Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar İstanbul’un tek dolmakalem tamircisi HABERTÜRK'e konuştu

        Mehmet Emin DEMİREZEN/ HABERTÜRK PAZAR

        Zamane gençliği pek anlamıyor ama dolmakalemle yazmanın tatminini başka hiç bir kalem veremiyor. Bir vakitler resmî daire yazışmaları, dilekçeler ve elbette özel mektuplar hep dolmakalemle yazılırdı. Bir prestij göstergesiydi.

        İlkokullarda dolmakalemle yazma adabı öğretilirdi. Kalem nasıl tutulmalıdır, kâğıdın üzerinde ne şekilde ilerletilmelidir, hepsi gösterilirdi. Ama şimdi? Şimdi işler değişti.

        Dolmakalemin mazide kalmasının en büyük sebebi elbette teknoloji. Geçenlerde eski günlere dönmeye karar verdim ve kendime bir dolmakalem alıp “Havalı havalı kullanayım” dedim. Ama kolay değilmiş.

        Önce dolmakalem bulacaksın, hem de iyisini. Sonra yazmaya çalışacaksın. Hadi yaptın diyelim, ya bozulursa? O zaman işiniz zor, çünkü ülkemizde sadece bir tane dolmakalem tamircisi kalmış. O da Sirkeci’de, 1.5 metrekarelik bir dükkânda çalışan Murat Usta.

        Dükkânın hikâyesi nedir, Murat Usta?

        Dayımın dükkânıydı. Bu sokakta 1.5 metrekarelik bir yer almış ve o dönemde dolmakaleme merak saldığı için de bu işe girmiş. İlk başta ufak tefek uç değiştirme gibi işler yapsa da zamanla işin ustası olmuş.

        Siz nasıl başladınız?

        Ben 1976’da çırak olarak geldim. Kalemle ilgili bir bilgim yoktu ama dayım vasıtasıyla öğrendim, sevdim. 1996’da da ondan devraldım. O vefat edince şimdi tek başıma idare ediyorum.

        Ne tür kalemler geliyor?

        1930’lu, 40’lı yıllardan kalemler geliyor. 1903’ten kalma bir dolmakalem geldi geçenlerde. 1950’den sonraki tarihlerin kalemleri çok az, zaten o yıllarda insanlar dolmakalem yerine tükenmez kalem kullanmaya başlamış.

        Pek alışageldiğimiz türden bir dükkân değil burası, görenlerin tepkisi ne oluyor?

        Bazen değişik tepkiler geliyor. “Aaa, dolmakalemin tamircisi mi olur?” diye soranlar çıkıyor. Ama Londra’dan bile kalemini yaptırmaya gelen insanlar oluyor.

        Peki dükkâna gelen tanıdık isimler var mı?

        En büyük müşterimiz Murat Bardakçı. Kendisi sürekli dükkânımıza gelir ve kullandığı dolmakalemleri tamir ettirir. Elbette gelip kalemlerini tamir ettiren birçok gazeteci, yazar, akademisyen, mimar da var.

        Tamirini yaptığınız kalemlerin parçalarını nasıl temin ediyorsunuz?

        Yurtdışına giden arkadaşlara sipariş veriyoruz çoğu zaman.

        Bir kalemin tamiri ne kadar sürede yapılıyor ve ücreti ne kadar?

        2 saatte bitirdiğim kalemler de var, tamiri 1 ayı bulan kalemler de. Bu durumda fiyatları değişiyor elbette. 5 TL’den başlayıp 150 TL’ye kadar yükselen bir maliyet yelpazemiz var.

        1903 tarihli bir kalem tamir ettiğinizi söylediniz, zorluk yaşadınız mı?

        Mimar bir arkadaş getirmişti o kalemi. Çalışmıyordu, içi uzun süre mürekkepli kalmış. Ben de tamir ettim ve eski sağlığına kavuşturdum. Zor olduğunu söyleyemem; kalemin özü iyiydi, o yüzden tamiri kısa sürdü.

        Eski dolmakalemlerle yenileri arasında ne tür farklılıklar var?

        Kalite, görüntü; her şeyleri farklı... Hangileri kaliteli diye soracak olursan, malzeme bağlamında eskilerin kalitesi çok daha fazla. 1900, 1910, 1920’li yıllardan kalemler hâlâ kullanılıyor ama şimdiki zamanın fabrikasyon kalemleri bozulduktan sonra pek kullanılacak halde olmuyor.

        ‘KAYMADIĞI ZAMAN ANLAYIN Kİ O KALEM KALİTELİ DEĞİLDİR’

        Bir dolmakalemin kalitesini nasıl anlarız?

        Marka ön plandadır. Ama mürekkep, uç; bunların kalitesi de etkileyen faktörlerdir. Kalemin ucu kâğıtla birleştiği anda kayıp gitmeli. Kaymadığı zaman, anlayın ki o kalem kaliteli değildir.

        Dolmakalemlerin son kullanma tarihi olur mu?

        Yok, olmaz. İstediğin kadar kullanabilirsin ama iyi bakmak şartıyla. Dolmakalemin bir farkı var. Eskidikçe yıllanan şaraplar gibi dolmakalem de değerlenir.

        Dolmakalem nasıl korunur?

        Kendinize nasıl bakıyorsanız, dolmakaleme de o şekilde bakmalısınız. Temizliği çok önemlidir. Kılıfı olması gerek. Uzun bir süre, mesela 5-6 ay kullanmadığınız takdirde içindeki mürekkep donar, böylece kalem kullanılamaz hale gelir. Ilık suyla temizleyebilirsiniz.

        Murat Bardakçı: ‘Kalem artık lüks bir aksesuvar; fiyatı arttıkça, kalitesi düştü’

        “Dolmakalem yazmak için vardır. Daha doğrusu eskiden böyleydi. Ben dolmakalemden başka kalem kullanmam. Ama maalesef erkeklerin kol saatinden sonra, şimdi kalem de lüks bir aksesuvar haline dönüştü. Fiyatı arttıkça, kalitesi düştü. Pahalı kalemlerle yazamıyoruz artık. Dolmakalemin en önemli parçası bana göre uçtur. Ama artık istediğimiz uçları da bulamıyoruz, yazamıyoruz. Avrupa ile Türkiye’yi kıyaslayacak olursak Avrupa’da dolmakalem üretimi, tüketimi, satıcısı, tamircisi bir hayli fazla. Ama bizde sadece Sirkeci’deki Şakir’den sonra yeğeni Murat Sunmez kaldı. Aslında bugün Amerika’da 1920’lerin, 30’ların parçaları hâlâ üretiliyor. Bizdeyse, dükkânlar yalnızca mücevher satar hale geldi. Kalemin nostaljisine, koleksiyonuna da karşıyım; nostalji yaratıcılığın düşmanıdır. Dolmakalemle hava atmak artık bizde vazgeçilmez bir tavır haline dönüştü.”

        EN İYİ 10 DOLMAKALEM

        Independent Gazetesi’ne göre dünyanın en iyi 10 dolmakalem markası... 1. Lamy Raspberry 2. Yard-o-led Astoria 3. Pilot Capless Carbonesque 4. Pilot V Pen 5. Faber-Castell Pear Wood 6. Cross Sentiment Scarlett 7. Mont Blanc Ingrid Bergman 8. Sheaffer Prelude 9. Parker Ingenuity Daring 10. Waterman Hémisphère Essential

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ