‘Maskülen’ Azis İstanbul’a geliyor

Neşe ŞENOL / HT CUMARTESİ

Asıl adı Vasil Troyanov Boyanov olan Bulgar sanatçı “Azis”, 17 Ekim’de İstanbul’u sallamaya geliyor. Sunucu, politikacı, yazar ve çalga müziği şarkıcısı Azis, sosyal medya aracılığıyla dünyada milyonlarca hayran kitlesine ulaştı. Feminen görünümüyle tanındı. Bu sefer ise erkeksi imajıyla hayranlarını şaşırtacak gibi görünüyor. Yeni, maskülen Azis’le Türkiye konseri öncesi konuştuk.

Türkiye’deki konserleriniz size nasıl hissettiriyor?

Türkiye’de verdiğim konserlerde yaşadığım duyguları hiçbir şeye değişmem. Türk halkı önünde şarkı söylemek tüm dünya starlarının hayali.

Epey de hayranınız var...

Evet hayranım, sevenim çok. Bunun için şükrediyorum.. Türkiye’de karşılaştığım sevgi seli ise hayatımda başıma gelen en güzel şey.

Kimlerden ilham alıyorsunuz?

İlham aldığım kimse yok. İdollerim yok. Kendi kendimi büyütmeye çalışıyorum. Başkasının gölgesi olmak bana göre değil.

Türkiye’de dinlediğiniz sanatçılar var mı?

Birçok Türk sanatçıyı beğeniyorum ve dinliyorum. Kibariye, Tarkan, Bülent Ersoy ve Mahsun Kırmızıgül gibi... Müzik kulağıma hitap ediyorlar. Sözleri anlamasam da yaptığımız ortak şeyler olduğunu hissediyorum.

Hedefleriniz arasında neler var?

İleriye dönük hedeflerim, hep yaptığım iş ve yurtdışında vereceğim konserlerle ilgili. Başka bir hayal veya hedef düşünemiyorum. Daha çok kitleye ulaşmak istiyorum. Hayalim Amerika. Ama biraz daha vaktim var sanırım.

Başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Çok çalışmaya ve işime âşık olmama...

‘KADIN DA ERKEK DE, HER ŞEY OLDUM HAYATTA'

Tarzınızı anlatır mısınız?

Biliyorum benim her imajım insanları çok heyecanlandırıyor. O kadar çok şey yaşadım ve geçirdim ki. Kadın oldum, erkek oldum. Her şey oldum bu hayatta. Ama hepsi benim eserim, hepsi kendi fikrim giydiğim kıyafetlere kadar. Hiçbir detayımı yardımcılarıma bırakmıyorum. Şu an tarzım daha maskülen. Çünkü böyle hissediyorum. Ama kimbilir belki gün gelir yine belime kadar uzun saçımı takarım.

İşinizin zorlukları ne sizce?

İşimde elbette çok zorluklarla karşılaştım herkes gibi... Ama güzel bir sesin varsa -ki ben sesime güveniyorum- başarılı olmamak mümkün değil. Ben o mutluluğa eriştim ki Bulgaristan’ın her anlamda kabul görmüş ilk sanatçısıyım.