Londra ve Milano'nun ardından 2016 yazının trendleri

Esra ÇORUH / HT CUMARTESİ

Volümlü kollar

Ünlü tasarımcılar 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında güçlü omuz ve kollar için çalışmış. Önümüzdeki yazın en önemli detayları omuz ve kollarda hayat buluyor. Dikkat çeken pencereler, volümler, omzu açıkta bırakan tasarımlar, kollara vurgu yapan fırfırlar ve danteller yeni sezonda gözleri omuz ve kollara çeviriyor.

Geçmişten esintiler

Zarif 60’lar, özgür 70’ler derken hem Londra’da hem de Milano’da geçmişin izleri tasarımlara şekil verdi. Kusursuz ve zamansız çizgilerle nostaljik parçalara modern yorumlamalar katan tasarımcılar, yine geçmişin ikonik formlarına övgüler yağdırdı.

Pembe ve tonları

“2016 ilkbahar-yaz sezonunun en dikkat çeken rengi ne?” diye sorarsanız cevabımız “Pembe” olacak. Pembe ve pudra tonlarının başrolde olduğu tasarımlarda romantik siluetlerin yanı sıra maskulen parçalarda da bu feminen rengin hâkimiyetine şahit olduk.

Floral detaylar

Çiçeksiz bir yaz düşünülemez, özellikle 2016 model çiçekler hiçbir sezona benzemeyen form ve canlılıkta karşımızdalar. Çiçek motifleriyle işlenen gömlek yakaları, 3D çiçekler, floral baskılar, doğayı simgeleyen renklerle Londra ve Milano’yu çiçek bahçesine çevirdiler.

Monokrom

Monokrom şıklığı, siyah ve beyazın kusursuz uyumuyla yine klasik ve ağır duruşundan ödün vermedi. 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında bu asil rengin birlikteliği abartılı ve rengârenk tasarımların yanında ağırbaşlı duruşunu sürdürdü.

Kroşe

El emeği göz nuru kroşeler, tığlar, nakışlar, delikli kumaşlar 2016 ilkbahar-yaz sezonunda bin bir emek koleksiyonlara referans oluyor. Sahip oldukları etnik ve vintage görüntü sayesinde dokunduğu her parçayı yaşanmışlık kazandıran nostaljik detaylar, yeni sezonda da dikkat çekiyor. Festivaller ve yaz tatilleriyle özdeşleştirilen kroşeleri, 2016 yazında stil kodlarınıza dahil etmeye hazır olun.

Blok desenler

“Blok renkleri duyduk da blok desenler ne?” diye sorarsanız size Londra ve Milano’da sergilenen koleksiyonlara göz atmanızı öneririz. Kontrast desenler birlikte müthiş bir ahenk yaratırken, birbirine zıt desenlerin müthiş uyumu şaşırtmadı değil.

Romantik

Zarif danteller, uçuş uçuş kumaşlar, minimal fırfırlar ve pastel soft tonlarla 2016 ilkbahar-yaz sezonu romantik ve feminen kadınlara hitap ediyor. Zamansız aynı zamanda modern siluetler peri masalını hatırlatan detaylarla yeni sezonda romantik bir hikâye anlatıyor.

Viktoryen dönem

Hem Londra hem de Milano’da sergilenen 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında geleneksel tavır ve unutulmayan dönemler, tasarımcıların ilham kaynağı oldu. Viktoryen ve Kral Edward dönemlerini anımsatan elbiseler nostaljik bir hava oluşturdu.

Fırfır

Fırfır ve volanlar, yeni sezonun en çok kullanılan detayı oldu. Fırfırlı gömlekler, etekler, bluzlar ve elbiseler koleksiyona hareket kattı. Neredeyse tüm defilelerde gözümüze çarpan fırfırlar, romantik trendin baş temsilcisi oldu.

Cut out

Cut out kesimler, seksi pencerelerle sezonun en seksi siluetlerine imza attı. Cesur ve iddialı parçalarda cut out geçişler görülmeye değerdi.

Rock n roll

Zincirler, deriler ve zımba detaylarla rock’n roll’suz bir sezon düşünülemezdi. Feminen ve romantik tarzların yanında asi şıklığı simgeleyen parçalar, koleksiyonlarda kusursuz bir denge yarattı.

Parlak renkler

Yaz gelince göz alıcı renkleri bu mevsimlerden ayrı düşünmek imkânsızlaşıyor. Alabildiğine renkli 2016 ilkbaharyaz koleksiyonları podyumdan sokağa taşacak gibi.

Işıltı

Sade ve minimalist yaklaşımların yanı sıra yeni sezonda pul, payetler, ışıltılı kumaşlar ve fütüristik metal tonlar önümüzdeki yaz gardıroplara ışıltı katacak.

Sportif

Önümüzdeki yaz sportif tarzlar güçlü tavrını devam ettiriyor. Spor dokunuşlar, oversize kesimler, casual ve sportif parçalar 2016 ilkbahar-yaz sezonunda rahat ve cool siluetleri işaret ediyor.

LONDRA MODA HASTASI NOTLARI

Burberry Orkestrası

Londra Moda Haftası denilince akla gelen ilk defile olan Burberry bu sezon da hem göze hem de kulaklara hitap etti. “Functionregalia” isimli koleksiyon, Kensington Bahçelerinde Burberry mankenlerinin üzerinde vücut bulurken tasarımlar tüm dikkatleri üzerine çekti. Bu büyülü dakikalara canlı performansıyla İngiliz şarkıcısöz yazarı Alison Moyet eşlik etti, podyumun orta yerine kurduğu 32 kişilik orkestrayla kulakların pasını sildi. Defilede Burberry’nin en çok dikkat çeken aksesuvarları arasında yeni sezonun arzu nesnesi olmaya aday sırt çantaları vardı. Christopher Bailey’nin modellerin isim ve soyadlarının baş harfleriyle kişiselleştirdiği çantalar, önümüzdeki yaza damga vuracak gibi.

Vivienne’den protesto

Defileler arasında en dikkat çekeni kuşkusuz Vivienne Westwood’un podyum şovu oldu. Çevreci ve politik duruşuyla tanınan 74 yaşındaki modacı Westwood, alışılmışın dışında bir sadelik taşıyan modelleriyle ve ‘İklim reformu’ yazılı pankartlarıyla göz doldurdu. Vivienne Westwood, Red Label koleksiyonu ile Amerika’da daha tasarruflu olduğu gerekçesiyle çıkarılan kaya gazının ve “Fracking” diye adlandırılan hidrolik kırma işleminin zararlarına dikkat çekti. Defile öncesi modelleriyle bir araya gelen İngiliz tasarımcı, İngiltere’nin kemer sıkma politikalarını eleştiren, hükümetin temiz enerjiye ayırdığı ödenekleri azaltmasını protesto eden ve hava kirliliğine dikkat çeken dövizler taşıdı.

Türk çıkarması

Londra’da göğsümüzü bir kez daha kabartan Bora Aksu, Londra Moda Haftası’nın birinci gününe damga vurdu. Koleksiyonlarında Türk geleneklerini yansıtan motif, el işi, desen ve renkler kullanmayı seven başarılı tasarımcı 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonuyla bizi çocukluğuna götürdü. “Bahçe” temalı koleksiyonu çocukluğunda İzmir’in Gümüldür İlçesi’nde geçirdiği yazlık evinden kalan hatırlar, güneş ışığı, Ege Bölgesi’nin renkli bitki örtüsü, bölgede yetişen limon, portakal, nar, incir ve zeytin ağaçlarından esinlenerek hazırlayan Bora Aksu, tasarımlarında kuş tüyü hafifliğindeki kumaşlar, ipek tül, organze ve nakış işlemeler kullandı. Londra Moda Haftası kapsamında Bora Aksu’nun yanı sıra Erdem Moralıoğlu, Aslı Polat, Zeynep Kartal gibi Türk tasarımcılar da 2016 ilkbahar-yaz koleksiyonlarını tanıttı. Erdem Moralıoğlu’nun, ERDEM markasıyla gerçekleştirdiği podyum şovuna etnik parçalar damga vurdu.

MİLANO MODA HAFTASI NOTLARI

Milano’da ilkler

Milano Moda Haftası’nda dev moda evleri, yeni tasarımcılarıyla ilk koleksiyonlarını sergiledi. Geçtiğimiz aylarda Emilio Pucci’den Roberto Cavalli’ye transfer olan Peter Dundas, Roberto Cavalli için hazırladığı ilk koleksiyonunu Milano Moda Haftası kapsamında sundu. Uçuş uçuş kumaşlar, fırfırlar, romantik siluetler, geniş renk skalası ve muhteşem desenlerle Peter Dundas yeni ve modern Roberto Cavalli kadınıyla moda otoritelerinden tam not aldı. Gucci’nin yeni kreatif direktörü Allessandro Michele, Milano Moda Haftası’nda sunduğu ilk Gucci koleksiyonuyla moda haftasına start veren isim oldu. Başarılı tasarımcı, Gucci için aranan taze kan olduğunu Milano’da ispatlamış oldu. Renkli ve desenli kumaşlarıyla oldukça romantik ve kadınsı siluetlerle 70’li yıllara gönderme yaptı. Emilio Pucci’nin yeni kreatif direktörü Massimo Giorgetti, marka için sergilediği ilk koleksiyonuyla Pucci’nin çizgisine modern ve genç bir dokunuş getirdiğini ispatladı. Denizden ilham aldığı koleksiyonda suluboya tonlarının, çift yırtmaçlı eteklerin bulunduğu koleksiyonda, pul işlemeli ve parlak metalik renkli kumaşlar ön plana çıktı. Diğer ilkler Arthur Arbesser, Iceberg ve Daizy Shely de Giorgio Armani için ilk koleksiyonlarını tanıttı.

En eğlenceli defile

Jeremy Scott, Moschino Clothed for Construction konseptiyle ilkbahar-yaz 2016 koleksiyonuyla Milano Moda Haftası’nın en renkli moda şovuna imza attı. Eğlenceli, iddialı ve mesajlarla dolu koleksiyon canlı renklerin hâkimiyeti altındaydı.