Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Hadi biraz sağlıksız beslenelim!

        Gizem Sevinç SELVİ/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Meşhur atasözü meseleyi öyle bir bağlamış ki, ne dersek diyelim, ne yazarsak yazalım sonu oraya varıyor: “Azı karar, çoğu zarar.” Bu kadar basit! Ama gelin görün ki önümüz arkamız, sağımız solumuz sağlıklı beslenenler, veganlar, spor salonundan çıkmayanlarla doldu taştı. Tercihlere saygılıyız ama arkadaşımıza “Akşamüstü bir kahve mi içsek şekerim?” demeye de korkar olduk. Neymiş? “Sporu varmış”, “kahve organik miymiş”, “glüten-free değilse katiyen olmazmış”! Abartmıyorum, zira yediklerini çıkarmak üzere tuvalete koşan bulimiklerden ve kendini dev aynasında gören bir deri bir kemik anoreksiya nevroza hastalarından sonra yepyeni bir nevrozumuz var artık: Ortoreksiya nevroza! “Bir ortoreksiyamız eksikti!” demeniz olası, zira sağlıklı beslenmek ne kadar kötü bir şey olabilir ki? Cevap basit: Aşağıda anlatıldığı kadar

        ‘SAĞLIKLI GIDALARA SAĞLIKSIZ TAKINTI’

        “Ortoreksiya nevroza” terimi, ABD’li doktor Steven Bratman tarafından ilk olarak 1997’de kullanıldı. Ama son aylarda vakayı adiye oldu. Bratman tanıyı kısaca, “Sağlıklı gıdalara karşı sağlıksız bir biçimde takıntılı olmak” diye açıklıyor. Hastalığın anoreksiya ve bulimiyadan ayrıldığı nokta ise zayıflıkla ilişkilendirilememesi. Aksine bu hastalığa yakalananlar, hastalıklardan korunmak istiyor! Ve ortaya ilginç hikâyeler çıkıyor... ‘Yiyecekl erd en da ha fazla kork uyord um’ Amerikalı blog yazarı Jordan Younger, ortoreksiya denince akla gelen ilk isim. Younger’ın hayata geçirdiği “The Blonde Vegan” (Sarışın vegan) adlı blog kısa sürede başarılı bir markaya dönüştü; Instagram’da 100 bini aşkın takipçi edindi, kendi aplikasyonunu yarattı vesaire. Ama bir şeyler yolunda gitmiyordu. Younger, kendisini zamanla uyuşuk hissetmeye başlamış; iş, adet kanamalarının kesilmesine kadar varmıştı. “Kurallarıma uymayan yiyeceklerle karşılaştığımda panik olmaya başladığımı, endişelendiğimi fark ettim” diye anlatıyor o günleri. “Yiyeceklerden giderek daha fazla korkuyordum ve kendime limit koyuyordum.” Fiziksel sıkıntıları bir yana Younger’ın kendisini içinde bulduğu huzursuzluk onu harap etmiş. Temiz ve glütensiz olmayan, şekersiz, yağsız herhangi bir yiyeceğin o dönem lügatında olmadığından söz ediyor. Hatta yumurta, peynir gibi temel gıdaların sıralandığı bir korku listesi varmış. “Restorana gittiğimde ‘Veganım’ diyerek işin içinden sıyrılıyordum” diyor. Garip bakışlardan böyle sıyrılmış...

        ‘DENGELİ’YE ÖLÜM!

        Tüm bu sağlık fetişi arasında ortoreksiya, anoreksiya gibi bedeni tüketen hastalıklardan daha masum bulunabilir. Ama durun bir dakika! Instagram’da #eatclean (temiz beslen) hashtag’iyle yayımlanan 26 milyon ileti var mesela. Çoğu için bu şekilde beslenmek bir gurur kaynağı. Milyonlarca hasta adayı yani... Dahası var; Jordan Younger uzun bir terapi sürecinin ardından yumurta, balık, organik tavuk gibi besinleri içeren daha dengeli bir yeme düzenine kavuşmuş. Blog’unun adını da “The Blonde Vegan”dan “The Balanced Blonde”a (Dengeli sarışın) çevirmiş. Ancak bu değişimin ardından radikal takipçilerinden ölüm tehditleri bile almış! Pardon da sağlık mı demiştiniz?

        ‘ME SELE DİYET DEĞİL DİYET TAKINTISI’

        Londra’da bulunan Recover Clinic’in direktörü Emmy Gilmour’a göre haleti ruhiyenizle beslenme düzeniniz arasında çok güçlü bir bağ var. “Duygu ve düşünceleriniz yeme biçiminize, oradan da yaşam tarzınıza dönüşüyor ve dünyanızı kontrol ediyor” diyor Gilmour. Yani sağlık, sadece yeme-içmeyle gelmiyor. Psikoloji, her şeyi değiştiriyor. Zira Dr. Bratman’a göre esas tehlike, bu “temiz, şekersiz, yağsız” diyetlerde değil onların takıntıya dönüştüğü anda patlak veriyor. Bratman uyarıyor: Eğer alışverişi, hazırlaması ve yemesiyle, “yemek” vaktinizi gasp ediyorsa aman ha dikkat, siz de ortoreksik olabilirsiniz

        'ORTOREKSİYA YENİ BİR HASTALIK'

        Prof. Dr. Ahmet Selçuk Can Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı “Ortoreksiya olan kişiler saf, doğal ve süper sağlıklı olmak ister. Bu amaçlarına ulaşmak için besin katkı maddesi, koruyucu madde, yağ veya hayvansal katkı maddesi içeren besinleri tüketmezler. Bu durum aşırı zayıflama, beslenme bozukluğu, hastalıklara direncin düşmesi, sonuçta sık hastalanma ve ölüme kadar götüren sonuçlar doğurabilir. Bu yüzden ortoreksiya nervoza tehlikelidir. Televizyon, dergi ve internetten devamlı diyet ile ilgili yayınları izleyenler bunu obsesyon haline getirebilir. Ortoreksiya yeni bir hastalık, dolayısıyla bu konuda istatistikler de mevcut değil. Ancak daha çok genç kızların ortoreksiyaya meyilli olduğunu, bu kişilerin kendilerini sosyal hayattan soyutladığını, aileleri ve arkadaşları ile sorunlar yaşadığını, geçimsiz ama diyet konusuna epey hâkim olduklarını söyleyebiliriz. Ortoreksiya hastaları sosyal çevrelerinden gelen uyarıları dikkate almaz, hatta bu uyarıları yapanlara kızarlar. Kendilerinin en doğruyu bildiğine inanırlar.”

        İLLE DE SAĞLIKLI BESLENMEK İSTİYORSANIZ

        Elbette sağlıklı beslenin, beslenelim... Zira sağlıklı beslenmeyi takıntıya dönüştürmeden günlük hayatın bir parçası haline getirmek hiç de zor değil. Türkiye’de organik beslenme yavaş yavaş yaygınlaşsa da hâlâ pek çok çevre için yabancı ve masraflı bir olgu. Ancak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın internet sitesindeki (www.sanayi.gov.tr) “tüketici rehberi” bölümünde ucuz ve sağlıklı yiyecek satın almanın yolları anlatılıyor. Krizi aşmaya çalışırken işe yarayabilecek önerilerden bazıları şöyle:

        ■ Her mevsim pazarda en bol bulunan sebze ve meyvelerden satın alırsanız daha az parayla daha dengeli beslenebilirsiniz.

        ■ Paketlenmiş besin satın alırken dikkatli olun. Çünkü paketlenmiş yiyecek ve içeceklerden en çok satın aldığımız konserve, süt, meyve suları ve bisküvi gibi ürünler meyve esansları, besin boyaları ve katkı maddeleri eklenerek hazırlanır. Bu yüzden paketin içinde neler olduğunu üzerindeki etiketten inceleyin. Paketin veya ambalajın hasarlı olmamasına ve son kullanma tarihine dikkat edin.

        ■ Meyvelerin iri ve gösterişli olanlarını değil, düzgün ve sağlam olanlarını seçin. Örneğin iri, gösterişli starking elmanın içi unlandığından, küçük Amasya elmasından daha lezzetsizdir. Portakalın kabuğu ince olanını, mandalinanın çekirdeksiz olanını seçin.

        ■ Yumurtanın en kalitelisi taze ve iri olanıdır. Yumurtanın sarısının koyu veya açık sarı olması besin değerini fazla etkilemez. Taze yumurtanın hava boşluğu çok küçüktür, ele alınınca hafif değildir ve sallanırken ses gelmez.

        8 MADDEDE ORTOREKSİYA TEŞHİSİ

        “Ortoreksik mi! Ben sadece sağlıklı besleniyorum” diyorsanız 2 kere düşünmenizi ve aşağıdaki belirtilere göz atmanızı öneriyoruz.

        ■ Hayatı zorlaştıracak derecede “mükemmel” diyette ısrarcı.

        ■ Genellikle bir doktor tarafından teyit edilmemiş alerjik gıda kısıtlaması.

        ■ Aşırı ve obsesif şekilde takviye gıda alımı.

        ■ Sıklıkla düşük kilo.

        ■ Egzersiz takıntısı.

        ■ Yemeklerin temizliği ve hazırlanması konusunda irrasyonel davranışlar.

        ■ Bazı gıdaların sağlıklı ve saf olduğuna olan aşırı inanç.

        ■ Gıdalar ve sağlık sorunlarını obsesif bir biçimde bağlantılı görme.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ