cizvit Anthony de Mello’nun “Aydınlanmışın Yüreği (The Heart of the Enlightened)” adlı kitabında anlattığı hikâye şöyle:
İKİ MEDYUMUN HİKÂYESİ
Ülkesinin bir iç savaşa sürüklendiğini gören sultan, en iyi kâhini çağırır ve ona ne kadar zamanı kaldığını sorar. “Sevgili efendim, 4 oğlunuzun da öldüğünü görecek kadar yaşayacaksınız.” Bu sözler karşısında son derece öfkelenen sultan, bu korkunç kehaneti dillendiren adamın derhal asılmasını emreder. “Demek iç savaş gerçekten büyük bir tehdit!” diye düşünür. Çaresizlik içinde bir başka kâhini çağırtır. “Ne kadar yaşayacağım?” diye sorar, ülkenin patlamaya hazır durumunu kontrol altına alabilmesinin mümkün olup olmayacağını öğrenmeye çalışarak. “Efendimiz, Tanrı size öyle uzun bir ömür bahşetmiş ki, kendi evlatlarınızın neslinin ötesine geçecek, torunlarınızın neslini de yaşayacaksınız.” Bu kehanet karşısında müteşekkir olan sultan, kâhinin altın ve gümüşlerle ödüllendirilmesini emreder. Kâhin saraydan ayrılırken sultanın veziri kâhinin yanına gelir ve şöyle der: “Önceki kâhin de seninle aynı şeyleri söylemişti. Ama sultan onu astırdı, seni ise ödüllendirdi. Nasıl olur?” “İşin sırrı ne söylediğinde değil, ne şekilde söylediğinde gizli” der kâhin. “Ne zaman gerçeklerin okunu fırlatacak olsan, mutlaka okun ucunu bir kavanoz bala batırmalısın!”
GANDHI KİLİSEDE
Mahatma Gandhi otobiyografisinde, Güney Afrika’da öğrenci olarak bulunduğu yıllarda Hıristiyanlığın esaslarının ilgisini çektiğini ve bir dönem ciddi ciddi Katolikliğe geçiş yapmayı bile düşündüğünü anlatır. Gandhi bir gün daha fazla bilgi almak için kendi yaşadığı bölgedeki kiliseye gitmeye karar verir. Kiliseye gittiğinde bir adam “Ne için gelmiştiniz?” diye sorar. “Ayine katılmak için geldim” der Gandhi. “Ve Tanrıdan yardım istemek için.” Adam Gandhi’ye kibarca şöyle der: “Lütfen iki sokak ötedeki kiliseye gidin. Bu kilise sadece beyazlar içindir.” Ve Gandhi bir daha asla kiliseye gitmez.
SANAL ÂLEMDEN ÖZLÜ SÖZLER
■ Geçmişini düşün, o zaman geleceğini görebilirsin. Çin atasözü
■ Bazı insanlar özgürlüğün hayalini kurabilmek için hapis olmayı tercih eder. John Popper
■ Korku, her daim dostumuz olanları birer yabancıya çevirir. Anonim
■Gökkuşağını görmek istiyorsan yağmuru sevmeyi öğrenmen gerek. Anonim
Çeviren: Mine Akverdi Denktaş
