Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi ‘Afrika’nın Vahşi Krallığı’ ondan sorulur!

        Sema EREREN / HT CUMARTESİ

        Bir kedinin yolda yürürken önünüzden geçmesi sizin için ne kadar sıradansa Bob Poole için de bir kaplan ya da fil ailesiyle karşılaşmak o kadar olağan... Çünkü hayatının büyük bir bölümünü Afrika’da geçiren Amerikalı bir maceraperest o! Sizi Emmy ödüllü vahşi yaşam kameramanı Bob Poole’la tanıştıralım...

        Telefonun diğer ucundan aslan kükremesi ya da bir sırtlan uluması duyulur mu diye merak içerisinde Bob Poole’u aradım. Malum kendisi vahşi yaşam gurusu... 25 yıldan fazla zamandır vahşi yaşam belgesellerinin hem aranan yüzlerinden hem de kameramanlarından...

        Bugüne dek National Geographic, PBS, BBC, Discovery başta olmak üzere pek çok televizyon kanalına çalıştı, şimdi National Geographic’te serüvenine devam ediyor. Aslında Amerika’da doğdu ama Afrika Vahşi Yaşam Kurumu’nda yönetici bir babanın oğlu olunca Doğu Afrika’da büyüdü. Henüz lisedeyken National Geographic’le Kenya’da filler üzerine çekilen bir belgeselde çalışmaya başladı ve o gün bu gündür adrenalin dolu yaşamdan kendisini alamadı.

        Her şey nasıl başladı?

        Macera için başladım. Seyahat etmeyi çok istiyordum. Henüz lisedeyken National Geographic’in ekibiyle tanıştım.

        Peki sonra?

        Üniversiteyi bitirir bitirmez kameraman asistanı olarak yollara düştüm. 25 yıldan uzun zamandır dünyanın dört bir yanında vahşi yaşamın izlerini sürüyorum.

        Aileniz hiç endişelenmiyor mu?

        Yok, endişelenmiyorlar. Zaten biz ailecek uzun yıllar Afrika’da yaşadık ve dolayısıyla alışığız bu adrenaline.

        Yakalayamadığınız için hiç içinizde ukde kalan bir an oldu mu?

        Öyle çok oldu ki... Tam olarak istediğimi yakalamam her daim zor. Ancak yaptığım hatalardan muhakkak ders çıkarırım! Bu şekilde öğrenmiyor muyuz her şeyi? Kimi zaman uzun süre bekliyorum çekeceğim hayvanı anlamak için... Ama hayal kırıklığı yaşamak kaçınılmaz oluyor bazen. Sonuçta istediğiniz kadar sabırlı oldun ya da strateji yapın yine de hayvanı yönetmeniz imkânsız!

        Neden biz şehirli insanlar belgesel izlemeye meraklıyız dersiniz?

        Neden olduğunu ben de bilmiyorum. Ama daha çok o vahşi yaşamı, doğayı ve macerayı deneyimlemek için izlemeye meraklı insanlar. Bilhassa da hiç oralara gitme şansı olmayanlar... Orada bulunmanın nasıl bir duygu olduğunu anlamak için, bizi yani gitme şansı olanları izliyorlar.

        Biraz önce bazen hayvanı anlamak için uzun süre beklemek gerekiyor demiştiniz. İstediğinizi yakalamak için, normalden çok daha fazla beklemek zorunda kaldığınız bir durum oldu mu?

        Olmaz mı? Bir seferinde hiç unutmuyorum, bir ağacın üzerinde günlerce beklemek zorunda kalmıştım. Hava da olağanüstü sıcaktı ama sonunda inanın beklediğime değdi.

        Gerçekten hiç korkmuyor musunuz?

        Korkmuyorum. Hayvanlarla doğru mesafeyi koruduğunuz sürece bence bir şey olmaz. Önemli olan ona saygı duyduğunuzu hissettirmeniz.

        Çok korktuğunuz bir hayvan yok mu?

        Aslında duruma bağlı olarak değişir bu sorunun cevabı. Bazen aslan bazense fil aşırı tehlikeli olabilir ve evet korkarım. Ama aracın içindeyseniz zaten korkmaya lüzum yok; ama değilseniz her an tetikte olsanız iyi edersiniz.

        Peki herhangi bir acil durum önleminiz var mı? Bir saldırı anında sersemletici iğne gibi...

        Yok, olmuyor. Böyle bir şansım da yok zaten. Aslında işte tam da bu nedenle işime hayranım. Herhangi bir emniyet sistemi, güvencesi yok. Tamamıyla kendi kendinize aitsiniz, size bağlı her şey...

        Kimi zaman aylarca evinizden uzakta kalıyorsunuz. Özlemez misiniz evinizi hiç?

        Evimi özlemiyorum. Çünkü vahşi yaşama ve işime âşığım ben! Elbette eşimi çok özlüyorum ama evi ve evde oturmayı arzulamam.

        Çocuğunuz olsa ona da bir gün böyle bir maceraya atılmasına izin verir misiniz?

        Çocuğum yok ama bir çocuğum olsaydı onu da aynı macerayı yaşaması için yüreklendirirdim.

        Keşfetmek istediğiniz bir yer var mı?

        Çok yer var hâlâ. Kasımda Barcelona’ya gidiyorum. İyi bir macera olacak, yepyeni şeyler keşfedeceğimden eminim.

        Türkiye’ye gelme şansınız oldu mu?

        Maalesef, hiç gelemedim ama gelmeyi çok isterim. Bir gün vahşi yaşamınızı yakından görmek ve keşfetmek isterim.

        Vahşi yaşamda uzun yıllardır halen cevabını bulamadığınız, anlayamadığınız bir şey var mı? Çok var, olmaz mı?

        Her gün yepyeni şeyler öğreniyorum, hiç bitmiyor, bitmeyecek sanki. Öğrendikçe daha da çok soru geliyor zihnime ki bu işin sonu yok biliyorum. Yaban hayatı koruma konusundaki hassasiyetinizi de biliyorum... Yaban hayatı koruma tutkum beni Afrika kıtasının en vahşi yerlerine dek götürdü. Kendimi doğal yaşamı korumaya adadım. Mozambik’teki Gorongosa Ulusal Parkı Restorasyon Projesi’nin üyesi ve destekçilerindenim.

        Adrenalinsiz bir hayatı tanımlar mısınız?

        Tek kelimeyle tanımlayacağım sizin için: “Korkunç”.

        NEREDE? NE ZAMAN?

        Afrika’nın Vahşi Krallığı, 19-24 Ekim arası her gün saat 19.00’da Nat Geo Wild’da...

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ