Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam ‘O şiir olmasa takmayacağım da’

        Ekin TÜRKANTOS / HT CUMARTESİ

        Yer aldığı projelerde pozitif enerjisiyle öne çıkan Tanem Sivar, televizyon kariyerinde kısa sürede ilerleyip hayatımızda yer etmiş bir isim. Oldukça doğal, aynen göründüğü gibi. Yurtdışında öğrenim görüp Türkiye’ye döndü. Çocukluğundan bu yana çok fazla seyahat etmiş. Ailesindeki güçlü kadın figürleri sayesinde kendi ayakları üzerinde durmayı erken yaşta başarmış. Şu aralar Febreze’nin marka elçiliğini de yürütüyor. Aynı zamanda yönetmenliğini Türkan Şoray’ın, yapımcılığını ise çocukluk arkadaşı Yağmur Ünal’ın yaptığı “Uzaklarda Arama” filminde konuk oyuncu. Tanem Sivar ile televizyon kariyerini ve projelerini konuştuk.

        Sinema-televizyon okumaya nasıl karar verdin?

        Annem de sinema televizyon mezunu. Bir sinema âşığı. Biz küçükken her pazar, kardeşimle bana arşivinden seçtiği filmleri izletir, kompozisyon yazdırırdı. Annem mesleğini yapamadığı için demek ki bilinçaltımda annemin gerçekleştiremediği hayalini gerçekleştirmek varmış. Anneannem de gazetecilik mezunu. Biraz medya, biraz halkla ilişkiler, birazda sinema hep bir şekilde iletişimle ilgili işler yapmaya meraklıydım.

        ’BETÜL MARDİN’LE HÂLÂ TANIŞAMADIM’

        Türkiye’de umduğunu bulamasaydın Amerika’ya döner miydin?

        Üniversite bittikten sonra yaz tatili için Türkiye’ye geldiğimde iş arıyordum. Nedense aklımda Betül Mardin’in yanında halkla ilişkiler yapmak vardı. Şanslıyım ki hemen televizyonda iş buldum. Olmasaydı dönecektim. Üniversitedeyken Amerika’da Fox haber kanalında haber masasında çalışıyordum ve onlar kalmamı istemişti. Ama ben Türkiye âşığı olduğum için belki de çifte vatandaş olmanın rahatlığıyla şansımı Türkiye’de denemek istedim. Betül Mardin’le ise hâlâ tanışamadım.

        Bu sektöre girerken hayallerin neydi?

        İzlemekten zevk aldığım işlerin içinde olmak istiyorum. Bir program yaptığımda “Bunu ilkokul öğretmenim de alt kattaki eczane de izliyor” diye düşünen takıntılı tipim. Gerçekten “Yap Tanem, ekranda ol” mantığında değilim.

        Sence senin farkın ne?

        “Dünyanın en güzeliyim” ya da “En yetenekli benim” gibi bir iddiam asla yok ama insan ilişkilerim iyi olduğu için herkesle iletişim kurup cevap alabiliyorum. Sadece eğlence olan işlerde kendimi gösteremiyorum biraz da diyalog olması gerekiyor. Galiba kendimi öyle daha iyi ifade ediyorum. Şimdi yaptığım işte, yok olmak üzere olan mesleklerden insanlarla bir araya geliyorum. Müthiş el işi yapan insanlar olsa da çok fazla konuşamıyorlar, kameralara alışık değiller. Ama onları açmanın keyfini size anlatamam. Ben de işin bu kısmında mutluyum.

        Sektöre erken girdiğin için kendini şanslı buluyor musun?

        Evet, çok şanslıyım ki oyuna erken girebildim. Tabii ki çok büyük hayallerim var. Sinemayla ilgili bir kaç senaryom var, hatta bunları birkaç yapımcıyla da konuştum ama reyting savaşları içinde yok olmasını istemiyorum. Kalbimin bir köşesinde duruyor. Henüz zamanı gelmedi.

        Laneti kıracağım!

        Ailende güçlü kadınlar var. Hayatını kurarken bu sana ne gibi faydalar sağladı?

        Çok renkli bir aileden geliyorum bir tek kedimiz Casper erkek. Annem, anneannem ve anneannemin annesi de boşanmış. Annem ne kadar sakin, şevkatliyse anneannem de o kadar çılgın bir kadın. Kızkardeşim mühendis, akrep burcu. Ben sinema âşığı bir yengecim. Hayatımdaki kadınlar sevgi dolu.

        Evlilikle ilgili bu sende bir korku yaratıyor mu?

        Bilinçaltında kesin yaratıyordur. Sanıyorum çok az kişinin dört kuşak ailesi boşanmıştır. Bu geleneği ben bozacağım, laneti kaldıracağım. Mutlu olduğum sürece bir evliliği ömür boyu muhafaza etmek en büyük hayalim tabii ki.

        Özel hayatında nasıl birisin?

        Neysem oyum. Fazla açığım. İyi bir şey mi, değil mi hayat gösterecek. Ama istesem de artık değişemem 35 oldum.

        Hayatı kaçırdığını düşünüyor musun?

        O şiir olmasa kafama takmayacağım da... Çok sevdiğimiz bir şiir tabii, keşke yolun yarısı olmasaymış diye söylüyorum. Ben ne ara üniversiteyi bitirdim, kedim ne ara 10 yaşına geldi? Tokat gibi küçük hatırlatmalar oluyor. Yaşla ilgili tek sıkıntım, ailemin de yaşı ilerliyor ve hayat akıp gidiyor.

        ‘Türkan Şoray’ın filminde olmak çok keyifliydi’

        “Evet. Türkan Şoray’ın filminde küçük bir rolüm vardı, konuk oyuncu oldum. Yağmur, çocukluk arkadaşım. Türkan Şoray’ın kızıyla bir film hayali olduğunu biliyordum. Bu filmde yer almak çok keyifliydi. Rol teklif ettiler ancak çok istememe rağmen vakit ayıramadım. Yağmur’un sonraki projesinde ne yaparsa yanında olmak isterim.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ