Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Aldatan mutlu olabilir mi?

        Serdar TURGUT/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Eşini veya sevgilisini aldatan bir insanın hayatında mutlu olup olamayacağına kısa yoldan cevap vermek kolay ama bunu yapmak doğru değil.

        Çünkü bazı konularda, özellikle seks ve aşkın yer aldığı durumlarda hemen ahlaki tavırların alınarak “Şu doğrudur, bu yanlıştır” diye konuşulmasının her zaman doğru ve haklı sonuçlar getirmeyeceğini bilmeliyiz.

        Çünkü dışarıdan bakanlara ve bir olayı tüm yönleriyle bilmeleri mümkün olmayanlara doğru veya yanlış gibi gelen ilişkilerin, her zaman o düşündükleri şekilde olmadığı da bir başka gerçektir.

        Bu nedenle galiba en iyisi, başkalarının ilişkileri hakkında yorum yapmaktan ve o ilişki hakkında kendi değer yargılarımızla tavır almaktan kaçınmak olmalı.

        Durum böyle olduğunda “Aldatan mutlu olabilir mi?” sorusuna verilecek kolay bir cevap olmasa dahi “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap vermeyi denemeliyiz.

        Buna cevap bulduğumuzda galiba “Aldatma insanı mutlu eder mi?” sorusuna da cevap buluruz gibi geliyor bana.

        Cevabı da zor bulunan bu soruyu düşünmemiz sürecinde bize yardımcı olabilecek bazı kılavuzlar neyse ki var. Sokrates’e kadar antik Yunan’da filozoflar hayatın anlamı ve orijini üzerine kafa yordular.

        Sokrates ise “İyi yaşam biçimi hangisidir?” sorusunu ortaya atarak bir anlamda felsefenin sorunsalını tamamen değiştirdi.

        Sokrates, üzerinde düşünülmüş, bilgiyle çalışılmış yaşamın iyi yaşam olduğunu düşünürdü.

        Kendisine bilgiye dayalı bir yaşam kurabilmiş, anlamlı ve güzel hedefler koyabilmiş, diğer insanlara iyi tepkiler verebilen, iyi ilişkiler kurabilen insanların hem mutlu olacaklarını hem de iyi yaşam idealini yakalayabileceklerini düşünürdü.

        Immanuel Kant ise iyi yaşamı, “İnsanın seçtiği yaşam stilini, başka insanlarla da zengin ve tatmin edici bir ilişki içinde yaşaması” olarak tanımlıyordu.

        Şimdi diyeceğimden tam emin değilim ama galiba Kant’ın bu tanımının sonucu, “İyi yaşamın insanın hayatından aldatma kavramını çıkarması ve birlikte yaşamayı tercih ettiği kişiye karşı sadakat kavramını hayatına sokmasıyla mümkün olabilir” diyebiliriz.

        Sadakatin yanında güçlü bir duruş sergiledikten sonra bir de Seneca’yı akla getirmeden geçip gitmemeliyiz, bu konu onu bilmeden tam tamamlanamaz.

        Seneca, kendi doğasıyla uyumlu yaşam kurabilmiş insanların mutlu olabileceğini düşünürdü.

        Bu tanımın aldatan insanların elinde bir silaha dönüşebileceğini görelim. “Aldatma benim karakterime uygun, ben ancak böyle mutlu olabilirim” demekle insan kendi davranışlarına uyan bir felsefe de bulmuş olabilir.

        Yani gördüğünüz gibi, “Nasıl mutlu olunur?” sorusuna cevap arayarak da “Aldatma insanı mutlu eder mi?” sorusuna net bir cevap bulmak mümkün değil.

        Çünkü arayan, kendini haklı çıkaracak bir tanım bulabiliyor. Davranışlarımıza daima felsefi bir kılıf uydurabiliyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ